Yazar: admin

  • Hünkari Güvercinleri

    Dünyada tanındığı ad: Oriental Frill, Oriental Mövchen

    Verilen mahalli adlar: Fındık, Paralı, Paralı fındık

    Türkiye’de yetiştirildikleri yöre:İzmir, Manisa ve çevreleri

    HÜNKARİ

    Osmanlı döneminde güvercin besleme kültürünün önemi bilinmektedir.Halkın bu merakı     saraylarda ki yaşamada yansımış ve bu güvercinlere hususi ilgi gösterilmiş, kural dışı mekanlar tahsis     edilmiştir.Bu zamanda birçok güvercin ırkı ön plana çıkmasına rağmen Hünkari eşeysel güvercinler     adından da anlaşılacağı şeklinde hususi öneme ilişik olup Hünkar güvercini anlamına gelen “HÜNKARİ”    diye anılmaktadır.
    Osmanlı’nın güvercine olan ilgisi dolayısı ile 3 kıtaya yayılan topraklarında yetişen güvercinleri     bir araya getirerek geniş bir koleksiyon oluşturulmuştur.Fazlaca değişik ırk ve niteliklere haiz     güvercinler şehzade şehri olarak malum ve Osmanlı’yı yönetecek padişahların yetiştirildiği     Manisa’da toplanmışlardır.Osmanlı padişahlarının kendisine özgü ırk yaratma arzusu ile başlatılan     melezleme emek harcamaları sonucu emsalsiz güzellikleri ile bugün dünyada güzel duyu açıdan en nitelikli ırk     kabul edilen Hünkariler üretilmiştir.

    Anlaşılacağı şeklinde Hünkariler naturel bir ırk olmayıp yetiştirilmesi ve üretilmesi hususi ilgi, beceri ve     yöntem gerektirmektedir.

    Osmanlı yönetimi yabancı misafirlerine gurur ile izlettikleri Hünkari ırkını 1860’lı yıllardan     itibaren kıymet verdikleri misafirlerini onurlandırmak için armağan etmeye başlamışlardır.

    Böylece ülke içinde saraylar haricinde beslenmesine izin verilmemiş Hünkariler Avrupa’ya     yayılmaya başlamış ve büyük ilgi görmüştür.Avrupa’da kısa sürede büyük beğeni toplayan     Hünkariler hemen sonra ABD Kıtası’na da geçerek aynı ilgiyi orda da görmüştür.

    Osmanlı’nın çöküşünü takiben saraylarda ki Hünkariler halk tarafınca yetiştirilmeye     çalışılmıştır. Sadece Osmanlı’ya ilişik bir kültür olmaları ve hususi ilgiye gereksinim duymaları dolayısı ile     bugün  özellikleri ve vasıfları kaybolma noktasına gelmiştir.

    Avrupa ve ABD’da ise değişik bir gelişim olmuştur.Hünkari’nin hususi bakım ve üretim tekniğini     çözerek ırkın geliştirilerek korunmasını sağlamışlardır.

    Bugün Oriental Frill adı ile anılan Hünkariler Blondinette ve Satinette tipleri ile anlatılarak 12     renk çeşidi ile ABD ve Avrupa’da hususi dernekleri olan ve ülkelerarası yarışmalar ile güzel duyu     kıymeti en yüksek ırk olarak saygınlık görmektedir.

    Hünkari ırkı vatanımızda değişik bakım ve yetiştirme olanakları istemesi, yeterince damızlık ve informasyon     sahibi olunamaması sebebi ile sınırı olan sayıdadır.

    Sadece kati olan şudur ki “Hünkari”nin nitelikleri ile tanışan her güvercinsever mutlak birkaç çift     Hünkari besleme arzusu duymaktadır.

    Değişik renkleri ve tonları bulunmaktadır. Daha minik ve daha uzun gagalı olan versiyonlarına Azman denmektedir.

    Birinci gurupta, baş, boyun, göğüs alt ve sırt beyaz, yalnızca kanat üstleri ve kuyruk ebruli-dantelli mavi, gri, kahve, kırmızı, siyah renk desenlidirler. Kuyruk uçlarında padişah mührü anlamına yorumlanan, bir beyaz metal para şeklinde desen mevcuttur. Kuyruk uçlarındaki bu beyaz ebruli işlemeye bu yüzden “mühür” yada “evren” denilir. Bu guruba yurtdışında “satinette” adı verilirken bizde ” kanat-kuyruk işlemeli ” çamkabuğu, mavi , şeklinde isimlerle anılırlar.

    İkinci gurup ise, baş, boyun, göğüs alt ve sırt koyu renkli olup, kanat ve kuyrukları ebruli-dantel desenlidir. Bu guruba da dışarıda “blondinette” denirken bizde “tam çamkabuğu”, “arap ozan” kara çil, mavi ,sarı, kırmızı “sümbüllü” kırmızı çil denilmektedir. Gene kuyruklar ve kanat uçları mühürlü ve alemlidir.

    Bu iki ana gurubun haricinde , göz altı-alın renkli, kanat üst kısımları mavi, beyaz yada kırmızı kuşaklı olanları da vardır.

    Manisa ve çevresinde halen yaygın olarak bulunan Hünkarilerin orijinal renkleri çamkabuğu, sarı, kırmızı, mavi, siyah sümbüllü, kanat uçları ve kuyrukları açık renk oyalı-ebruli süslemeli olup, beyaz üstü kanat ve kuyrukları aynı renklerle süslü olanları da görebilmek mümkündür. Bu renk ve desen zenginliğine karşın, bu gün için yaygın bulunan Hünkarilerin gaga uzunluğu, dünya ölçeğinde orijinal olarak tabir edilen Avrupa ve ABD’daki oldukça iyi korunmuş ve hatta gelişimi devam etmiş, emsallerinden yarım santimetre uzunluğunda büyüktür. Bundan dolayı hünkarilerin yurtiçinde de en kısa gagalıları, en makbul olanlardır. Bu sebeple gerek müsabakalarda, gerekse ticari alım-satımlarda ilkin gaga uzunluğuna bakılır.

    Sadece, yurtdışında burunun altında dışarıya bir uzantı vermeyen adeta ”sıfır” uzunlukta bir gaganın, beslenme ve yavru besleme imkanını zorlayan yapısının naturel hayata ve üreme fonksiyonuna aykırı bulunması , bir münakaşa mevzusu olabilir.

    Fakat aslına bakarsan, Manisa’da mevcut hünkarilerin gaga ölçüleri de, besleme, üreme fonksiyonlarını karşılamaya kafi seviyede ve kırık tabir edilen karışmış örneklerinin haricinde, seçilerek beslenen ve el değiştiren Hünkariler oldukça minik gagalıdır.

    Bu gaga kısalığındaki birkaç milimetrelik fark sebebi ile, Manisa’da halen mevcut hünkari güvercinlerine Avrupa ve ABD’daki hemcinslerine nazaran ırkı bozulmuş gözüyle bakamayacağımız şeklinde, aksine beslenme ve üreme şartları ölçeğinde, daha naturel ve orijinal olarak kabul etmemiz gereği meydandadır.

    Nitekim, 1907 ve 1914 yılları aralığında İngiltere’de yayınlanmış, “Feathered Word Magazin” dergisinin kapağı olan “Oriental Pigeon” (doğu güvercini) adlı çizme resimde tüm Hünkari modelleri gösterilirken , gaga yapıları da; Manisa’daki mevcut örneklerine daha yakın, Avrupa’daki şimdiki örneklerinden birazcık daha yapılıdır.



     

  • 35 walay kabootar Pakistan Pigeons

    Pakistan 35 walay kan yüksek uçucu güvercinler

    35 Walay tarihi 35 Wallay Kabooter
    50 yıldan fazla olduğu Wallay 35 Breed. Hikaye 1940 yılında Sialkot şehrinde yaşayan ve Murad adında bir adam, Prens Raja Birleşmiş Hindistan şehir Jamu- Keşmir ile çalışıyor olmasıdır. Anda Prens güvercin çok iyi bir koleksiyonu vardı. Prens Raja ile uzun osilie sonra, Murad güvercin iyi bir çift olur ve memleketi Sialkot götürdü. Bu çiftinden o genç kuşlar dayanıklılık ve rehberlik mükemmel sonuçlar göstermektedir malki.Tezi birkaç nesil yumurtadan ve tabii ki çok güzel. Genç güvercinler tanınmış yetiştiricileri göstermeye başlıyor sonra bir kez Yunus Şah da kasabadan. Sialkot 35 rupi için Murad orijinal çiftini satın alır. Anda, 35 rupi Hindistan Hükümeti bir çalışanı bir bütün maaştır. O zamandan beri Yani, insanlar bu çift 35 Wallay gelen güvercin diyoruz. Wallay / gösterir eğilimleri temsil eder.
    Wallay 35 beyaz güvercinler Jonsaray adlandırılan koyu gri kafasına püskürtüldü.
    Onlar kanatları ve kuyruğu üzerinde bir veya iki gri tüyleri var. Bir şapka gibi görünüyor karakteristik leke gidin. 35 Wallay en iyi örneklerinin gözbebeği, güneş ışığı geniş bir göğüs ile, siyah vrah.Chovkata iğne ve tırnak gibi çok küçük. Güvercinler olarak bir tekne gibi yandan bakıldığında.
    2005 yılına kadar bu cins Yunus Şah sahibi. O 85 yaşında hala hayatta olduğunu ve ona göre orijinal renk ve ayırt edici şekli çok iyi çalışıyor. Yine, hafta sonları birçok kişi bugün seyahat sevdikleri cins satın

     

     
    35 walay pigeons pakistani tipplers.35 walay good breed of Pakistan.
    lahore pigeons(kabootar) 35 walay.pigeons information.Champion Pakistani Pigeon pakistani breeder.  High flying pigeons
  • Pakistan Yüksek Uçucusu Teddy

     

     

     

     

     

     

     

    TEDDY kuşlarının Tarihi Bu cins güvercinlikler kardeşler Mistri dan kaymış ve diğer ülkelerde Pakistan genelinde ve daha sonra yayıldığını nasıl hikayesi oldukça ilginç. Hikaye, çünkü bu birkaç farklı isimler biraz kafa karıştırıcı görünebilir. Umarım ve size okuma zevk vermek.
    Şehirde. Kasuri “Sheeda Teddy ” lakaplı Muhammed Din Mistri ve Rashid Mistri adlı iki kardeş yaşadı. 60 kardeşin yazında zaman bilinen olmadan Karim Buksh Mistri (tüm öldü ve aile tesadüf değil) değil YARIŞIYOR
    Hikaye Karim Buksh Mistri 11 güvercin ekibi devam ettikçe 16:30 ya saat 17.00’den sonra güvercinler her gün inen yarışın 4-5 gün olarak çok iyi hayal oldu. Bu günlerde birinde bir kadın Rangwali Jonsiri da çok iyi sunmuştur gökyüzünde renkli tüyleri tanıma ile artık kendi dönmek (Rangwali cins ve Jonsiri püskürtülür baş ve boyun ile bir güvercin ortak adıdır) loft. Yorgunluk ve dehidratasyon sonucunda bir ağaç, bir adam onu yakalar olduğunu düştü. Bir çanta onun bisikletle alır ve yarış izlerken insan plakalar gider o koyar.
    Tüm güvercinler iner zaman bu kişinin kadın indi olmayacağını söyleyerek, bahse kalabalıktan insanları davet eder. Cum bahis Ne zaman bisikletle askıya ve izleyiciye göstermek asılı çantası, dışarı güvercin.
    Bu kadın cins Rangwali, kasaba. Kasuri, değil ırkları Muhammed Din Mistri ve kardeşi Raşit Mistri lakaplı “Sheeda Teddy ‘, sahibine, yani rekabete verildi. Kardeşler hiçbir şey bilindiği dişi kuş ile çiftleşir. Kardeşler Mistri bu çift “Tasveeran” nesiller olarak adlandırılan ve gözleriniz kimseye verilmez olarak saklayın. Ancak, kesme tüyleri ile bu cins bir dişi bir ana damızlık ya da “Kabootar Gar” olarak kabul edildi kasaba. Kasur gelen Üstad Lala Yusuf Jolaha eline düştü. Bu kasaba. Kasuri bir dişi güvercin ırkları ile çiftleşir. Bir gün, Rashid veya Sheeda Teddi Yusuf ziyaret edecek ve bu kadın için sordum, ama yemin altında reddedildi ikincisi böyle bir güvercin satın aldı diyor. Kendi ritüelleri onlar Güvercinliklerin ve quaffing çay ile otur. Ama ne yazık ki, bu kez kafesteki eski kendinize çatı ve arazi dışında dişi sırasında.
    Sheeda Teddi şiddetle onun kadın istiyor ama Yusuf otkazva.Togava Sheeda Teddi bu çifti şehir Yusuf Mian Nazir. Laliani ıslah tarafından teslim edilir, bu olaydan sonra Yusuf üzerinde bir fincan çay atar. O kadınların şiddete dönmek için değil kardeşler korktukları Yusuf Mian Nazir çiftleri verdi. Çiftleri çatı köşe (Koana- açı) yumurtalarını çünkü güvercinler adını aldıktan sonra Mian Nazir, bu çifti Koanay Wallay verir.
    1981 yılında Mian Nazir zaten Hacı Sarvar hayatta Koanay Walla bir erkek güvercini verdi. O, bu güvercin yarıştı ve güvercin yarış sırasında kayıt süreleri göstermeye başladı.
    Sonra 1983 yılında kasabadan çatı Mehr Asghar içinde. Lahor da aslen Yusuf Jolaha tarafından oluşturulan ve Mian Nazir ve bu cins daha sonra kuşlara sunulan bu çiftin güvercinler kardeşler Mistri tarafından satılmaktadır rekabet. Bugün, bu kuşların tüm Pakistan üzerinde ve dünyanın başka yerlerinde bilinir. Onlar kasabadan cins, yani Sheeda Teddy sahibinin adı sayesinde nedeniyle küçük boyutu, yeni adını aldı ve. Kasur

    Teddy Kabootar 042 Teddy Kabootar 043Teddy Kabootar 036Teddy Kabootar 040Teddy Kabootar 041Teddy Kabootar 038Teddy Kabootar 039
    Teddy Kabootar 037Teddy Kabootar 035 Teddy Kabootar 034 Teddy Kabootar 033 Teddy Kabootar 032 Teddy Kabootar 031 Teddy Kabootar 030 Teddy Kabootar 029 Teddy Kabootar 028 Teddy Kabootar 027 Teddy Kabootar 026 Teddy Kabootar 025 Teddy Kabootar 024 Teddy Kabootar 023 Teddy Kabootar 022 Teddy Kabootar 021 Teddy Kabootar 020 Teddy Kabootar 019 Teddy Kabootar 018 Teddy Kabootar 017 Teddy Kabootar 016 Teddy Kabootar 015 Teddy Kabootar 014 Teddy Kabootar 013 Teddy Kabootar 012 Teddy Kabootar 011 Teddy Kabootar 010 Teddy Kabootar 009 Teddy Kabootar 008 Teddy Kabootar 007 Teddy Kabootar 006 Teddy Kabootar 005 Teddy Kabootar 004

  • İran Güvercinleri Iranian High flyer pigeon

                               İRAN’DA GÜVERCİN IRKLARI

    iran’ın bir çok değişik güvercin ırkları var. Bunların içinde en çok tanınanı dünya çapında İran Yüksek Uçucusu olarak bilinen ve İran’daTahran güvercini olarak tanınan ırk. Bu kuşların yetiştiricileri için en önemli özellikleri maraton uçucusu (tippler gibi uzun saatler havada kalma) olmalarıdır yüksek uçuşları ve takla atma özellikleri (düz takla ve havada fişekli takla atma)  ikinci planda kalır. Hatta günümüzde takla atmaları bir dezavantaj olarak kabul edilip bu tür özelliklerin ırktan çıkarılmasına çalışılmaktadır. Maraton türü yarışlara Gırobandi denir. Renk olarak genelde mavi kırmızı ve gümüş renklerinin beyaz üzerinde dağılımı görülür. Bu renkler çoğunlukla kaplan, heybe ve akbaş kalıplarında görülsede ırkta renk ikinci planda olduğu için genelde net değildir

     

    Vücut yapıları oldukça kuvvetli olan bu kuşlar irilik bakımında bizim takla ırkımızla posta arasındadır. Irkın içinde damara bağlı olarak büyük cüsse farklılıkları görülür. Yine damara bağlı olarak oyun farklılıkları, ender düz takla atanından havada fişekli oynayanına ve çoğunlukta olan hiç oyun göstermeyenine kadar, vardır. İran yüksek uçucusunun kökeni oldukça eskilere dayandığı halde (7. yüzyıl, o zamanın haber güvercinleri)  şu anki halinin atalarından çok farklı olduğunu atalarını bilmeden rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun nedeni yetiştiricilerin her zaman daha dayanıklı ve güzel renkli ırk arayışında olması ve bu tür kuşların devamlı ırka kırılmasıdır. Öyleki ırkın bireylerindeki gevşek tüy yapısı bunu açıkca belli etmekteysede en bariz özellik, özellikle taklası az veya hiç olmayan damarlarda, bizde İspir diye anılan ve Mısır’ın ulusal güvercin ırkı olan Mısır Kırlangıcı (Egyptian Swift)’nın kendine has kanat yapısının özellikle erkek kuşlarda tüneklerken görülebilmesidir. Kuyruk genelde 12 tüyden oluşur ve enderde olsa 13-14 tüylü kuşlar görülebilir. Kuyruk üstü hepsinde mevcuttur. Kafa yapıları yine damara göre değişsede genelde iri kafa ve uzunca gaga yapısı tercih edilir. Resesiv olsada arka tepe az sayıda bulunur. Arka tepe külah şeklindedir. Paçasız olan bu ırkta çok ender olarak bileğin üstünde tüylere rastlanılır. Bu yetiştiriciler tarafından istenilmeyen bir özelliktir.

     

     

    Uçuş tarzları kuvvetli olasada her maraton ırkı gibi yavaştır. Tippler gibi yelkenleme hareketleri bulunmaz. Kuşların enerjilerini tasarruflu kullanmaları amacıyla yavaş uçmaları istensede kanat çırpmadan rüzgarı kullanmaları kabul edilmez ve bu tür eğilimleri olan kuşlar filodan uzaklaştırılır. Irkın iyilerinin tek uçuşu tercih etmeleri dikkati çeker. Uçuşa başladıktan belli bir süre sonra bu tür kuşlar filodan ayrılırlar ve tek uçmaya başlarlar. Sinekte gözden kaybolur, arada bir kendilerini gösterirler. Irkın iyisi 4 ile 8 saat arası ve üstün nitelikte olanları 8 ile 11 saat arası uçar. Bu uçuş saatlerini öteki maraton ırklarının rekorlarıyla karşılaştırmak yanıltıcı olabilir.

    Takip eden 5-7 gün süresinde ağ kaldırılır ve kuşlar her sabah bir kaç saatliğine dama bırakılır. Bu safhada yem kısıtlamasına geçilir ve kuşlar günde sadece bir kere beslenir. Bu süre sonunda kuşlar uçuşa hazır duruma gelirler. Eğitim 6 gün üst üste uçuşla başlar. Amaç zayıflayan ve yağlanan kasların açılmasıdır. 6 gün sonrası 2 gün uçuş ve 2 gün istirahat sistemine geçilir ve eğitim süresince kuşlar akdarı ile beslenir. Şampiyonanın ilk safhası hakemlerin seçimi, şampiyona gününün belirlenmesi ve yetiştiricilere kuşlarını havalandırmaları için verilecek zaman diliminin kararlaştırlımasıdır. Her yetiştiriciye bir hakem tayin edilir ve beraber orta hakemi seçerler. Şampiyonaya katılan yetiştiriciler 101 ile 401 güvercinden oluşan filolar uçurduğu için kuşları havalandırma zamanı önemlidir. Bu zaman dilimi uçurulacak filonun büyüklüğüne göre belirlenir. Bunun dışında her yetiştiricinin kaç tane Zeer Payi denen (yerde dolaşacak) kuş bulundurabileceğine karar verilir. Bu kuşların kanatları kesiktir ve amaçları havadaki kuşların yorulduklarında dama çekinmeden inmelerini sağlamaktır. Yarıştan bir iki gün önce uçurulacak filodaki bütün kuşların kuyrukları damgalanır.

    iran05 iran

     

     

     

    Bunun nedeni, İran yüksek uçucusunun öteki ırklar gibi bütün yıl uçurulmamasıdır. Hatta, bu kuşlar neredeyse bütün yılı kanatları ve kuyrukları kesik olarak geçirirler. Uçurulmaları yılda sadece bir aydır. Haziranın 21inde kanatları hazır olacak şekilde makaslı kanat ve kuyruk tüyleri 50 gün önceden çekilir. Bu tarihten itibaren her gün daha uzun süre uçurulmak suretiyle eğitime tabi tutulup aynı zamanda yıl boyunca depolanan yağlar eritilir. Haziranın 21iyle Temmuzun 21i arasında seçilecek bir gün yapılacak şampiyonaya hazırlanırlar. İlk 45 gün damın üzerine gerilen ağ ile kuşların havalanmaları engellenir. Amaç taze olan kanat tüylerinin zedelenmemesidir. Bu süre içinde protein yüzdesi yüksek olan tahıllarla beslenirler

     

    Uçuş sırasında atmaca salıdırısına uğrayan kuşların zamanlaması sayılmaz. Bu kuraldan dolayı kuşları saldırıya uğramayan yetiştiricilerin dezavantajda kalmalarını engellemek için, bu yetiştiricilerin uçurduğu filolardan ilk inen kuşun zamanlaması sayılmaz. Bunun dışında uçurulduğu damın dışında her hangi bir yere atan kuşun zamanlaması filo zamanlamasına eklenmez. İnen kuşların hemen salmaya girmesi istenir. İndikten sonra tekrar uçan kuşların zamanlaması silinir ve bu hareketi yapan kaç kuş varsa o sayıda en son inen kuşların zamanlamaları iptal edilir. Geriye kalan kuşların her birinin toplam uçuş saati bir birine eklenir ve filoda kaç kuş varsa (başka yerlere atan veya yeniden uçuşa geçen kuşlarda dahil olmak üzere) o rakama bölünüp filonun averaj zamanlaması alınır. En uzun zamanlamaya sahip yetiştirici şampiyonayı kazanır.

    Tahran türü kuşları maraton yerine taklası için yetiştiren yetiştiricilerde bulunmaktadır. Bu tür kuşlar aynı ırk olsalarda üretim amaçları farklılığı nedeniyle zamanla fiziksel farklılıklar göstemiştir. Maraton kuşlarına göre daha küçük olan bu kuşlarda kafa ve gaga yapısıda küçükçedir.

    Takla performansı için beslenen Tahran kuşları

    Tahran’da beslenen bir başka ırkda Şahrestoni adıyla tanınır. Bu tür kuşların beslenme amacı bizim Güneydoğu Anadolu’da görülen güvercin savaşlarına benzer. Diğer yetiştiricilerin kuşlarını yakalamak için uçurulan bu kuşlar bir çok ırktan oluşur. Tahran’daki filo ırkları Arap ve Türk filo ırklarından tamamen farklıdır. Uçuşları fazla yüksek veya uzun süreli olmaz. Bu tür kuşların diğer ırklardan en farklı özellikleri yetiştiricilerinin ıslıklarıyla hareket etmeleridir. Her yetiştiricinin düz uçuş, sola dönüş, sağa dönüş, belli bir yükseklikte harmanlama, diğer filolara karışma, diğer filodan ayrılma ve iniş için ayrı komut ıslığı vardır.

    Bu iki ırkın dışında İran’da beslenen diğer ırklardan bazıları;

    Par-Par Tabrizi ırkı Tebriz’de genellikle Türk ve Türkmen asıllı yetiştiriciler tarafından beslenir. Paçaları oldukça büyük olan bu taklacı ırkın aslı eski Diyarbakır taklacılarına dayanmaktadır. Beslenme amacı  canlı renkleri ve paçaları olan bu ırkta zamanla takla ve uçma özellikleri azalmıştır.

    Par-Par
    Par-Par

    Par-Par
    Par-Par

     

     

     

    Sineh rengi ve Tippler benzeri uzun uçuş sitili için Hamedon şehrinde yetiştirilen bir ırktır.

     

    sineh
    sineh

    sineh
    sineh

     

     

     

     

     

     

     

    İsfahan ismiyle anılan şehirde posta usulü yetiştirilir. İsfahan yetiştiricileri bu ırkın dünyada Lahor adıyla bilinen ve orijini Pakistan’dan geldiği kayıtlara geçmiş olan ırkın atası olduğunu idda ederler. Irkın Hindistan’a 19. yüzyılda İsfahan’dan götürüldüğü anlatılır. Göze hoş gelen renklerinin dışında akıllı olmaları ve yüzlerce kilometre uzaklıklardan evlerini rahatca bulabilmeleri istenilir. Uçuş tarzları postalara benzer kuvvetli ve hızlıdır. Bu ırk isfahan’ın dışında Şiraz’da da beslenir. Günümüzde sadece mavi ve siyah renkleri mevcuttur. Narin ve orta büyüklükte bir yapısı olan bu ırk paçasızdır ve arka tepeli olabilir.

    isfahan
    isfahan

    isfahan
    isfahan

     

     

     

     

     

     

    Şiraz taklacısı İran’ın orta bölgelerinde popüler olarak beslenen rengi yetiştiricilerin ön planda tuttuğu bir taklacı ırktır. Paçalı ve paçasız olabilen bu ırkın renk oluşumunda hatalar yetiştiriciler tarafından kabul edilmez. Arka tepe sadece Tahran kuşlarında olduğu gibi sivri külah yapılı olur.
    Şiraz’ın renk varyeteleri;

    Kafa (Kaleh)
    Kafa (Kaleh)

    Kafa (Kaleh)
    Kafa (Kaleh)

     

    Ak kanat (Sineh)
    Ak kanat (Sineh)

    Ak kanat (Sineh)
    Ak kanat (Sineh)

    Ak kuyruk (Dom-Sefid)
    Ak kuyruk (Dom-Sefid)

    Ak kuyruk (Dom-Sefid)
    Ak kuyruk (Dom-Sefid)

    Kuyruk (Domdar)
    Kuyruk (Domdar)

    Toğiy ırkı İran’ın en eski ırklarından birisidir. İran’ın batı ve güney kısımlarında popüler bir ırktır. Rengi için beslensede damarına bağlı olarak iyi uçucudur. Hem paçalı hem paçasız çeşitleri yetiştirilen bu ırktada sivri arka tepe görülür.

    Toğiy
    Toğiy

    Toğiy
    Toğiy

    Toğiy
    Toğiy

    Toğiy
    Toğiy

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Hamedan Taklacıları sadece heybeli renklerde gelir. Bu ırkın en önemli özelliği güzelliğidir. Renklerin kanatlardaki dağılımı, paçaların uzunluğu ve tepelerinin püsküllü uçları kadar fiziksel yapılarıda önemlidir. Yetiştiriciler ırkın narin yapısını korumaya özen gösterirler.

     

    Hamedan
    Hamedan

    Hamedan
    Hamedan

    Hamedan
    Hamedan

    Hamedan
    Hamedan

    Hamedan
    Hamedan

    Hamedan
    Hamedan

    Hamedan
    Hamedan

    Hamedan
    Hamedan

     

     

    Fotoğrafları Büyük Görmek için üzerine tıklayınız

    iran24

     

     

     

  • Ali Reza Mahutian Söyleşisi (Tippler)

    Ali Reza Mahutian Söyleşisi

    Bu Röpörtaj 2010 yılının Mart ayının 5 ve 6 sında Mahutian Bey ile yapıldı röportajı yapan Mehdi Tchavoshinia dır.

    S:Güvercin sporuna ne zaman başladınız? 

    C:Dokuz yaşındayken.

    S:Ne zaman doğdunuz?

    C:1967 de doğdum.

    S:Tippler sporuna ne zaman ve nerede başladınız?

    C:Tippler sporuna Hollanda’ya taşındıktan sonra 23 yaşında 1990 da başladım.

    S:Ne yetiştirdiniz veya hangi kanı uçurdunuz?

    C:Güvercinler ile ilgili on yıllık İran’da tecrübem vardı.1990 da 23 yaşımın sonlarında Hollanda’ya taşındığımda sevgili kuşlarımı evde İranda bıraktım.Sonraları Hollandada boşluk hissetmeye başladım.Kısa zamanda bu boşluğu doldurmak için güvercin aramaya başladım.Nerede kuş satıdığına dair malumat edindim ve oraya gittim 30 civarı güvercinlere sahip olan bey bu kuşların Manchester güvercinleri olduğunu söyledi.Onların arasından 8 güvercin aldım bir kaç gün sonra Hollanda da NVC Tippler Kulübünün olduğunu duydum.Birkaç üye ile kontak kurdum ve Knol  Beyden 2 güvercin satın aldım o yıllarda 90 yaşlarındaydı ve kısa bir sure sonar vefat etti.Bir kaç hafta sonar 5 yavru ve bir kart kuş daha satınaldım Bronstring Bey den keza birkaç kuşda Van Der Bruck Bey den o herhangi biri değildi gerçekten NVC nin üyesiydi o bana satın aldığım kuşların Gorden Hughes kanı olduğunu söylemişti.Aynı yıl İran dan İran yüksek uçucularından geride bıraktığım sevgili güvercinlerimden  2 parça getirdim.Artık biliyordumki iyi bir stoğa sahibim.Sonra bu kuşları çapraz eşleştirmeye başladım ve iyi sonuç aldığımı söyleyebilirim.Daha sonra yavruları aralarında inbreeding yaparak üretmeye başladım ve aralarına asla yabancı kan sokmadım.          

    S: Ne zaman NVC ye  üye oldunuz?

    C:1991 de üye oldum.

    S:Genç kuşları eğittikten sonar aldığın ilk  sonuç neydi?

    C:Benim ilk yavrular sadece  3 eğitimden sonra 16 saat uçtular.1992 yılındaki yarışma için kaydımı yaptırdım onların uçuşlarının sayılabilmesi için ve benim ilk inbreeding yavrularım yani aynı kit 3 kez yavru kuşlarda Hollanda şampiyonu oldu.

    S: Bu kuşlar bu yarışmalarda kaç saat uçmuşlardı? 

    C: 1992 de genç kuşlarda Hollanda şampiyonu oldum ortalama 18.36 saat.İlk yarışma da ortalamam 19 saatin üzerindeydi.Sonuncusu 18 saat civarındaydı gün ışığının azalması nedeniyle ortlama düştü.İşte o anda karar verdim rekor kırmaya bu yüzden çok çalıştım ve stoğumu geliştirdim.

    S: Kuş stoğun nasıldır kana dayalımı yoksa en iyilerin ayrıldığı bir stokmu?

    C:Ben sadece iyileri ayırdım en iyi uçan erkekler ve dişiler

     S:Hiç bir modelin oldumu Tippler sporunda ?

    C :Hayır çünkü bu sporda kimseyi tanımadım.

    S: Bu sporda bir amacın oldumu?

    C:Evet dünya rekorunu kırmak istedim.

    S: Amacına nasıl yaklaştın?

    C:Plan ve stratejimi amacımı yakalamak için kurdum.Her değişimi hesaplamıştım. Çoğunlukla yarışmalarda uçurmak için çok kart kuşum yoktu çünkü en iyilerini stokta tutuyordum damızlıklarımı geliştirebilmek için

    S: Herhangi bir zaman rekor kırdınmı?

    C:2000 yılında genç kuş yarışmasında benim kit 20.05 uçtu fakat ışıkları açtıktan sonra 3 kuşumdan ikisi indi ve 3 üncü kuşum inmedi karanlığa daldı  kurallara gore diskalifiye oldum sabah 3.00 a kadar uçtu ve dünya rekorunu kıramadım iyi bir uçuş süresi  20.05 olarak kaldı.Diğer deneme için bir yıl bekledim.2001 yılında yarış günü hava çok kötüydü fırtına vardı ve oldukça kuvvetli yağış vardı hakem sık sık aynı şeyi tekrarlıyordu kuşların bu havada uzun sure uçması mümkün değil  ancak kötü havalarda  kuşlarımın kalitesini biliyordum.Oldukça sakindim ve bunu yapabileceklerini biliyordum.Bir yıl sonra  onlar genç kuşlar dünya rekorunu korkuç havaya rağmen 2001 de 19.55 ile kırdılar.Sonra kart kuşlarda dünya rekoru kırmak amacıyla kart kuşlarımı hazırladım fakat kulübümle  birçok problem yaşadım kıskançlık ve ayırımcılık hissettim. Ben ve diğer NVC nin üyesi Shahini diğer yarışa katılan bazı üyelere gittik ve  yarışa katılan kuşların hiç uçmamış gibi taze gözüktüklerini gördük  bu yüzden o üyelerin bütün aktivitelerini filme aldık ve kulübün dikkatine sunduk ancak kulüp tüm bunları görmemezlikten gelerek bu filmleri dikkate almadı  bu üyelerin uçuşlarını kabul etti.Ve 5 kuştan oluşan genç kuş kitim uzun gün uçuşunda 20.31 uçmasına rağmen sayılmadı çünkü NVC bana haber vermeden uzun gün uçuşunu iptal ettiğini daha sonra bana iletti.Bir çok NVC üyesi bu davranışlardan çok rahatsız oldu.Bazı üyeler bu yüzden NVC yi terkederek yeni bir kulüp kurdular ve bende onları takip ettim kurulan kulübün kuralları yani yarış kuralları NTU  ile  aynıydı. 2 yıl içinde aktiviteler diğer kulüpte başladı  yani 2006 yılına gelmiştik ben kart kuşlarda dünya rekorunu kırmaya gittim kart kuş kitimi sabah 4.00 da saldım ertesi gün sabah 2.06 da ışıkları açtım risk almak istemedim kuşlar daha fazla uçabilse dahi önemli değildi  bu uçus süresi ile dünya rekorunu kırdığımı biliyordum.Uçusu sonlandırdım dropperları çıkardım ve birkaç dakika içinde kiti kümese aldım.Eğer kuşlar bu kadar uçmasalardı çok taze gözükürlerdi

    S:Ben sizin bu dünya rekorunuzun kayıtlara geçirilmediğini biliyorum neden Kabul edilmedi?

    C: Bu benim için alay edilecek birşey dünya rekorunu NTU ve NVC  kuralları ve güvenilir bir hakem gözlemi altında kırdım fakat NTU ,NVC ve DFU bizim kulübü resmi Tippler Kulübü olarak kabul etmedi.Ve bir kez daha resmi Tippler Kulübü olarak NVC etkileri devam etti ayrımcılık tekrarlandı eskiden olduğu gibi rekorum tanınmadı birçok neden olbilir.Ben dünya şampiyonuyum meğerse bu değişmiş birileri benim rekorumu kırmış

    S: Kuşlarını antrenmanda kaç saat uçuruyordun?

    C:Birçok kez benim kuşlarım antrenmanda 23.30 saat uçtular Ben eminim Norveçte kuşlarımı yaz döneminde gün ışığının 24 saat olduğu günlerde uçurmuş olsaydım 24 saatin üzerinde uçabilirlerdi.

    S: Neden dünya rekorunu bir kez daha kırmayı denemedin muhtemelen bu rekor senin adına tescil edilecekti.

    C:Çünkü Tippler sporunu bıraktım Hiçbir zaman birdaha kuş beslemeyi düşünmüyorum.Ayrıca bu sporu eğlenceli görmüyorum artık.

    S:Niçin Tippler sporunu bıraktınız bunca başarınıza rağmen?

    C:NVC nin bana karşı ayrımcılığını her zaman hissttim.2004 yılında dünya rekorunu 5 genç kuş ile 20.31 ile kırdığımda birkaç gün sonra kulübün rekorumu kayda almadığına dair bilgi aldım.Bu sporla ilgili olmadıklarına ayrımcılık yaptıklarına ikna oldum.Eski DFU Başkanı Caupscheffer ile kontak kurdum ancak o da beni reddetti çünkü NVC ile bağlantıları iyi idi ve benim uçuşumu desteklemedi.. Tüm çalışmalarım ve başarım inkar ediliyordu bu yüzden kulüpten ve Tippler sporundan istifa ettim. 

    S:Tippler stoğuna ne oldu?

    C:Bazılarını Saiepi ve Ukai Beylere sattım onlar DFU üyesidirler diğerleri Shahini ye satıldı NVC üyesi olan bu üyeler kendi kulüplerinde en iyi dereceleri yapıyorlar.  

    S:Tekrar Tippler sporuna başlamayı düşünebilirmisin? 

    C:Hayır çünkü kalbim kırık.Ve ben yaptığım işin takdir  edilmediğini hissediyorum.

    S:Eğer sana Almanyada sizin bu spor için yaptıklarınızın takdir gördüğünü ve kuşlarınızın çok sevildiğini ve DFU nun size onursal üyelik teklif ettiğini söylsem ne dersiniz ve ayrıca Almanyada buı işe tekrar başlangıç yapmak istermisiniz

    C:Bu sorunuzu cevaplamam için zamana ihtiyacım var.

    O anda Ingo Ichberg beni telefonla aradı ve bana e-posta adresimi sordu ve kayıp kuşları hakkında tüm bilgileri toplayıp gelecek yayınımızda yayınlanmasını istedi sonra ben ona e-posta adresimi verdim.Mahutian Bey in ziyareti ve teklifim hakkında ona bilgi verdim.Başkan çok heyecanlandı ve Mahutian ın bu spora geri dönmesi içn gereken her şeyin yapılacağını söyledi.Bizim bu spordaki tecrübelerine ihtiyacımız olduğunu belirtti.Ve direk temes kurmak için telefonunu aldı

    S:Kanada da bazı insanlar senin kuşlarının Tippler olmadığını çünkü zaman içinde bunları bazı diğer ırklarla cross breeding yaptığını ve kuralları deldiğini bu kuşları Tippler gibi uçuramayacağını söyliyorlar ne düşünüyorsun bu konuda

    C:Pekela sadece bu Tippler sporu hakkında fikri olmayan insanlara  şunu söyleyebilirim.Bu spor İngilizler tarafından geçen yüzyılda başlatıldı ve onlar İran yüksek uçucularınında arasında bulunduğu bazı ırkları çapraz döllediler ve adı Tippler oldu İngilizler yapıyorda başka milletler bunu yapamazmı.Şimdi İngilizler futbol oyununu buldu diye bu oyun geliştirilemezmi veya başkaları bu oyunu oynayamazmı?

    S:Futbol ve Tippler ler arsında karşılaştırma yaptınız ne demek istediğinizi biraz daha açarmısınız

    C:Evet İngilizler futbolu buldu ancak Brezilyalılar daha iyi oynuyorlar ve halen futbol olarak adı geçiyor.Bütün Avrupa Afrika Asya Latin Amerika ve Avusturalya Fifa kuraları altında futbol oynuyor. ve adı futbol sadece telaffuzu değişiyor Almanlar fussball diyor vb..Şimdilerde Afrikalılar iyi futbolcular arasında yer alıyor ve futbol artan yeni tekniklerle oynanıyor fakat halen futbol olarak adlandırılıyor.Bildiğim kadarıyla tek farklı adlandıran Amerikalılar ve  Kanadalilar çünkü kendi futbol adlarını  kendileri buldular hiç futbolun adı hakkında onlarla tartışmayı denedinmi  sana gülerler onlar soccer diyorlar muhtemelen onlar Tippler hakında aynı şeyi deniyorlar.İnsanlar benim yaptıklarımın yeni bir şey olmadığını biliyorlar bana gore benim kanımı oluşturarak yaratıcılık yapmış oldum  bundan 150 yıl once İngiliz yetiştiriciler de bunu yapıyorlardı tek farklılık bunu 150 yıl içinde gerçekleştirmeleri düzinelerce yetiştirici kendi kanlarını oluşturarak dünyada farklı kanlar yaratmış oldular ve bizi bu farklı kanlarla tanıştırmış oldular.Ben bunları ve aynı şeyleri 10 yıl içinde yaptım.ve dünya rekorunu 2006 da kırdım fakat bazı kıskanç insanlar bunu kayıt altına aldırmadı ve yanlız kaldım.Eğer bu sporun içine güçlü bir şekilde dönersem aynı şeyleri tekrar yapabilirim

    S:Tekrar dünya rekorunu kırmayı düşünüyormusun?

    C:Biraz evvel söyledim Eğer tekrar başlarsam dünya rekorunu kırabilirim.İsteyenle karşılaşmaya hazırım .Benim haleflerim benim kuşlarım ile bir gün mutlaka rekoru tekrar  kıracaklar  Saipi Ukai veya Shahini

    S:Hangi kuşlar Tippler diye adlandırılır?

    C:Sanırım herhangi bir kuş 18 saat üzeri uçarsa ben ona Tippler derim.Tippler bu oyunun adı  eğer kuşlar NTU kuralları altında uzun saatler uçarsa Tippler deniyor ancak benim şahsi görüşüm eğer benim kuşlarım 18 saatin altında uçarsa ben onları Tippler olarak adlandırmıyorumBu bildiğim kadarıyla futbol oyunu gibi bu oyun FIFA kuralları altında oynanıyor oyuncularda ve koçlarda renk milliyet aranmıyorÖrneğin İngilterede bazı zirveye oynayan takımlar Arsenal gibi 11 oyuncudan 10 u  yabancı ve çoğu İngilizce bile konuşamıyor koçları Fransız .Kanadalı arkadaşlar bunu nasıl açıklayabilir.Sanırım boşa zaman kaybettik Tippler nedir üzerine.Bunları bırakıp kaliteyi  ve stoklarınızı geliştirmeyi, yeni rekorları kendi kuşlarınız ile kırmayı denemelisiniz bundan herkez kendi sonuçlarını çıkarmalıdır.

    Aşağıdaki soruları yayınlamak için Mahutian Bey in iznine sahip değiller

    S:Özel bir üretim metodun varmıydı?

    S:Kuşları ne ile besliyordun?

    S:Düzenli  bir şekilde kuşlara ilaç verdinmi?

    S:Kuşlarını nasıl eğitiyordun?

    Bu röpörtajın bir bölümü 5 ve 6 Mart 2010 da   Farsça ve bir kısmıda  Almanca olarak yayınlanacak.Yazarın notu

    Farsçadan İngilizceye çeviren  Mehdi Tchavoshinia

    Türkçe çeviri  Türker Deniz tarafından yazıldı

    Adnan Bajrami %100 NVC - 2113/03 Alireza Mahutian
    Adnan Bajrami %100 NVC – 2113/03 Alireza Mahutian

    mahutian tipplers pigeon
    mahutian tipplers pigeon

    alireza mahutian tipplers
    alireza mahutian tipplers

    alireza mahutian tipplers
    alireza mahutian tipplers

    alireza mahutian tipplers
    alireza mahutian tipplers

    alireza mahutian tipplers
    alireza mahutian tipplers

  • Budapeşte Yüksek Uçucusu BUDAPEST HIGH FLYER

    Budapeşte Yüksek Uçucuları Hakkında Söyleşi
    Soran:Frederic XABADA
    Cevablayan :Gergely BARKOCZI

    1- GÜVERCİNLERİNİZİN TARİHİ GEÇMİŞİ NEDİR ? (Orijinleri,
    soyları…)

    Bu ırk, Macar yüksek uçucuları ilk olarak 1907 yıllarında POLTL kardeşler tarafından ortaya çıkarılmıştır . Hatta bu ırk üreticilerinden dolayı ‘’POLTLİ olarak da bilinilmektedir. Poltl Kardeşler bu ırkı Vienna MF Taklacısı’yla, Szegedin Taklacısı’yla ve ayrıca Danzing Yüksek Ucusu’yla melezlemişlerdir. Bu melezleme sonucu Macar Yüksek Uçucuları (M.Y.U.) yani gerekli bakım ve donanımla uzun ve süratli uçabilen, bazıları hızlı kanat hareketleriyle saatlerce havada kalabilen kuşlar ortaya çıkmıştır. Bütün popülerliğine rağmen M.Y.U.’ları için ilk standart 1943 yılında Macaristan’da konulmuştur. Sergi salonlarındaki yarışmalarda ara sıra görülselerde M.Y.U.’ları özelliği performans kuşudu olmasıdır. 1957 yılından sonra yeni standartlar konulmuştur. Bazı yetiştiriciler gösterişten uzak bir şekilde M.Y.U.’ların bir çok çeşidini geliştirmişlerdir.

    2-M.Y.U.’larında TAM OLARAK HANGİ ÖZELLİKLERİ ARARSINIZ?
    (Büyüklük, Ortalama Ağırlık, Tüy Yapısı, Renkleri, Göze Çarpan Özellikleri)

    M.Y.U’ları orta boy gövdeli, orantılı ve ince yapılı güvercinlerdir. Gövdeleri göğüslerinden
    başlayarak kuyruğa doğru yavaş yavaş incelir. Ortalama ağırlıkları 300-350 gr arasındadır.
    Süsten tamamen arınmış, düzgün kemerli, yuvarlak kafaları vardır ve alın gagaya doğru öne çıkıktır. Gaga orta uzunlukta mavimsi gri renklidir. Gözler çakıl grisidir, göz irisinde belirgin ve görülmeye değer ince damarlar bulunmaktadır. Boyun orta uzunluktadır ve dik, düzgün şekilli, yuvarlak boğazı vardır. Hafif öne çıkan, ancak yeterli bir ene ve kaslara sahip mağrur bir göğsü vardır. Güçlü kanatları kuyruk üstünde taşınır. Kuyruk 12 telekten oluşur bazen 14-16 olduğu durumlarda olur bunun nedeni Danzing Y.U. ile melezlenmesidir. Bacaklar orta boydadır, mavi-gri renkli tüylü ya da tüysüz ayak tırnakları vardır.
    Modern Macar standartlarına göre 5 renk ve belirgin alttürleri bulunmaktadır:

    LEYLEK (GOYLAS) :Gövde beyaz olup kanat uçları gri-siyah tonlarındadır. Beyaz kuyruklu kuşlar da kabul edilebilir.

    Budapesti Magasroptu Golyas Keringo
    Budapesti Magasroptu Golyas Keringo

    KIR BOYUNLU (KOSZORUSNYAKU): Baş kısmı mavi-gri ya da beyazlı, kırlaşmış gibi görünen tüylerle bezenmiştir. Boyun ve göğüs yoğun olarak mavi-gri ve metalik parlak tüylerle kaplıdır; “Ring” yani çember olarak adlandırılan türünde ise beyaz tüyler bulunmaktadır.
    Sürü halinde uçtuklarında gri renkli, kuyruk beyaz renktedir ancak gri uçuşta beyaz gözükür. Kuyrukta olabilecek gri tüyler kabul görür. Gri örgülü, saçaklı tüylere sahip kuşlar da bu türe dahil edilebilirler.

    budapeşte yüksek uçucusu
    budapeşte yüksek uçucusu

    KIR BOYUNLU BEYAZ (KOSZORUSNYAKU FEHER) : Uçuşlardaki rengi ve kuyruk her zaman beyazdır.

    BUDAPEST HIGH FLYER
    BUDAPEST HIGH FLYER

    KAR BEYAZI (HO FEHER) : Kar beyaz renkte olup bulunabilecek başka renkte tüyler hata sayılır. Gözlerin gri olmasına karşı çıkmak saçmalıktır. ??? hiç ama hiç anlamadım bu son cümleyi

    Budapeşte Yüksek Uçucusu BUDAPEST HIGH FLYER
    Budapeşte Yüksek Uçucusu
    BUDAPEST HIGH FLYER

     

    Budapesti Magasroptu HOFEHER Keringo
    Budapesti Magasroptu HOFEHER Keringo

    ÇİZGİLİ (PATNOS) : Alt gövde kuyruklarda açık gri olduğundan ve ucuşlarda beyazdır. Kanatlarda iki adet dar gri çizgi bulunmaktadır. Baş mavi-gri renktedir ve boyun “pearl yani inci” denen tüylerle kaplıdır.

    Budapeşte Yüksek Uçucusu
    Budapeşte Yüksek Uçucusu

    3- M.Y.U.ların FARKLI ÖZELLİKLERİ VE DİĞER YÜKSEK UÇUCULARDAN
    FARKLI ÖZELLİKLERİ İRAN Y.U. İLE ORTAK ÖZELLİKLERİ VARMIDIR ?

    Birçok soyda benzer yetenekler veya çok küçük uçuş tarzı farklılıkları vardır. Bazı M.Y.U.
    10-12 saat uçar ki bunun 4-5 saati gözle görülemeyecek yüksekliktedir. Standartı 5 saat uçmalarıdır ve bunun 1 saati görülemeyecek yüksekte olmaktadır. Yarışmaların başlıca standartı budur. Açıklamak gerekirse bir yarışmacının sürüsü 11 saat havada kalır ve yükselmezse diğer bir yarışmacının sürüsü 5 saat havada kalır ve bunun 1 saat.10 dakikası çok yükselip görünmezse 2.yarışmacı daha başarılıdır.Yetiştiricilerin amacı yüksek uçucu yetiştirmektir ve ilk amaç kuşların görünemeyecek yükseklikte uçmalarıdır.

    4- BU KUŞLAR UÇARKEN İYİ KÜME OLUŞTURABİLİYORLAR MI? Evet, çok iyi küme oluşturuyorlar. Bu ırk küme halinde uçmayı çok seviyor ve yavruların kümeye katılmaları 4-5 gün sürebiliyor.

    5- MACAR YETİŞTİRİCİLERİ BU TÜRDE VE UÇUŞ SİTİLİNDE EN ÇOK NEYİ BEĞENİRLER?

    M.Y.U. çeşitli varyeteleri olmasına karşın tek bir ırktır çünkü günaşırı 7-8 saat ve görünmez yükseklikte uçabilmektedir. Bu tür çok kuvvetlidir. Doğrusu, bütün güvercin üreticileri kuşlarını yüksekte, bulutların altında görmeye bayılırlar.

    6- MACARİSTANDA NE TÜR YARIŞMALAR DÜZENLENİR ?

    Anma amaçlı, uluslararası, yaşlı kuşlar arası, genç kuşlar arası ve şampiyona gibi yarışmalar.

    7- M.Y.U.ları NASIL BESLENİR NE TÜR YEMLER VERİLİR, MİKTARI VB. ?

    Biz kuşları son derece basit tohumlarlarla besleriz; buğday, arpa, darı, mısır, ayçiceği, bezelye, fiğ gibi. Besleme yöntemleri kişiye göre değişkenlik gösterebilir. Bazıları günde bir kere, bazıları ise 3 kez besleyebilir. Ortalama miktar güvercin başına yaklaşık 25gr’dır. Ben damızlık güvercinlerimi günde 3 kez, uçucuları ise güde bir kere akşam 7 de yemlerim ve 1 saat sonrada su veririm.

    8- YARIŞMALARA HAZIRLANMAK İÇİN ÖZEL METHOTLAR VARMIDIR ?

    2 hafta önceden yetiştirici yarışma için güvercinlerini seçer. Güçlü olanlar yarışmada
    Uçarlar. Bu kuşlara Kenevir, niger, şalgam, benzeri gibi kondisyon arttırıcı yemler verilir. Bu tür beslenme ve antremenla kuşlarınız çok uçabilir. Fakat kuşlarınıza bu tür besleme şekliyle her ne kadar doğal da olsa bir nevi doping yaptığınızdan kuşlarınız çok fazla güç harcayıp bitkin düşerler ve sonucu kuş kayıplarına kadar varabilir. Benim düşüncem kuşlarınız yeterince zeki değilse bu tür yemleri de verseniz uçuramazsınız. Bu yüzden bu tür yemleri sevmem. Ben güvercinlerimi arpa, darı ve ayçiceği ile beslerim arada sırada çok az mısır veririm.

    9- ELİNİZDEKİ SOYLARI TAM OLARAK TANIMLAYABİLİRMİSİNİZ ? ÖZELLİKLERİ?
    Bendeki soylar sanırım çok genç bir soy değil, hatta biraz eski olduğu bile söylenebilir. Bendeki kuşların kan bağı 60 yıllardaki şampiyonlardan Gustav STURBAN, Mihaly TÖTH, Andras VARGlar’a dayanmaktadır. Benim güvercinlerim güçlü yüksek uçuculardır. Ortalama ucuş süreleri 6 saattir ve 15 dakikada görülemeyecek yüksekliklere ulaşırlar. Üstelik güvercinlerim son derece ele, avuca kolayca gelebilen ve sevecendirler.

    10- UYGULADIĞINIZ ANTREMAN PROGRAMLARI NELERDİR HAVA KOŞULLARI KONDİSYON TUTMALARINA NEKADAR ETKİ EDER YIL BOYUNCA NEKADAR UÇURABİLİYORSUNUZ ?

    Havanın iyi olduğu zamanlarda, her iki günde bir, sabah 8 gibi uçururum. Uçuştan sonra bir miktar darı veririm. Akşam 7 de arpa, darı ve ayçiceği karışımı veririm. Karışım oranı % 40 darı % 40 arpa ve % 20 ayçiceği veririm eğer hava soğuksa bu karışımdan yeterli verim alamazsınız. Karışımı % 30 darı % 30 arpa % 20 ayçiceği % 20 mısırla değiştiririm. Sıcak havalarda ise % 40 darı % 40 arpa % 10 pirinç % 10 ayçiceği ile değiştirim. Eğer birisi benim M.Y.Ularım diğerleri kadar iyi uçmuyor diyorsa ve sağlıkları yerinde ise şu karışımı deneyebilir: % 40 darı % 20 arpa % 10 rape % 10 pirinç % 10 mısır % 10 buğday. Akşam 7 de yemleme yaptıktan bir saat sonra su verilmelidir. Kuşlarınızı günaşırı sabah saat 8:30 – 9:00 gibi uçurunuz. Yağmur yağdıktan sonraki gün uçmalarına izin vermem. Genellikle Mayıs başından ve Eylül sonlarına kadar uçurabiliriz. Bence uçuş için ideal olan: 28 C, mavi ve az bulutlu bir gökyüzüdür.

    11- KUŞ KAYBETTİĞİNİZ ZAMANLAR OLURMU ?

    Bazen, çok yükseldikleri zaman kolaylıkla kaybolabilirler. Şahin saldırılarında çok kolay
    kaybolabilirler. 2005 yılında 18 güvercimi kaybettim, gerçi bu tam kaybolma değildi çünkü gökyüzünde şahinler sadece benim değil ve diğer yetiştiricilerin en büyük sorunudur. Bazı yetiştiricilerin 70-120 kadar kuş kaybettiklerini bilirim. Bu tür kayıpların doğru besleme ve yetiştirme yapılmadığı için olduğunu düşünüyorum.

    12- ŞAHİN SORUNUNA KARŞI MACARİSTA’DA NELER YAPIYORSUNUZ
    BU KADAR ÇOK KAYIBA KARŞI METHODLAR GELİŞTİRDİNİZ Mİ ?

    Evet şahinlerle ilgili sorunumuz var. Burada şahinsiz tek bir uçuş bile olmuyor. Bugüne kadar çok güzel sonuçlar elde ettiğimiz kuşlar şahinlerin onları ürkütüp kaçırması nedeniyle uçup gittiler. Macaristan’da 14 güvercin bir arada 20 dakika boyunca uyumlu bir şekilde geri dönebilirse bu kuşlar değerlendirilmeye tabi tutulabilirler. Örneğin, 13 güvercin saat 12.30’da geri dönüp konuyor diyelim, eğer son 14. kuş 12.49’da geri dönerse bu değerlendirebilecek bir sonuçtur. Ancak, bu son kuş 12.51’de geri dönerse bu kabul edilemez ve değerlendirme dışı bir sonuç olacaktır. Bu bağlamda bir şahin kuşları rahatsız edince kuşlar 20 dakika içinde dönemeyeceklerdir. Şahinler çok sayıda güvercin yakalarlar ama işin kötüsü iyi türleri bizden daha iyi atırtedebilir ve seçebilirler. Yapacak bir şey yok bu gibi durumlarda. Benim “güzeller” diye adlandırdığım bir güvercin ailem var, onlar pek sık kaybolmazlar.

    13- M.Y.U’NI NASIL SEÇERSİN İDEAL M.Y.U’NIN NASIL OLMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

    Uçuş kalitesi en önemli noktadır. Çok iyi bir uçuşu tamamlamış bir güvercinin uçuş sonrası görünüşüne dikkat ederim. Hem çok iyi uçabilen ve aynı zamanda iyi görünümlü kuşları damızlık olarak üretirim.

    14-GÜVERCİNLERİNİZİ KÜMESLERİNİ NASIL SEÇERSİNİZ?

    1 Kümes damızlıklar için, 2 kümes uçucular için ve bir tanede yavrular için yapılmasını tavsiye ederim.

    15-M.Y. U. KOLAYCA ELE ALINIR MI?

    Evet kolayca ele alınır. Eğer yetiştirici tünek, yuva gibi yerlerde sakince yaklaştığı zaman bu kuşlar neden gerçek Macar Yüksek Uçucuları olduklarını kanıtlayacaklardır.

    16-M.Y.U’NIN UÇMAYA BAŞLAMALARI NE KADAR ZAMAN ALIR? ÇOK UZUN SÜRER Mİ YA DA ÖZEL BİR İHTİMAM GÖSTERMEK GEREKİR Mİ? EVE DÖNÜŞ YOLUNU BULMA YETENEKLERİ NASILDIR?

    Bu güvercinler çok çabuk öğrebildiklerinden yüksek uçmaya başlamaları da kısa zamanda olur. Eve dönüş yolunu bulma kabiliyetleri çok yüksektir. Bazı güvercinlerim kaybolduktan 2-3 ay sonra eve dönebilmektedirler. Birçok yetiştiriciden de aynı şeyleri duydum. Bu tür içindeki iyi güvercinler evlerine çok düşkündürler. Yalnızca kötü cins güvercinler evlerine geri dönmezler, tabiki şahinler onları yakalamadıkça.

    17-ÜREMELERİ NASILDIR VE YAVRULARINA NASIL BAKARLAR ?

    Kesinlikle çok iyi damızlık olabilirler. Sağlıkları ve beslenmeleri iyi olduğu sürece çok iyi yavru verip bakarlar. M.Y.U. ailelerine düşkündürler.

    18-KAÇ GÜVERCİNİ BİR ARADA UÇURMAYI TAVSİYE EDERSİNİZ, DEĞİŞİK YÜKSEKLİKLERDE UÇTUKLARINI NASIL ÖLÇÜYORSUNUZ, BİR ÖLÇÜNÜZ VAR MI ?

    En az 16 tane, bence bu rakam en iyisidir. En çok ise size bağlı; istediğiniz kadar uçarabilirsiniz . 60-80güvercinlik bir filoda 1 takım çok kısa zamanda bulut olabilir. Ne zaman 90 civarı uçan kocaman takım görsem bu soluk kesici durumdur. Burada iki önemli nokta vardır: Yükseklik: Birincisi görünemeyecek kadar yüksek mesafelerdir; sanırım herkes filoyu yukarıda görememekle kastettiğimi anlayabilir. İkincisi ise uçuş yüksekliğidir: Bu, güvercinlerin grup olarak görülebildiği ancak sayılamadığı ya da kanat kareketlerinin seçilemediği yüksekliktir. Tabiki bütün bu gözlemlerimizi çıplak gözle yapmaktayız.

    19- MYU GENELLİKLE YALNIZ MI UÇURULURLAR? DİĞER IRKLARLA KARIŞIK UÇURULABİLİRLER Mİ?

    Bir ırkı tek bir filo olarak uçururuz. Bazı zamanlarda 1-2 güvercinin diğer ırkın filosuna geçtiği olabilmektedir; bu tür kuşları işaretli güvercin olarak belirleriz.

    20-GÜNÜMÜZDE MACARİSTANDAKİ YETİŞTİRİCİLİK HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZ NELERDİR? GENÇ NESİLİN YETİŞTİRİCİLEĞE BAKIŞ AÇISINI VE GELECEĞİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ ?

    Avrupa çapında bir yarışma düzenleyeceğiz. Günümüzde bir çok genç disco, eğlence ya da bilgisayarda oyun oynamayı tercih ediyor. Bence bu sorun tüm dünyada var. Ancak hala atalarının başlattığı yerden devam edebilen bazı genç yetiştiriciler bulunmakta.

     

     

    budapeşteww
  • Kırmızı akkuyruk güvercinler

    Makaracı bir güvercin ırkımızdır genelde  trakya bölgesinde yetiştiricisi vardır 3-4 saat üzeri uçarlar kanatta ve kuyrukta saz olanı makbul değildir  kırmızı akkuyrukta kuyruk üstüolmaması gerekmektedir

     

    cakal-guvercinler-01

  • Çakal Güvercinler

    2

    Makaracı ırklarımızdan biri de Çakaldır. Ülkemizde “Çakal” adı ile bilinen bu güvercinler, dünya üzerinde “Çakal Roller”, “Cakal Roler”, “Rouleur de Cakal” gibi adlarla tanınmaktadır. Eski kuşçuların “Nalbant” da dedikleri bu kuşları, eski dönemlerde Bursa’da çoğunlukla atlara nal çakılması işinde çalışan esnaflar yetiştirirmiş. Nalbant adı buradan geliyor. Ancak günümüzde kullanılan ve bilinen bir isim değildir. Çakal adı, bu kuşların renk olarak çakal ( Canis aureus   ) benzemeleri nedeni ile bu kuşlara verilmiştir. Bu güvercinler gerçekten de kızılkahve ve pas rengi olurlar. Çakal adlandırması ülkemizde bu renge sahip diğer kuşlarda da örneğin kelebek ırkında da  kullanılmaktadır. Bu durum kısmen bir karışıklığa neden olmaktadır. Bunun yanı sıra genel olarak kuşçularımız arasında Çakal ırkını, Bursa ırkının bir renk tipi gibi algılama eğilimi yaygındır. Gerçekten de bu iki ırk birbirinin renk tipi olabilecek kadar benzerdirler.

    Çakal ırkı günümüzde hızla azalmıştır. Ülkemizde yetiştirildiği bölgeler olan Marmara ve Trakya’da eskisi gibi fazla ilgi görmemesi sonucu giderek kaybolmaya yüz tutmuştur. Yurdumuzda bu bölgeler dışında zaten rastlanmadıklarını söyleyebiliriz. Bugün ne yazık ki korunması gereken ırklarımız arasına girmişlerdir.

    Tekirdağ / Çorlu’dan Tayyar Başaran adlı yetiştiricimizin bu ırkı eskiden beri geliştirmeye çalıştığı bilinmektedir. Gene Edirne’den Metin Ayaz adlı yetiştiricimizin Çakal ırkı üzerine çalıştığı bilinmektedir. Performans ırlarımızdan biri olmasına karşın son dönemlerde daha çok renk ve şekline bakılarak alınıp satılmaya başlaması sonucu uçuş özellikleri gerilemiştir. Hatta Doç. Dr Türker Savaş, bugün bu kuşların neredeyse hiç uçmadıklarını belirtmektedir. Bu durum kuşkusuz yetiştiricilerin tutumu ile yakından ilgilidir.

    Bu kuşların Ankara’daki tek yetiştiricisi olan Zeki Güleröz 1974 yılından beri aynı damarı koruyarak gelmektedir. Kendisinin kuşlarını uçarken seyrettim. Oldukça uzun uçtuklarına şahit oldum. Hatta geçenlerde ilginç bir olay yaşadık. Bursa ırkı ile birlikte akşamüzeri 17.00 de uçurduğumuz Çakallar, bir süre uçtuktan sonra nokta yüksekliğine çıktılar ve saat 20.00 gibi gözden kayboldular. Ancak dürbün ile izleyebiliyorduk. Saat 21.00 de hava karardı ve yaklaşık 20 kuşluk filo geri gelmedi. Kuşlar ertesi gün sabah havanın aydınlanması ile birlikte teker teker geri dönmüşler. Geceyi nerede nasıl geçirdiklerini bilmiyoruz. 

    Çakal ırkının tarihi geçmişi ve özellikle de ne zamandır yetiştirildiği hakkında bir belgeye sahip değiliz. Bu konudaki bilgilerimiz eski kuşçuların söylediklerine dayanmaktadır. Söylenenlere göre bu güvercinler, Şehremini ve Kocamustafapaşa kuşları olarak da bilinmektedirler. Bu iki semt İstanbul Fatih’te birbirine komşudur. Bu kuşlar eskiden bu semtlerde yoğun olarak beslenirmiş. Eski adı Samatya olan Kocamustafapaşa semti İstanbul’da eskiden azınlıkların ve özellikle de Rumların yaygın olarak oturdukları bir semtti. Samatya adı Rumca olduğu için değiştirilerek sonradan Kocamustafapaşa adı koyulmuştur. Irkın kökeni ve ülkemize nereden geldiği konusunda kesin bir bilgi sahibi olmamakla birlikte, büyük bir olasılıkla Rumlar kanalı ile Balkan ülkelerinden ya da Avrupa’dan ülkemize gelmiş olabilir. Bu bilgiler ışığında Çakal ırkının yurdumuzda İstanbul kökenli olarak geliştiğini ve yayıldığını söyleyebiliriz.

    Türk güvercin ırklarını tanıtan Almanca bir kaynakta da bu güvercinlerin 100 yıldır ülkemizde tanındığı belirtilmektedir. Çakal güvercinleri dış görünüş olarak Bursa ırkına çok benzerler. Gagaları Bursa güvercinlerine göre biraz daha kısa ve incedir. Ayaklarda paça bulunmaz. Ayakların dirsekten aşağısı tüysüz olur. Tepelilik özellikleri yoktur. Kanatlar kuyruk üzerinde taşınır. Gözler açık çakırdır. Göz çevresi halkası biraz belirgin ve açık renklidir. Vücut olarak büyüklükleri Bursa kuşları ile hemen hemen aynıdır.

    Çakal ve Bursa arasındaki en belirgin fark, kuyruk telek sayısı ve kuyruk üstü yağ bezesi konusundadır. Çakallarda kuyruk telek sayısı 14 ve bazen de 16 olabilmektedir. Kuyruk üstü yağ bezeleri bulunmaz. Bursalar da ise telek sayısı 12 dir ve kuyruk üstü yağ bezesi bulunur. Kanatlarda ki beyaz teleklerde 7 ye 7 formu aranılan bir özelliktir. Kuyruk teleklerinde renkli tüy bulunmamalıdır. Kuyruğun alt ve üst kapakları düzgün biçimli ve renkli tüylerden oluşmalıdır. Kuşun renkli olan bölümlerinde ve özellikle karın altında ve kafa üzerinde beyaz tüyler olmamalıdır.

    Bu güvercinlerin renk olarak sarı ve kırmızı olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Her tipin ise, akkuyruk ve akkanat akkuyruk olarak iki ayrı çeşidi vardır.

    Sarı : Pas rengi olarak tanımlayabileceğimiz renkteki kuşlardır. Akkuyruk olanlarda kuyruk teleklerinin tamamı beyaz olur. Arada farklı renk tüy olmamalıdır. Akkuyruk akkanat olanlarında ise kuyrukla birlikte kanat telekleri de beyazdır. 7 ye 7 formu ideal kabul edilir. arada renkli telek bulunmamalıdır.

    Kırmızı : Sarılara göre daha koyu tonlu olurlar. Kızıla yakın bir kırmızı renge sahiptirler. Akkuyruk olanlarda kuyruk teleklerinin tamamı beyaz olur. Arada farklı renk tüy olmamalıdır. Akkuyruk akkanat olanlarında ise kuyrukla birlikte kanat telekleri de beyazdır. 7 ye 7 formu ideal kabul edilir. arada renkli telek bulunmamalıdır.

    Çakal ırkı uçuş özellikleri bakımından makaracı ırların bütün özelliklerine sahiptir. Son yıllardaki uçuş performansındaki gerilemeye karşın, aynı Bursa ırkı gibi uçar. Makara yapma ve uzun uçma özellikleri vardır. İyi bir Çakal 3 – 4 saatten aşağı uçmaz.