Yazar: admin

  • Taklacı Güvercinler

    Günümüzde Dünya üzerinde beslenen çoğu güvercin ırkının soyu Anadolu ‘da yetiştirilen güvercinlere dayanmaktadır.

    Taklacı güvercin ırklarımızın kökleri göç edip geldiğimiz Orta Asya topraklarına kadar gitmektedir. Rus tarihçileri , Rus güvercin ırklarının Türk güvercinlerinden geldiğini defalarca açıklamışlardır.

    Avrupa ‘ya yapılan seferler esnasında at koşturan atalarımız taklacı güvercinlerini de yanlarında götürüp oynatırlardı.

    Günümüzde Avrupada da bizim güvercin ırklarımıza rastlamak çok mümkündür.

    Bu ırkın yetiştirme amacı taklalı performans ve fiziksel güzellik üstün bir seviyeye getirilirken aynı zamanda ırkların geleneksel özelliklerinin korunmasıdır.

    Usta bir taklacı yetiştiricisinin üretici olarak dünya çapında bütün öteki ırkların besleyicilerinden daha yüksek bir seviyede olması gerekir.

    Elindeki kuşların gerçek aslını bilmek ve bunları geldikleri damarın özelliklerine göre, geleneksel yöntemlerle üretirken kuşların performansını ve aynı zamanda fiziksel özellilerini geliştirmek bir sanattır.

    Bu seviyede kuşçuya günümüzde rastlamak ender bir hale gelmiş olup, güzelim taklacılarımız tarihi özelliklerini yitirmeye başlamıştır.

    Bunun başlıca nedenlerinden birisi eskiden olmıyan şehirler arası kuş transferidir.

    taklaci guvercin

    Tgok-mavi2aklacıları yetiştirmenin sadece performans olduğunu düşünen yetiştiricilerin yıllarca başka yörelerden kuşlar getirip kendi kuşlarıyla kırmalarından dolayı geçmişte bir birinden çok farklı olan değişik sehirlerin kuşları bu gün bir birine çok benzer hale gelmişlerdir.

     


     

    Mardin Taklacı Güvercinleri

     

     

    Mardin taklacı güvercininin en büyük özelliği diğer evcil güvercin cinslerine göre biraz daha iri olmasıdır.

    Mardin taklacı güvercininin hakiki damarında tepe ve gül yoktur.

    Ancak günümüzde birçok güvercin ırkı ile karıştığı için birçoğu tepeli ve güllü olarak karşımıza çıkmaktadır.

    Tepe genetik olarak baskın bir özellik değildir ve ırsi olarak ancak anne ve baba ikiside tepeli ise yavru tepeli çıkabilir.

    Taklacı Mardin güvercinin göğüs kafesi diğer güvercinlerden ayıran önemli bir özelliğidir.

    Mardin güvercinleri çok uzun ve güzel uçarlar.

    Saatlerde havada kalan bu kuşların çoğu tek başına ve alçaktan uçmayı sever.

    Orjinal damarlarında sadece siyah, beyaz, mavi ve dumanlı renkleri mevcuttur.

    boz-mardin


    Diyarbakır Taklacı Güvercinleri

     

    En toplu, bacakları ve boynu kısa olan ırkımızdır. Vücut yapısı önden bakınca bir “O” yerine basık bir elips şeklindedir.

    En güzel renklere sahip olmanın dışında paçalarıda bütün ırklardan daha uzun olup Gülleri öteki ırklara göre daha gelişmiştir.

    Tabak güllü denilen ön tepe bu ırka mahsusdur.

    Arka tepe bir yanaktan ötekisine uzanıp öteki ırklarınkınden daha yüksek olmanın dışında bazen uçları öne doğru hafifce kıvrılır.

    Performans konusunda Diyarbakır pek iddialı değildir.

    Bu şehrimize Türkiyenin güvercin başkenti diyebiliriz. Güvercin kültürümüze bu kadar katkıda bulunan belki başka bir şehir yoktur. S

    adece Diyarbakırın Türkiye’nin tamamından daha fazla güvercin ırkı vardır. Bunun yanında ense ve göğüs gülünü, Kiremit kırmızı ve sarı (portakaldan farklı olarak vücudun tamamının sarı renkte olması) r

    gogsuak-5

     


    Urfa Taklacı Güvercinleri

     

    Urfa taklacı güvercinlerinin en büyük özellikleri düşük kanatlı olmalarıdır, yani kanatlarını kuyruklarının altında taşırlar.

    Kanat uçları zaman zaman yere değecekmiş gibi görünebilir. Uçma kabiliyetleri ve renkleri Mardin güvercinlerine benzer.

    Kafaları biraz köşeli görünümlü, alınları dolgundur.

    Arap olanlarında göz çevresinde tüysüz bir bölüm vardır ve bu halka belirgindir.

    Urfa taklacı güvercinlerinde göğüste koyu kahverengi, mora benzeyen bir renk belirir. Mardin taklacı güvercinlerinden farkı genellikle bu renktir.

    Mardinlerde açık renklilik durumuna ülkemizin çoğu yerinde “sabuni” tabir edilmektedir.

    Günümüzde Urfa güvercinlerinin damarını saf, karışmamış halde bulmak oldukça zordur.

    Nesilleri zaman içinde diğer ırklarla karışmışlardır. Saf Urfa Taklacı Güvercini eğer bulunabilirse çok değerli, maddi değeri yüksek kuşlardır.

    cakmakli-gok-1

     


    Sivas Taklacı Güvercinleri

     

    Sivas ırkı güvercinler başlarının küçük ve gagalarının ince olmasıyla bilinirler. Ön tepe yani gülde Sivas kuşlarında vardır. Sivas güvercinlerinde renkler bildiğimiz siyah, beyaz, mavi ve dumanlı renklerinin üzerine kınalı tabir edilen renkler gelmiştir.

    Kınalı çilli olanlarına Miski, gümüş çilli olanlarına çakmaklı ve rengi açık olanlarına Sabuni tabirleri Türkiye’ nin birçok yerinde güvercin besleyenler tarafından kullanılmaktadır.

    Çakmaklı dediğimiz renk türü mavi, sabuni ve miski dediğimiz renkler de kahverengi neslinden gelmektedir.

    Sivas ırkından hariç diğer güvercin türlerinde görülen sabuni ve miski renkleri farklıdır ve maviden gelmektedir.
    Sivas cinsi taklacı güvercinler Mardin ve Urfa kuşlarından daha az uçmayı severler, ancak oyunları daha sıktır.

    Çok alçak dalarlar, hatta daldıklarında ayakları yere değmeden kuyruklarını yere sürterler ve takla atarak yükselirler. Yükseldikleri mesafe Mardin ve Urfaya göre daha kısadır, ancak daha sık takla atarlar.Güvercin ne kadar iyi ise kuyruğunu yere sürme mesafesi o kadar uzun olur.

    taklaci guvercin


     

    Ankara Taklacı Güvercinleri

    Ankara güvercinleri ülkemizde beslenen en küçük evcil güvercin türüdür. Vücut, kafa ve kanatları fiziksel olarak diğerlerinden daha minyondur. Renkleri kirlidir, birçok renk çeşidi kirli ancak canlı renkler olarak görünebilir ancak kahverengi ve gümüş olanlarına rastlanmaz.

    Mavisi koyu tonlarda ve sislidir. Araplarında renk açıktır çoğu zaman koyu tonlarda değildir.

    Arap rengindeki Ankara cinsi taklacı güvercin kanatlarında yer alan şerit, siyah tüylerin üzerindeki renge rağmen belirgin olarak görünebilir. Bunun nedeni damarlarının aslında arap olmaması, bu siyahlığın koyu maviden gelmesidir.
    Kırmızı, portakal, şeker ve limonların üzeri her zaman gri, küle benzeyen bir ton ile örtülüdür.

    Bu renkleri taşıyan kuşların iyisinde kanat uçları ve kuyruklar saf beyaz olmamalı, gıri tonlarda bir beyaz olmalıdır.

    Bu damarlarının gerçek Ankara kuşlarından geldiğinin göstergesidir.
    Boz rengi Ankara ilimize ait bir renktir ve mavinin bir tonudur.

    Ancak, çoğu güvercin besleyen boz rengini sabuninin kirli hali olarak bilirler. Kahverengi de aynı şekildedir, açık kahverenginin aslında bildiğimiz kahverengi ile alakası yoktur, güvercinlerde kahverengi mavilikten gelmektedir. Ankara kahverengilerinde tüylerdeki ve kanatlardaki renk güneş ışığı altında biraz kayba uğrar.

    Ankara taklacı güvercinleri diğer taklacı türlerine göre daha sık takla atarlar.

    Yükselme mesefaleri kısa, fakat takla sayıları çoktur. Favori kuşlardır.

    Damarları Ankara ‘da çok iyi korunmuştur. Günümüzde Ankara ilimizde bu taklacı güvercinlerin saf ırkından kuş bulmak mümkündür.

    Ankaranın en önemli özelliği ise performansıdır.

    Öteki ırkların aksine taklalarının arasında çok az bir zaman vardır  ve çok daha sıkı takla atarlar.

    Her takladan sonra hafif (çoğu zaman dikkati çekmiyecek kadar) bir yükseklik kaybedip tırmanışa çıkar.

    Tırmanışı öteki ırklara nazaran biraz daha kısa fakat daha fazla kombinasyonla (her takla atıp tırmanışa bir kombinasyon dersek) doludur.

    Damarı sert olanlar delicesine takla atar ve kısa bir süre uçurulmayınca tutulur (takladan uçamamak).

    Oyunlarının sertliği ve klasik fiziği ile benim en favorim olan taklacı türüdür.

    Ankara güvercin yetiştiricileri Türkiye’de belkide tek kendi ırklarına sahip çıkmış yörenin yetiştiricileridir.

    Bu ırkı pür halinde bulabilmek Ankarada oldukca kolaydır.

     


    Antalya Taklacı Güvercinleri

    antalya güvercinleri zamanla diğer ırktan kuşlarla eşleştirilerek ortadan kalkmışlardır.

    Fiziksel özellik olarak; göğüsleri dar, bacak ve boyun uzunlukları diğer cinslerden fazladır.

    Bu ırk ötekilerine göre daha dar bir göğüse sahip olup bacak ve boyun uzunlukları fazladır.

    Gagaları kısa boydadır. Renkleri çok canlı ve çeşitlidir. Hemen hemen her renkte Antalya cinci taklacı güvercin görülebilir.

    Ön, arka ve çift tepe bu kuşlarda önemli özelliktir.

    Uçuşları Urfa güvercinlerine benzer, fazla çekmezler. Çok yükselmeyi ve tek uçmayı severler.

    Oyunlarını havada, yüksekte yaparlar. Bu güvercinlerden günümüzde Antalya’da bulmak mümkün değildir.

    Sınır komşularımız Suriye ve Irak’ta bu nesilden güvercinler olduğu söylenmektedir

    boz-kirli-disi

     


     

    Malatya Taklacı Güvercinleri

    Genelde iki renklidirler ve paçaları oldukca büyüktür (15-20 cm.). Malatyalar genelde tepelidirler.

    Performans bakımından ikiye ayrılırlar.

    Sekmeleyen: Masanın üzerinden yere inmeleri çok zordur.

    Merdivenden çıkar gibi ayaklarını hareket ettirirler ve yukarı doğru çıkarlar.

    Sallanık: Bunların farkı inmek için geldiklerinde direk inemezler beşik gibi sallanarak inerler.

    Ayak hareketleri yoktur. Her ikisininde taklasi boldur, yüksekte ve çok uçarlar.

     

     

    İlk bakışta zarif ve sportif (Buharadan farklarından biri) görünümde olan Malatya güvercini, birçok güvercin türünün tek tek sahip olduğu özelliklerin tümünü bünyesinde birleştirmiştir. Görünüş olarak birçok süs güvercininden daha alımlı olup, çoğunlukla tepeli (kenküllü) olmakla birlikte tepesiz olanlarda bulunmakta ve ayaklarında 15-20cm ye varan paçalar (yani uzun tüyler) yer almaktadır.
    Ayrıca onlarca, ilginç ve mahalli isimlerle anılan (kırmızı kalkanlı, sırtı kula, gökağbaş, kulaağbaş, arap, arbeş, karakuyruk, kırmızı kalkan, yanıgök, pembe, karakuyruk vb.) renk ve deseni bulunmaktadır

    Renk ve görüntü cümbüşünün yanı sıra birçok güvercin türüne taş çıkaran sportif özelliklere sahiptir. Hiç dinlenmeksizin on iki saate varan uçuş kapasitesine sahiptir. Yani eğitimli ve iyi cins bir Malatya güvercini hiç inmeden on iki saat havada değişik seviyelerde uçabilir ve takla atabilir. Büyüklerimiz geceleri inmeden sabaha kadar havada uçan kuşları için damlara pamuk ve su koyduklarını ve ateş yaktıklarını anlatırlar
    Taklacı adı verilen (çoğunlukla Urfa ve Mardin kökenli) güvercinlere parmak ısırtacak takla atma özelliğine sahiptir. İyi cins bir güvercin evin etrafında attığı her turda bir sıçrama yaparak 1 ile 5 arasında değişen sayıda takla atar. Ayrıca her yükseklik seviyesinde takla atma özelliğine sahiptir. Öyle çok takla atanlar vardır ki takla atmaktan kanatlarındaki damarlar patlar ve kanamaya neden olur.
    Posta güvercinlerine ulaşamasa da eğitimli ve cins bir Malatya güvercini 100km mesafeden atıldığında yuvasına dönebilmektedir. Büyüklerimiz Elazığ’dan (Elazığ-Malatya arası 100km) iddiaya kuş attıklarını ve kuşlarının geldiğini anlatmaktadır.
    Tabii ki anlatılan özelliklere sahip Malatya güvercinleri herkeste olmayıp, bu cinse yıllarını vermiş meraklı ve sayılı kişilerde bulunmaktadır. Kuşların maddi ve manevi değerleri, bu özelliklere ne kadar çok sahip olmaları ile artmaktadır.
    Bu güzel ve özellikli hayvanın diğer illere fazla yayılmamasının nedeni ise güvercin beslemenin ayıplığından dolayı reklamının yapılamaması ve diğer illerdeki güvercinseverlerin kuşumuzu görünce hemen önyargıya kapılarak süs güvercini olarak değerlendirmeleridir. Ama bu ve diğer nedenler kuşlarımızın diğer illere dağılmamasına ve Malatya’ya özgü olarak kalmasına neden olmuştur.

    MALATYA PAÇALILARINDA ARADIĞIMIZ TEMEL 4 ÖZELLİK VARDIR:

    BU ÖZELLİKLER

    1-KUŞLARIN YİĞİTLİĞİ(KÜMESİNE-EVİNE BAĞLILIĞI): Aslında paçalı yetiştiricilerinin aradığı en temel özelliktir. Çünkü yetiştiriciler kuşlarını havaya bıraktığında kendi uçma yerlerini bırakmayan ya da başka yetiştiricilerin mevkilerinde bulunan kuşlara karışmayan, onlarla havada gezmeyen yani tamamen evini baz alarak havada kalan ve performansını gösteren kuşlara sahip olmak ister. Yiğitlikte ikinci esas ise kuşların uzak mesafelerde atımıdır..
    2-KUŞLARIN PAÇALARININ UZUNLUĞU: Malatya Güvercinlerinin paçaları en fazla 16cm uzunluğundadır. Fakat paça uzunluğu yavru alma zamanları kuşlara engel olduğundan paçalarını belli zamanlarda kesmekteyiz.
    3-KUŞLARIMIZIN RENKLERİ: Malatya güvercininin süs güvercinleri ile karıştırılmasındaki ana sebeplerden biri de hemen hemen bütün renklerde ve desenlerde güvercinlerin bulunmasıdır. kırmızı, siyah,gök, küren, pembe, kula, boz, sıçan(sadece Malatya Kuşuna özgü bir renk)vb… Tamamen aynı renklere sahip kuşlara kendi deyimimizce ZİL RENK demekteyiz.Ör. : ZİL GÖG YANİ TAMAMEN GÖG.
    4-KUŞLARIMIZIN TAKLA ATMA VE HAVADA KALMA SÜRELERİ(PERFORMANSI): Malatya güvercinleri bir sıçramada(Taklaya başlama anı) 1-7 Arası takla sıklığı bulunmaktadır.

    malatya

    Konya Taklacı Güvercinleri ( Taklambaç )

     

    Fizik olarak Mardine çok yakın olan bu ırkımızın en büyük farkı gaga yapısıdır.

    Öteki ırklarımıza nazaran kısaca bir gaga yapısına sahip olup aynı zamanda sabit renklerde gelmesede genelde mavi renk ağırlıktadır.

    Antalya gibi havada oynamayı sever ve Konyalı kuşçular tarafından özellikle Ankara ve Sivas ırklarıyla kırılarak oyun aşağı indirilir. Bu tür kırma kuşlar üstün seviyede oyun sergiler.

    Taklambaç ırkı , düz oyunlu bir kuştur. Uçarken tek takla atar. Hiç takla atmayanları da vardır.

    Takla atanları daha tercih edilirler.Taklambaç ırkında ayaklar paçalı olur.

    Çok nadiren paçasız olanları da görülür. Bunların kırma oldukları düşünülmektedir. Bu tipleri değersiz olarak kabul edilirler.

    Uçarken Mardin tipi taklacılar kadar yükseğe çıkmaz, orta yükseklikte bir saat kadar uçarlar.

    Ancak düzenli uçurulmaları halinde, uçuş özellikleri bakımından aynı Mardin taklacıları gibi yüksek ve uzun uçmaktadırlar. Ancak Mardin tipi taklacılarda görülen, sefere gelme ve fişekleme gibi bir oyun tarzları yoktur.

    konya-taklambac

     


     

     

    Çorum Taklacı Güvercinleri ( Çorum Çıplağı )

     

    Bu güvercinler uçuş özellikleri için yetiştirilen performans kuşlarıdır. Uçarken takla atarlar ve oyun yaparlar. Çorum çıplakları arasında damcı ya da havacı şekilde olanları bulunur. İçlerinden çok iyi oyunlu ve uzun uçan kuşlar çıkabilmektedir. Oyunsuz olanları tercih edilmez ve değersiz olarak görülürler.

    Uçuş özellikleri bakımından Mardin tipi taklacılara benzerler. Konya civarında Çorum güvercinlerine bu nedenle, “Çorumlu Mardin” denilmektedir. Yüksek uçarlar, özellikle ilk uçurulduklarında iyice yükselirler bazıları havada oyun yapar.

    Oyun sırasında 5-8 adet takla atarlar. Bazıları ise ilk yükselişten sonra bir süre yüksekte uçar ve yorulunca alçalmaya başlarlar. Alçalmasıyla birlikte yuvasının üzerinde oyun gösterirler. Kanatlarına oldukça hakim bir ırk olduğundan Mardin tipi taklacılar gibi iniş sorunları yaşamazlar. Kuş uçurmak için uygun yeri olmayanlar, balkonda güvercin yetiştirmek durumunda olanlar için gayet uygun bir ırktırlar.

    Çorum çıplakları bilinenin aksine fazla renk çeşitliliğine sahip değildirler. Çorum çıplaklarında görülen renk tipleri 4 tanedir. Bunlar sütbeyaz, gökala, siyahala ve çillidir. Bunların haricinde renk tipi bulunmaz. Çorum dışındaki illerimizde ve özellikle de Ankara’da her görülen paçasız güvercininin Çorum çıplağı olarak nitelenmesi gibi bir eğilim vardır. Bu doğru değildir.

    1) Sütbeyaz : Kuşun bütün vücut tüyleri beyazdır. Göz renkleri alacalıdır. Bu renk güneşte daha belirgin olarak fark edilir. Diğer renk çeşitlerine göre daha çok rastlanan bu güvercinlerin değeri biraz daha düşüktür. Süt beyazlarda diğer renk çeşitleri gibi fazla bir özellik aranmamakla birlikte fazla iri yapılı olmamasına ve göz kenarlarının beyaz kısmının belirgin olmasına dikkat edilir. Sütbeyazların “düz kafa” (takka ve perçemi bulunmayan) ve “sütbeyaz arka tepe” (takkalı) olmak üzere iki çeşidi bulunmaktadır. Arka tepeli olan bu renk çeşidine bölgede “sütbeyaz kekili” adı verilmektedir. Bu iki çeşidin haricinde sütbeyaz bulunmaz. Yani takka perçem olanı ya da sadece perçem olanları yoktur.

    2) Gökala: Yöresel olarak “govala” ya da “morgovala” adı ile bilinirler. Çorum çıplakları içinde yetiştiricilerin aradığı ayrıntılar açısından en fazla özelliğe sahip olan renk çeşitlerinden biridir. Bu nedenle yetiştirmesi zor ve zahmetlidir. Ancak bir o kadar da değerlidirler. Koyu mavi renkli bu güvercinlerin göz renkleri sarı ya da kırmızı olur. Bu güvercinlerde göz çevresi halkası beyaz ve biraz belirgin, gaga uzun ve çene küçük olmalıdır.

    Govala-corum-ciplagi


     

    taklacimavi taklaci

  • Ankara Taklacı Güvercinleri

    ANKARA TAKLACI GÜVERCİNLERİ

    1940 lı yıllarda Ankara’da seyretmeye doyamadığımız lakabı namıdeğer Usta Hamit’in (kendisi Makina Kimya’ usta başıdır o yıllarda) bozları ve bozdumanlıları İç Cebeci – Cebeci Hapishanesi çevresinde büyük nam salmışlar. Daha sonrada Hamit ustanın hastalanması ile o sıralar 8 yaşındaki oğlu Sadık tarafından bakılırlar. Hamit Ustanın ölümüyle birlikte oğlu Sadık hiçbir kuşu kimseye vermez ve kendi uçurmadan üretir. 1960 ta  oğul Sadık ve annesi Küçükesat’a taşınırlar. Kuşların bir kısmı Esat’a diğer bir kısmi Sadık’ın teyze çocukları Sinan ve Kahraman’a gider. 1970 li yıllar ve sonrasındaki siyasi çatışmalar sırasında Sinan ve Kahramanda’ki kuşlar kaybolurlar.

    1980 ihtilalinden sonra bu kaybolan kuşlar Türközünde Göçmen Hüseyin diye tanınan ve  Türközü Kesikbaş Durağının ilerisinde evi bulunan Hüseyin Amcada çıkarlar. Hüseyin Amcadan öğrendiğimiz kadarıyla lakabı Piç Ahmet olan kuş hırsızı bir Pazar günü sabah erkenden Hüseyin amcaya gelir ve elinde 20 tane kuş olduğunu bunları emanet olarak bırakmak istediğini söyler kuşları daha sonra alacağını isterse kendisinede bir çift boz, bir çiftte bozdumanlı sarı kafa verebileceğini anlatır. Hüseyin amca Piç Ahmet’i kıramaz kuşları alır. O dönemdeki siyasi çatışmaların birinde  Piç Ahmet öldürülür. Hüseyin Amca sonrasını şöyle anlatıyor ” Ahmet bana bir hafta sonra geldi, siyasi olaylardan dolayı kuşları alamayacağını, kuşların Hamit Ustanın kuşları olduğunu ve yeğenlerinden aldığını söyledi der ”

    Yeğen Sinan ve Kahraman’da o yıllarda ( 1980 ihtilali) siyasi olaylardan 3 yıl kadar tutuklu kalmışlar. Oğul Sadık’taki kuşlar soyları hiç bozulmadan günümüze kadar gelmiş. Hatta Hüseyin Amcadan gelen 3 takım kuşlada seri tamamlanmış. İşte böyle bir soy araya hastalıklar, kaybolmalarda girmiş olsa günümüze kadar gelebilmiştir. Burada en önemli husus oğul Sadığın babası Hamit ustayı küçük yaşında kaybetmesi, öğrenimine devam ederken kuşları uçurmayı bilmemesinden dolayı sadece üretmiş olmasıdır. Bunları neden mi anlatıyorum adım Hamdi Alp DOĞ Rahmetli Hamit Ustanın torunuyum. Baba ve dede yadigarı bu kuşlar Allah bana ömür verdiği sürece soy olarak devam edecek. Hüseyin Amcadaki soy Antalya’daki oğlu Zafer’de  2010 yılına kadar durmuş daha sonra yeğeni Can Kula’ya geçmiştir.

    Özellikleri :  Yavruların zahmetsiz olarak takla çevirmeye başlamaları, sık takla ve serseme girmemeleri, en az 3 saat uçmaları 30 sefer 1- 1.5  minare, 9-11 takla ile oynamaları. Takkalı bozdumanlıların burgulu fışkırması. Yüksek uçuş ve hedefe oynama.

  • Ankara’nın eski kuşçuları

    Ankara’nın eski kuşçuları

    ——————————————————————————–

    1960.lı yılların başından bu gün yani 21 Ağustos 2011 pazar gününe kadar, benim gençlik yıllarımda tanıdığım ve kapısına gittiğim,kuşlarını seyrettiğim Ankara’nın eski Efsane kuşçularının isimlerini yazmaya çalışacağım.

    Ankara’ya sonradan gelen veya ilerlemiş yaşında kuşçuluğa başlıyanları tanımıyor olabilirim,tabi buna 50 yaşının altındakilerde dahil.
    Lütfen benim isimlerini hatırlayamadığım ANKARA’lı kuşçuların isimlerini bilenler yazsın.

    1960. yıllarda yaşları büyük olan ve 70 ila şimdi 100 yaş arasında yaşayan veya vefat eden efsane kuşçuların isim listesi

    1) Rahmetli,Atpazarlı Bekir ağa: En yaşlı ve büyük kuşçuların ilki,diyebilirimki oyun kuşu besleyenlerin piri.

    2) Rahmetli Tenekeci Saim usta: 1976 senesinde vefat etti. Günümüzde halen kuşları beslenen ve ismi ençok anılan kuşçulardan biri.

    3) Rahmetli, Bostancı kadir ağa: Ankara’da ilk defa limon sarı uçurup oynatan kuşçu,Antalyaya göçtü ve orada 100 yaşına yakın bir zamanda vefat etti.

    4) Rahmetli,Yenidoğanlı Kanaryacı Ahmet: Anası bile kuşçuydu,Ankara’da en iyi oynayan beyazlar bundaydı. Ş.Urfa’ya yerleşti ve orada vefat etti.

    5)Rahmetli, Zabıta Mehmet: K.ören bademlikte ilk gecekondu yapanlardan,çok hızlı arapları vardı.

    6) Rahmetli,Çorum sungurlulu atarabacı BinAli : Şeref ağanın efsane arapları bundan geçme.

    7) Rahmetli Deynekci Dursun: BinAlinin kardeşi Kuşcağızda otururdu,ağbisinin kuşlarını beslerdi.

    Rahmetli,Çubuk’lu Fuat: Saim ustanın arkadaşlarından,takgalı ve düz gökkirli beslerdi,yani saim ustanın kirlilerinin ,baba tarafı Urfalı gado cinsleri.

    9) Rahmetli, Cümbüşcü Hüsnü : Saim ustanın arkadaşlarından,dumanlı beslerdi.

    10) Rahmetli Klarnetci Kör Rasım : Saim ustanın arkadaşlarından, Bolu mengenli, Takgalı ve düz gök kirli beslerdi. Mengende vefat etti ve kuşlarına ben yetişemedim,hepsini İstanbullular alıp götürmüşler.

    11) Rahmetli, Altındağ’lı DEDE Kuşçular kahvesinin ilk sahiplerinden,Saim ustanın kuşlarının ilk ebesi sivaslı uçup oynayan dumanlı dişinin sahibi.

    12) Rahmetli,Kahveci Necati,dedenin küçük kardeşi,çok iyi kuşçuydu.

    13) Rahmetli,Altındağlı Arabacı durmuş ağa: Süper şebaplar uçurup oynatırdı,oynattığı açık göklerin sülalesi yeğeni kenana geçmişti.

    14) Rahmetli Polis Hüseyin: Kuşçular kahvesinin orada sadece boz besler uçururdu.

    15) Rahmetli Nazım bey:Ben 20,25 yaşlarındayken kendisi 70 yaşlarındaydı,tam bir beyfendiydi, çakmaklı kirliler beslerdi.

    16) Rahmetli Kepekci Hamza:Kuşçular kahvesini işletirdi,süper bozkirlileri vardı,kuşlar şimdi oğlu Hasan’da.

    17) Rahmetli, Yenidoğanlı Köfteci Aydın.

    18) Rahmetli Arnavut Seydi: Takgalı dumanlılar beslerdi.

    19) Rahmetli Topal Hüseyin: Saim ustanın dumanlı ve dumanlı kirlilerinin kırıklarını beslerdi.

    20) Rahmetli, Pire Mehmet: Saim ustanın hem arkadaşı hemde ismetpaşadaki komşusu,gök ve dumanlıları beslerdi.

    21) Rahmetli,Arnavut Haşim ağa : Urfa’ya sürgüne gittiğinde,süper şebaplar getirip oynattı,Kara muzafferin komşusu,kara’ya çok hızlı kuşlar getirip verdi.

    22) Rahmetli,Arnavut Recep ağa: Kuşcağızda otururdu, hint horozuda beslerdi, Urfa’nın kısas köyünden Velo’dan gelen 16 kuyruk cıgalı beyazlar ve kendi deli beyazları ve arapları süperdi.

    23)Rahmetli Mezarcı (mermerci) Nezir usta: Süper beyazları vardı.

    24) Rahmetli, Deli Metin: Saim ustanın dumanlılarından beslerdi.

    25) Rahmetli Bağlumlu Aziz: Zabıta Kemal’in arap ve beyazlarını beslerdi.

    26) Rahmetli Kulüpcü Yaşar: Urfalı Sobacı Şükrünün (gadolar) çakmaklılarını beslerdi.

    27) Rahmetli zabıta Kemal: Arap ve beyazları meşhurdu.

    28) Zabita Mehmet,Allah uzun ömürler versin, şuanda 80 yaşının üzerinde,Ankara’da nerde gök oynuyorsa illaki Mehmet ağanın göklerinin bulaşığıdır.

    29) Ardiyeci Yılmaz: Allah uzun ömürler versin,şu anda 80 yaşının üzerinde,Süper beyazlar,bozlar,ve alalar vardı.

    30) Yenidoğanlı Bayram ağa, saim ustanın arap ve dumanlılarını beslerdi.

    31) Rahmetli,Beypazarlı Terzi Kemal: Yahşiyanlı gök ve bozları beslerdi,ben bu adamda 5 yaşında 1 minare oynayan boz seyrettim.

    32) Rahmetli, Köse Ahmet Ağa: Arap ,bozkirli,boz,beyaz, sarı ,bu rahmetli gerçekten süper kuşçuydu.

    33) Rahmetli,terzi Yılmaz: Perdeli beyazları vardı,hemde süperlerdi.

    34)Rahmetli Arap hacı: Gülverende, Arap ve yanardoner beslerdi.

    35) Rahmetli Kör Satılmış: sitelerde çok iyi bozlar uçurdu.

    36) Mardinli Vehbi Ağbi: Rabbim uzun ömürler versin,şu anda 90 yaşları civarında,süper şebap oynatırdı,şimdi hasta Allah Acil şifalar versin.

    37) Rahmetli, İğneci Niyazi : Saim ustanın arkadaşlarından,gök,boz,beyaz,dumanlı ve arap beslerdi, Elmadağ Kılıçlar köyünde otururdu.

    38) Rahmetli Kel Fazlı : Çizmeli arapları meşhurdu,son zamanda kuşlar elektrikci Şeref ağaya geçti.

    39) Berber Fazlı : Kütahyaya göçtü.

    40) Horozcu Hasan : Topraklıkta otururdu,yaşlanınca gölbaşına köyüne gitti,Allah sağlıklı uzun ömürler versin ,şimdilerde 80 yaşının üzerinde.
    sene 1973 onda bi dumanlı erkek seyrettim halen tadı damağımda.

    41)Rahmetli, Tatar Sabri,saim ustanın ismetpaşadan arkadaşı.

    42)Matbacı Kör Feti: Topraklıklı, Şeref ağadaki dumanlıların asıl sahibi.

    43) Rahmetli Tabelacı Ali ağa: Beştaş çarşısı, Bekir ağanın kuşlarını beslerdi.

    44) Zabıta Mehmet :Allah uzun ömürler versin,şu anda 87 yaşında. Ankara’daki oynayan bütün göklerin gerçek sahibi, rahmetli Bekir ağanın kolu kesik sarı erkeği bekirağa vefat edince kendisine geçmişti.

    45) Rahmetli , Tüfekci İbrahim ağa,çok uzun oynayan boz ve bozdumanlıları vardı,kendisi vefat edince kuşlarını hanımından Elektrikci Şeref ağa almıştı.

    46)Rahmetli Şapkacı Asım:Aşağı ayrancıda otururdu, güzel kirlileri vardı.

    47) İnekci Muharrem: İncek köyü,Allah uzun ömürler versin,şu anda 80 yaşının üzerinde, nasıl kuş isterseniz var, ama boş yok.

    48)Rahmetli Elektrikci Mevlüt: Süper bozkirlileri vardı.

    49) Tatlıcı Necmi : Allah uzun ömürler versin, Saim ustanın arkadaşlarından,çok güzel dumanlıları vardı.

    50) Kömürcü Mehmet: Allah uzun ömürler versin,çok güzel arapları vardı,Karacabey hamamının dibindeki kömür ardiyesinde uçururdu.

    51) Rahmetli Garajcı Süleyman :1960.lı yılların başında Etlik eski garajlarda askeriyenin tel örgüsünün dibinde en baştaki yazıhane,Urfa Cesur yazıhanesiydi ve Rahmetli burayı işletirdi ,Fahrettin Atik’de ne zaman onun yanına girdi bilmiyorum, o zamanlar urfadan kasa kasa kuş gelir,bunlar içlerinden iyi olanları alır,yazıhanenin üstünde uçururlar,beyenmediklerinide rahmetli Saim ustaya verirlerdi.
    Bende yerine inemeyip askeriyeye atan kuşları yakalar sebeplenirdim. Süleyman ağbi kuştan iyi anlar çok zor kuş beyenirdi,ben onun hiç kötü kuş beslediğini görmedim.

    1) Rahmetli Sıvacı Ömer: Benim kadim dostlarımdan birisi,Gölbaşılı.
    Ankara’da uzun oynayan Bozdumanlıların hepsinin kanında ömerin kuşlarının kanı var,tabi en baştada elektrikci şeref ağanın bozdumanlılar geliyor.

    2) Rahmetli Ünsal: Hem horozcu,hem sakacı hemde güvercinci,lakabı müdür,hem çok iyi bir insandı,hemde çok iyi bir kuşçuydu. Benim çocukluk arkadaşım.

    3) Kel Turan: Onun için bir şey söylemeye gerek yok,kimne derse desin, Saim ustanın kuşlarının piri.

    4) Fahrettin Atik : Eski ve iyi kuşçu,güzel bozlar oynattı, saim ustanın kuşlarının seceresini en iyi bilenlerden biri.

    5) Uğur umut : Saim ustanın kuşlarının kırıklarını beslerdi.

    6) Uçku Umut : Sobacı şükrünün çakmaklılarını ve misilerini beslerdi,uçurup oynatırdı.

    7) Rahmetli Akın : Eski etlik garajlarındaki benzinliğin sahibi,iyi kuşçuydu.

    8)Yenidoğanlı Hacı Ömer : babadan kalma bozları oynatırdı.

    9) Gülverenli Ünal : Takgalı arapları süperdi,şeref ağadaki takgalı arapların asıl sahibi.

    10) Harika Yaşar: eski arapcı ,kuştan iyi anlar.

    11) Aktepeli Kara Mustafa : İyi ve eski kuşçu,şimdi ne var bilmiyorum.

    12) Çinçinli Sadet : iyi kuşçu,iyi seyis,kuştan iyi anlar,karanın ortağı.

    13) Çinçinli Yemci Sayit: Şimdilerde Altıovaya göçtü,elinde harbi bozkirliler var.

    14) Çinçinli Pazarcı Mehmet : Hızlı kuşçu,elinde güzel bozkirliler var.

    15) Çinçinli Cenap : Eski ve iyi kuşçu.

    16) Trenci Yaşar : Ankara’da eniyi limonsarıyı uçurup oynatan kuşçuların başında gelir.

    17) Polis Dursun : TS’li çok uzun oynayan, akbaş ve düz sarıları var.

    18) Betoncu Adil : Çok uzun oynayan perçemli feleksiz beyazların kırıklarından besliyor.

    19) K. Örenli Şahin: Saim ustanın dumanlı ve dumanlı beneklilerden besliyor.

    20) Rahmetli Hacı Murat : Saim usta hastasıydı ,bu kuşlardan çıkan eke bir kirli dişiyle kupa almıştı.
    Çok ekmeğini yiyip kuşunu seyrettim, mekanı cennet olsun,son ümre dönüşü görüşmüştüm,ondan sonrada vefat etti.

    21) Boksör Necdet.Ankara’daki oynayan limon sarılar hep kendisinden dağılma.

    22) Hocanın oğlu Ahmet : Eskiden hızlı beyazları vardı,şimdilerde kırıkkale gökleri besliyormuş.

    23) Balgatlı piç Yavuz : Süper kuşçu idi, zilli beyazların bütün sülalesi kendisindeydi,artık beslemiyor.

    24) Bitli Bülent : Bunun kadar şanslı bir kuşçu Ankara’ya bir daha gelmez,ondaki oynayan sarı gibi uzun giden bir kuş,ankaraya gelmedi,Kara ve sadetteki leylek sarıların dedesi.

    25)Atıfbeyli Kekeç Yılmaz: iyi kuşçuydu,şimdi beslemiyor.

    26) Atıfbeyli Şahap: İyi gökleri vardı

    27) Hasköy Çeşmeden Hacı: İyi dumanlıları vardı.

    28) EGO’cu Osman : Süper kuşları vardı.

    29) EGO’cu Haşat Osman: İyi beyazları vardı.

    30) Hasköy dörtyoldan Zekeriya: Çok eski ve iyi oynayan kirlilerden vardı,ama adamı rahat bırakmadılar kuşlarını çaldılar

    31) Çubuk’lu Deli Avni: Hayatımda ondan daha iyi seyis görmedim,ondan daha temiz kuş bakana rastlamadım, oynattığı araplar ta urfanın kısaas köyündeki Velo’ya gitti,iki sene önce veloda araplardan çıkan dumanlılarıda gördüm.
    Şu anda avni felçli bir vaziyette İncekte özel bir fizik tedavi merkezinde yatıyor, Rabbim acil şifalar versin.

    32) Matbaacı Orhan ve Bahadır kardeşler.Onlar için birşey yazmama gerek yok zaten herkes onları ve kuşlarını tanıyor.

    33) Matbaacı Uğur usta: Şuanda Şeref ağanın dumanlıkirlilerini ve matbaacıların dumanlılarını besliyor.

    34) Önderli Halil İbrahim: Eski arapcılardan

    35) Demirci murtaza: Boz ve bozdumanlı besliyor.

    36) Sayarcıklı Pehlivan Ali : İyi kuşçu hemen hemen dumanlı arap ve diğer renklerdeki kuşlarının hepsinden var.

    37) Bankacı Faruk Mardinli : Nasıl kuş beslediğini bilmiyorum.

    38) Vitrinci Hikmet,Kızılayda terasta: Terzi yılmazla beraber besliyorlardı,kuşlarını çaldılar.

    39) Sezayi Koçuboğa : Saim ustanın ölmeden önceki son çırağı.

    40) Seyrani,Aktepe: İyi bir insan ,iyi bir kuşçu.

    41) Kara Mustafa: Aktepede eski bir kuşçu.

    42) Rahmetli Yaşar Kaşka: Benim çocukluk arkadaşım,onun hatırına göklerini kendi kuşlarıma kırıp besliyorum.

    43) Mühyeli Köfteci Ateş: İyi kuşçu

    44) Kadir Akay : Eski kuşçu

    45) Yenidoğanlı Zülküf: Eski şebapcılardan.

    46) Rahmetli yenidoğanlı Bekir: Çok hızlı yabani gökleri vardı.

    47) Elektrikci Erdoğan : Şu anda Etimesgutta kuş uçuruyor.

    48) Rahmetli kepekci Hamza’nın oğlu Hasan: Babasının bozkirlilerini besliyor.

    49) Rahmetli mamaklı İbo: beyaz beslerdi.

    50) Karslı Beysefa : Elinden ne uçan nede kaçan kurtulur.

    51) Berber Erdoğan: Bülbülcü,bülbül hakemi,güvercin hakemi, kuşun ciğerini bilir.

    52) Aydın Ataman : Hamam önü derneğinin sahibi,artk köyde kuş uçuruyor.

    53) Çantacı Asker Mustafa: Şeref ağanın takgalı ve düz araplarını besliyor.

    54) Karslı AliRıza: İncirli danişmentte oturuyor ve arap uçuruyor.

    55) Rahmetli Akın: Eski saimustacılardan.

    56) Kuyumcu Mustafa : Hızlı bozkirlileri vardı çaldılar.

    57) Hasköylü kız ismet :İyi sakacıdır, kargadan kuş çıkarır.

    58) Solfasollu Arap Hayati : Şerf ağanın dağa atan kuşlarını tutup beslerdi.

     


    Şu anda, 50 ve 70 Yaşları arasındaki ANKARA’lı Kuşçular

    1) Rahmetli Sıvacı Ömer: Benim kadim dostlarımdan birisi,Gölbaşılı.
    Ankara’da uzun oynayan Bozdumanlıların hepsinin kanında ömerin kuşlarının kanı var,tabi en baştada elektrikci şeref ağanın bozdumanlılar geliyor.

    2) Rahmetli Ünsal: Hem horozcu,hem sakacı hemde güvercinci,lakabı müdür,hem çok iyi bir insandı,hemde çok iyi bir kuşçuydu. Benim çocukluk arkadaşım.

    3) Kel Turan: Onun için bir şey söylemeye gerek yok,kimne derse desin, Saim ustanın kuşlarının piri.

    4) Fahrettin Atik : Eski ve iyi kuşçu,güzel bozlar oynattı, saim ustanın kuşlarının seceresini en iyi bilenlerden biri.

    5) Uğur umut : Saim ustanın kuşlarının kırıklarını beslerdi,onda oynayan topal kirli dişi gibi oynayan kuşu sonsenelerde kimsede görmedim.

    6) Uçku Umut : Sobacı şükrünün çakmaklılarını ve miskilerini beslerdi,uçurup oynatırdı.

    7) Rahmetli Akın : Eski etlik garajlarındaki benzinliğin sahibi,iyi kuşçuydu.

    Yenidoğanlı Hacı Ömer : babadan kalma bozları oynatırdı.

    9) Gülverenli Ünal : Takgalı arapları süperdi,şeref ağadaki takgalı arapların asıl sahibi.

    10) Harika Yaşar: eski arapcı ,kuştan iyi anlar.

    11) Aktepeli Kara Mustafa : İyi ve eski kuşçu,şimdi ne var bilmiyorum.

    12) Çinçinli Sadet : iyi kuşçu,iyi seyis,kuştan iyi anlar,karanın ortağı.

    13) Çinçinli Yemci Sayit: Şimdilerde Altıovaya göçtü,elinde harbi bozkirliler var.

    14) Çinçinli Pazarcı Mehmet : Hızlı kuşçu,elinde güzel bozkirliler var.

    15) Çinçinli Cenap : Eski ve iyi kuşçu.

    16) Trenci Yaşar : Ankara’da eniyi limonsarıyı uçurup oynatan kuşçuların başında gelir.

    17) Polis Dursun : TS’li çok uzun oynayan, akbaş ve düz sarıları var.

    18) Betoncu Adil : Çok uzun oynayan perçemli feleksiz beyazların kırıklarından besliyor.

    19) K. Örenli Şahin: Saim ustanın dumanlı ve dumanlı beneklilerden besliyordu kuşlarını rahmetli hacı Murat’a verdi .

    20) Rahmetli Hacı Murat : Saim usta hastasıydı ,bu kuşlardan çıkan eke bir kirli dişiyle kupa almıştı.
    Çok ekmeğini yiyip kuşunu seyrettim, mekanı cennet olsun,son ümre dönüşü görüşmüştüm,ondan sonrada vefat etti.

    21) Boksör Necdet.Ankara’daki oynayan limon sarılar hep kendisinden dağılma.

    22) Hocanın oğlu Ahmet : Eskiden hızlı beyazları vardı,şimdilerde kırıkkale gökleri besliyormuş.

    23) Rahmetli Balgatlı piç Yavuz : Süper kuşçu idi, zilli beyazların bütün sülalesi kendisindeydi.

    24) Bitli Bülent : Bunun kadar şanslı bir kuşçu Ankara’ya bir daha gelmez,ondaki oynayan sarı gibi uzun giden bir kuş,ankaraya gelmedi,Kara ve sadetteki leylek sarıların dedesi.

    25)Atıfbeyli Kekeç Yılmaz: iyi kuşçuydu,şimdi beslemiyor.

    26) Atıfbeyli Şahap: İyi gökleri vardı

    27) Hasköy Çeşmeden Hacı: İyi dumanlıları vardı.

    28) EGO’cu Osman : Süper kuşları vardı.

    29) EGO’cu Haşat Osman: İyi beyazları vardı.

    30) Hasköy dörtyoldan Zekeriya: Çok eski ve iyi oynayan kirlilerden vardı,ama adamı rahat bırakmadılar kuşlarını çaldılar. cevdet özbayer

    31) Çubuk’lu Deli Avni: Hayatımda ondan daha iyi seyis görmedim,ondan daha temiz kuş bakana rastlamadım, oynattığı araplar ta urfanın kısaas köyündeki Velo’ya gitti,iki sene önce veloda araplardan çıkan dumanlılarıda gördüm.
    Şu anda avni felçli Rabbim acil şifalar versin.

    32) Matbaacı Orhan ve Bahadır kardeşler.Onlar için birşey yazmama gerek yok zaten herkes onları ve kuşlarını tanıyor.

    33) Matbaacı Uğur usta: Şuanda Şeref ağanın dumanlıkirlilerini ve matbaacıların dumanlılarını besliyor.

    34) Önderli Halil İbrahim: Eski arapcılardan

    35) Demirci murtaza: Boz ve bozdumanlı besliyor.

    36) Sayarcıklı Pehlivan Ali : İyi kuşçu hemen hemen dumanlı arap ve diğer renklerdeki kuşlarının hepsinden var.

    37) Bankacı Faruk Mardinli : Şimdilerde Nasıl kuş beslediğini bilmiyorum ama profosyonel bir oyun kuşu uzmanı.

    38) Vitrinci Hikmet,Kızılayda terasta: Terzi yılmazla beraber besliyorlardı,kuşlarını çaldılar.

    39) Sezayi Koçuboğa : Saim ustanın ölmeden önceki son çırağı.

    40) Seyrani,Aktepe: İyi bir insan ,iyi bir kuşçu.

    41) Kara Mustafa: Aktepede eski bir kuşçu.

    42) Rahmetli Yaşar Kaşka: Benim çocukluk arkadaşım,onun hatırına göklerini kendi kuşlarıma kırıp besliyorum.

    43) Mühyeli Köfteci Ateş: İyi kuşçu (Rahmetli oldu)

    44) Kadir Akay : Eski kuşçu

    45) Yenidoğanlı Zülküf: Eski şebapcılardan.

    46) Rahmetli yenidoğanlı Bekir: Çok hızlı yabani gökleri vardı.(Rahmetli oldu)

    47) Elektrikci Erdoğan : Şu anda Etimesgutta kuş uçuruyor.

    48) Rahmetli kepekci Hamza’nın oğlu Hasan: Babasının bozkirlilerini besliyor.

    49) Çingen Fayiğin oğlu Kemal,hem horozcu hemde kuşçu.

    50) Karslı Beysefa : Elinden ne uçan nede kaçan kurtulur.

    51) Berber Erdoğan: Bülbülcü,bülbül hakemi,güvercin hakemi, kuşun ciğerini bilir.

    52) Aydın Ataman : Hamam önü derneğinin sahibi,artk köyde kuş uçuruyor.

    54) Karslı AliRıza: İncirli danişmentte oturuyor ve arap uçuruyor.

    55) Rahmetli Yenidoğanlı Apo,boz beneklileri vardı.

    56) Kuyumcu Mustafa : Hızlı bozkirlileri vardı çaldılar.

    57) Hasköylü kız ismet :İyi sakacıdır, kargadan kuş çıkarır.

    58) Solfasollu Arap Hayati : Şerf ağanın dağa atan kuşlarını tutup beslerdi.

    59) Çankırılı, sazcı (Devlet sanatcısı) Mehmet ile Mesut kardeşler,Etlik kardeşler koop. rahmetli sıvacı ömer ile onlarda bir gök akkuyruk yavru seyretmiştim. Genelde zor kuş beyenen iki kardeş,gölbaşılı sıvacı ömerin kuşlarını ve çankırıdaki PTT müd. dayılarının kuşlarını beslerlerdi.

    60) Adil Kayabaşı:Siteler kuş derneğinin sahibi,kendisiyle fazla samimiyetim yok,kuşa sonradan başlayanlardan,etlik kardeşler koop. hacı ömerin evinin hemen altında,bankacı Faruk’un yan tarafında kuş beslerdi,hatta mahmet ve mesut kardeşlerin verdiği şıplak bozdumanlı bir kuşla kupa kazanmıştı.

    61) Mesut Gökmen: yaşı benden çok genç ama hem iyi bir kuşçu hemde son derece saygılı ve terbiyeli bir insan.

    62) Kara Cemal : Esenboğada çalışıyor,Bozkirli besleyip uçuruyor, Sadet’teki bozkirlilerin dedesi cemal’in emanet verdiği koca erkek.

    63) Tiyatrocu Mahmut, sivaslı : Akderede iyi kuşları vardı,şimdi batıkentte ama kuş uçurmuyor.

    64) Taksici Nail : Mengenli, Şeref ağanın arap ve dumanlı kirlilerinden var.

    65) Tiyatrocu Hasan,Nevşehirli: Hem iyi kanaryacı hemde güvercinli,geçen sene kuşlarını çaldılar.

    66) Çinçinli İsmail: Sadet , Kara ve pazarcı Mehmet’in kuşlarından besliyor. .

    67) Seyranbağlarından Hacı veli,iyi kuşçu

    68)Kulüpcü Avni

    69)Kulüpcü Ertan

    70)Etimesgut’tan topal Faruk

    71)Çankaya yıldızdan topal Huttalip,harbiden kuşçu.

    72)Yorgancı Rahmi Y.mahalleden

    73)Yorgancı Hicabi Y.mahalleden

    74) Hasköyden Cınıkcı Bayram

    75)Aktepeden Hüseyin Maraşlı

    76)Akdereden Namık Kocaman

    77) Yenidoğanlı Nazır,Ankara’da gökkırganat bir erkekle ilk kupayı kazanmıştı.

    78)Rahmetli Atıfbeyli Cıkcık

    79) Çankaya yıldızdan taksici Ertuğrul Memiş,İyi kuşçu ve iyibir insan.

    80)Gölbaşılı Burhan

    81) Haluk Parlakdemir,gökkırganatları meşhur.

    82)Sivaslı,tiyatrocu Mahmut

    83)Diyarbakırlı Mahmut (Saltur)

    84)Sincanlı Metin Baltacıpaşa

    85)Yıkamacı Cengiz

    86)Solfasollu dolmuşcu Seyfi

    87)Hasköylü sucu Hacı

    88) Kırkkonaklı Arif

    89 )Fırıncı Mahmut,sarıları meşhur.

    90)FırıncıFethi,gökleri meşhur.

    91)Suvarı polisi (emekli) Hacı Mehmet

    92)Akyurtlu motorcu Ahmet,halen çok hızlı kuşlar uçuruyor

    93) Cıhad Albay (Amasyalı)

    94) Kadir Akay (Kayserili)

    95)Turgay Gemalmaz, Hasköylü (toptancı halde çok hızlı kuşlar uçurdu)

    Şimdilik bu kadar, aklıma gelenleri daha sonra ilave etmeye çalışacağım.
    Sizlerden ricam ilave edeceğiniz isimler olursa lütfen son rakamlardan alıntı yapıp isimleri yazmanızdır.
    Eğer arzu eden olursa 50 yaşının altındaki oyun kuşu besleyen kuşçuların isimlerinide yazarlarsa çok iyi olur,hem şimdi bu işi yapmak daha kolay,Ankara’daki derneklerden isim alıp yazılabilir.

    Selam ve sevgilerimle.

     

     

     

  • Güvercin Kümesleri

    İdeal,sağlıklı bir güvercin kümesi nasıl olmalıdır ? Aslında bu soru her güvercinin aklına sık sık takılan bir sorudur,genel de ülkemizde hobilere yer sıkıntısı olduğu için güvercin hobisinde de çarpık çurpuk güvercin kümesleri görmekteyiz,eğer uygun bir yerimiz olsaydı güvercin kümesimiz nasıl olmalıydı şimdi bu soruya yanıt arayalım.
    Kaliteli bir kümes nasıl olur ?Kaliteli bir kümes bizce havadar,iyi bir ışıklandırmaya sahip,yaz ve kış şartlarına uygun yalıtımı yapılmış,temizlik konusunda temizliği basit insanı yormayacak fakat güvercin sağlığı açısından da çok verimli,ses yalıtımları çok iyi yapılmış,yem ve diğer bakım ekipmanlarının düzenli olarak saklanabileceği ,kanat açmak isteyen güzercinlerimiz için özel bir bölümü olan bir kümes olması hızlı bir düşünmeyle ortaya çıkarabileceğimiz fikirlerdir.Örnek olarak verilmiş kümes bir yer kümesi örneği mükemmel dizayn edilmiş olmasına karşın ülkemiz şartlarında güvenlik önlemleri çok zayıf olan bir kümes olduğuda gözümüzden kaçmadı,:)

    Posta güvercin kümesleri
    Posta güvercinleri uzak mesafelerden gelebilme özelliğine sahip oldukları için yarıştıranlara posta üreticisi.Yarışanlarada posta yarışçısı denilir.Posta güvercin besleyenler diğer bütün güvercin sevenler ve yetiştiriciler gibi iyi bir kümes sahibi olmak isterler.Tabi bu istekte bir çok faktör bir arada etkilidir.İnsanlar güvercinlerine imkanlar ölçüsünde bakmakta.Bazen de imkan olsa bile yeni kümesler uygulamalar,projeler görülmediğinden kümesleri yaparken basit tekdüze kümesler yapabilmekteyiz.
    Güvercinlerimize en güzel kümes aslında sadece güzel ve gösterişli olanı değil aynı zamanda her bakımdan çok çok sağlıklı olanını yapmak önemlidir.Güvercinlerimiz evcil hayvanlar oldukları için doğada yaşamaları zor oldukları için onlara bizim bakmamız gereklidir.Güvercinlerimize uygun bir kümes, sağlıklı yavrular büyütebilecekleri bir küme ortamı olması gereklidir.

    Avrupadan kümes görüntülerine bakarsanız genelde posta güverinleri için hazırlanan kümesler kompleks ve herşey düşünülerek hazırlanmıştır.Tabi avrupada posta yetiştiricisi fazla ve genelde bu işi profesyonel olarak yapmaktalar.

    Posta güvercini kümesi nasıl olmalı?

    Posta güvercinlerinin kümesi herşeyden önce çok havadar olmalı kümeslerimizde kullanacağımız malzeme tahta türü hava geçişi sağlayan nem yapmayacak türden olmalıdır.Kümes eğer kuş sayımız fazla ise büyük ve geniş olmalıdır.Yerlerde mümkünse ızgara olmalı ve yemlik suluklar kuşların içerisine pisleyemeyeceği şekilde yerden 10 cm yükseklikte bir platform üzerinde olmalı.

    Posta güvercinlerinin yuvalıkları yani eşleşip yavruyu büyütecekleri alan kapalı ancak ufak yuvarlak deliklerle hava alması sağlanmalı ve kapıları bir üstündeki veya altındaki yuvaya göre çapraz olarak yapılmalıdır

  • Posta güvercini eğitimi

    Posta güvercini eğitiminde ilk kural: Ciddiyetle yaklaşmak
    Posta güvercini nasıl eğitilir konusunda detaylara girmeden önce güvercin eğitiminde çokça faydasını göreceğiniz birkaç noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Güvercin sporuna yeni başlayanlar ya da hali hazırda bu spora çoktan başlamış ama istediği başarıyı henüz elde edememiş ve posta güvercini nasıl yetiştirilir, posta güvercini nasıl alıştırılır, güvercin nasıl beslenir, güvercin nasıl yetiştirilir konularında bilgi eksikliği olanlar bu yazıda tüm aradıklarını bulacaklar kanımca.
    Öncelikle;
    Etrafınızda bu spora ve güvercin bakımına emek veren kişileri gözünüzün önünden şöyle bir geçirin lütfen, çoğunlukla ne görüyorsunuz? Benim birçoklarında gördüğüm şu;
    Bu sporu laf olsun diye yaptıklarını, son derece özensiz olduklarını, kuşlara ve onların yaşam standartlarına gereken ilgiyi göstermediklerini görüyorum. Disipliniyle icra etmek yerine, öylesine başladıkları ve hakkını veremedikleri bir hobi şeklinde yürütmeye devam ediyorlar. Neden biliyor musunuz? Çünkü kimileri pul biriktirir, kimileri gazoz kapağı, kimileri başka şey… Bu arkadaşlar ise ‘Bende üç beş güvercin alayım, bir de kümes yapayım’ diyerek öylesine bir hobi edinmişler, güvercin koleksiyonu yapmaktalar. Bu kafayla devam ettikleri için, zaten doğuştan yetenekli bir tür olan posta güvercinlerinin azcık çabayla yeteneklerini arttırmaları gerekirken tam aksine kuşları helak edip, değersiz bir pula çevirmekteler.
    Sonuç:
    Kümeslerde balık istifi olmuş, pislik içinde yaşayan, sağlık kontrolleri yapılmayan, hareketsiz, idmansız bir sürü kuş. Telefon tellerindeki kargalar bile daha mutlular.
    Usta yetiştirici Ramazan Ok Hoca, posta güvercini nasıl eğitilir tüm detaylarıyla anlattığı e-kitabının giriş bölümünün bir yerinde bakın ne diyor;
    Güvercin sporunda ilerlemeye baş koymuş arkadaşlarım, balkonlarında sözde kuş besleyip, evini kirleten, annesinin ya da eşinin dırdırını dinlemekten öteye geçemeyen binlerce kişiye zamanla sizler de tanık olacaksınız. Şahsen ben ve bu işe yıllarını vermiş yetiştirici dostlarım bu sporu ayağa düşüren, saygınlığını yok etmeye sebep olabilecek hareketlerde bulunanlar hakkında pek sempatiyle düşünmeyiz. Önemli olan güvercinleri sevip değer verdiğimizi dile getirmeniz değil, bunu göstermemizdir. En kilit nokta ise posta güvercini eğitmenin ve yetiştirmenin bir hobiden öte çok önemli bir spor dalı olduğunu unutmamaktır.
    Bu işte en önemli şey, diğer tüm işlerde olduğu gibi işini ciddiye almakla olur. Güvercin yetiştiriciliğini siz ciddiye aldıktan sonra zaten arkasından süregelen tavırlarız ve gündelik faaliyetleriniz de otomatikman ciddiyet kazanacak ve bir disipline girecektir.
    Güvercinin önemi, hak ettiği değer, yapılması gereken rutin bakımlar, sağlıklı yaşam alanı oluşturmak ve bunun devamlılığını sağlamak, kuşun hem sağlığı hem de yarışlardaki başarısı için idman zorunluluğu ve bu gibi konuların ciddiyete alınması ilk kuralımızdır.
    Ustalar böyle usta oluyor işte..! Yaklaşımdaki farkı görüyorsunuz değil mi?
    Posta güvercini nasıl eğitilir derdine son
    ‘Bizim kuşlar neden yarışlara katılabilecek seviyede değil arkadaş, bize niye iyi bir kuş denk gelmiyor?’ diye oturup uzun uzun düşünmeye bu yüzden gerek yok. Sürekli elimizin altında olan İnternet bağlantılı bilgisayarlarda acaba kaçımız, kaç kere “posta güvercini nasıl eğitilir” diye arama yaptık? Kaç kere bu işin ustalarıyla irtibat sağlayıp, onların tecrübelerinden faydalanma çabasında olduk?
    Forumlarda soru başlıkları açarak, derdini anlatıp, çözüm bulmaya çalışan arkadaşlar çok oluyor. Bu da güzel bir başlangıç ancak yeterli olmuyor çünkü iyi niyetle bu sorulara cevap veren arkadaşlar da çoğunlukla tecrübesiz oluyorlar. Ustalar içerisinden vakit ayırıp, sorunuza denk gelen ve cevap veren olursa şanslısınız. Bu şansınız yok ise durum tam bir kısır döngü. Ne yapacağını bilmeyen bir arkadaşa yine ne yapacağını bilmeyen bir arkadaşın verdiği cevap hangimizi nereye kadar götürebilir!
    Posta güvercini eğitimi
    Ama bunca eleştiriyi yaparken objektif olup şunu da söylemek gerekir. Eskiden bu spor konusunda, özellikle ülkemizde ya da Türkçe yazılmış şekilde bir kaynak yoktu. Yurt dışında adını altın harflerle yazdırmış kişilerin tecrübelerini paylaştıkları bir doküman varsa (ki laf aramızda pek paylaşmazlar) ama varsa bile ulaşmak zor. Ulaşsan bile tercüme edilmesi gerekir..vs
    Vakti zamanında, işi ciddiye alan bizler, birbirinden farklı web sayfalarını didikleyip bilgi peşinde koştururduk resmen. Sayıları da oldukça azdı bu sayfaların. Şimdi daha çok seçenek var ancak içi dolu bilgi veren sayfa sayısı maalesef hala az sayıda. Bu branşta derli toplu, eksiksiz bir kaynak yaratan sağ olsun Ramazan Hoca oldu ilk olarak. 60 TL gibi komik bir rakama kendisinin 26 yıllık tecrübesini satın alabiliyorsunuz.

    PG-kitap-cover-hemenoku

     

  • Posta güvercin yarışlarına Hazılanmak

    Posta Güvercin yarışları
    ‘Posta güvercin yarışları‘ hayvanların başrol aldığı yarışlar içerisinde at yarışlarından sonra en ilgi gören yarış türüdür. Gökyüzündeki yarış atları benzetmesi biraz bundan dolayıdır. Güvercin severler tarafından kurulan ve yönetilen dernekler tarafından düzenlenen bu yarışların şaşırtıcı sayıda takipçisi bulunur. Görsel medyada bu kalabalığa tanık olma şansımız maalesef ki yok çünkü at yarışında olduğu gibi güvercin yarışları video çekimi yapmak kolay değil. Atlar hipodromda belli bir alanda yarışırlar ve her türlü çekim yapmak günümüz teknolojisiyle oldukça kolaydır. Posta güvercin yarışları bu yüzden izlenebilir bir yarış türü değildir. Çekim imkanı sadece kuşların salım anı ve yuvaya giriş anıdır. Mesafenin tamamında güvercin yarışları izlettirebilecek sistem umarız tez zamanda devreye sokulur. Medya kanallarında bu yarışları izleyemiyoruz diye insanların bu spora ilgisiz oldukları düşünülmesin. Daha önce de yeri geldikçe belirtmiştik; sadece ülkemizde 300.000 civarında güvercin sevdalısı var.

    posta_guvercini_yarislari_2
    Bu güvercin sevdalılarından bir kısmı güvercin yarışlarına katılarak hayatlarımızı renklendirir. Hepsinin yolu açık olsun ama her yarışta olduğu gibi muhakkak az sayıda kazanan ve çok sayıda kaybedenler olacak. Elbette ki çoğunluk için kaybedilen sadece ikramiye ya da kupadır ama bunun yanında kazanılan deneyim ve haz paha biçilemezdir bize göre. Özetle; yarışan herkes ve her kuş muhakkak bir şeyler kazanır.
    Kimi sevdalılar da nedendir bilinmez; yıllarca kuş beslerler ama hiç yarış tecrübe etmezler. Büyük ya da küçük olsun bir kümes hazırlanmıştır, malzemeye, yeme, gıda takviyelerine para yatırmış ve en önemlisi de mesai vermişlerdir ancak gelin görün ki işin en keyifli kısmından kendilerini mahrum bırakır, yarışlara yarışan olarak katılmazlar. Bunun birçok sebebi olabilir;
    Yarış sezonu iş hayatları sebebiyle müsait olmayabilirler,
    Yarışmak yerine sadece güvercinlerle bir arada olmayı seviyor ve bu yüzden güvercin besliyor olabilirler,
    Yarışmak isteyip kendilerine güvenmiyor olabilirler,
    Yarışmak isteyip güvercinlerine güvenmiyor olabilirler,
    Ve kişiye özel başka birçok sebep olabilir. Son iki madde size uyuyorsa okumaya devam edin.
    Posta güvercin yarışları hakkında bilinmesi gerekenler
    Posta güvercin yarışlarında yarışmak isteyip de kendinizle ilgili güven sorunu yaşıyorsanız bu duygu muhtemelen yarışlar hakkında yeterli bilgiye sahip olmamanızdan kaynaklanıyor. Nasıl olduğunu tam olarak bilmediğimiz, konusu ne olursa olsun aklımızda belirsiz olan her durum biz insanoğluna geri adım attırır. Bu yüzden bu kısımda güvercin yarışlarının nasıl düzenlendiği, nasıl ilerlediği, yapılması gerekenlerin ne olduğu gibi konulara değinelim.
    Posta güvercin yarışları rutini şöyledir;
    Başta da belirttiğimiz gibi güvercin seven kişilerden bazıları federasyona başvuru yaparak dernek kurar ve bu dernekleri yönetirler. Bu derneklerin hepsi olmasa da bazıları yarış sezonu yarış organize eder ve bunu duyururlar. Yarış gününü, saatini ve salım yerlerini ilgililere bildirirler. Yarışa katılma kararı alan güvercin yetiştiricileri kayıt için kuşlarıyla ve dijital saatiyle birlikte ilgili merkeze gider. Sırası gelen yetiştirici kendi saatini verir ve yarış yetkililerinden biri dijital saat ile dernek bilgisayarının bağlantısını yapar. Kuşların bacaklarında olan, dijital saat tarafından okunacak mikro chip taratılarak sisteme kayıtları alınır. Kayıt listesinden bir örnek kuş sahibine verilir. Kuş ve yetiştiricisinin ayrılık vakti artık gelmiştir : ) Başına bir öpücük kondurabilirsiniz.

    posta guvercinleri 027
    Güvercin yarış saatini bilmeyenler olabilir, anlatalım. Posta güvercini yarışlarında kullanılan saatler, yarışları düzenleyen dernekler tarafından kuşunuzun yarış kaydının yapılması, mesafeyi ne kadar zamanda tamamladığı, yarış hızı, yuvaya dönüp dönmediği gibi bilgilerin tespiti için gerekli bir malzemedir. Bu dijital saatleri İnternet üzerinden ve güvercin malzemeleri tedarik ettiğiniz yerlerden temin edebilirsiniz. Derneklere de danışabilirsiniz, kuşlarını yarıştırmaktan vazgeçmiş sadece yetiştiricilik yapan kişilerden ya da başka türlü sebeplerden dolayı elindeki saati satmak isteyen kişiler bulabilirsiniz.
    Güvercin yarışının kuralları nelerdir, buradan devam edecek olursak; yarış kaydı yapılan kuşlar derneğin tahsis ettiği özel tasarlanmış yarış kamyonuna alınırlar. Yarışa katılacak olan tüm kuşların kayıtları yapıldığında bu özel kamyon tüm kuşları yarışın başlangıç noktasına götürür. Yetiştiriciler için asıl büyük heyecanlı anların başlamasına az kalmıştır. Belirlenen gün ve saatte hava muhalefeti varsa dernek tarafından yarış tarihi ertelenebilir. Bir sorun yoksa cep telefonunuza mesaj ile kuşların salım anı bildirilir. İşte bu andan sonra saniyeleri saymaya, gözlerinizi gökyüzünden alamamaya başlamışsınız demektir : ) Kuşlar da size ve yuvalarına geri dönmek için sabırsızlanmaktadırlar.
    Salım yeri ile kuşun varış noktası olan yuvasının koordinatları bellidir. Fakat bu mesafeler her yarıştırıcı için aynı mesafe değildir. Bu farktan dolayı bazı kuşlar daha az bazı kuşlar ise daha fazla uçmak zorunda kalırlar. Bu yüzden yarışlarda kazananın belirlenmesi ortalama hızı en fazla olan kuş üzerinden yapılır.
    Yarıştan döndüğünü gördüğünüz kuş yuva girişine yerleştirilen dijital saatin antenine basıp, ayağına takılı olan mikro cip bu saat tarafından okunana kadar eve dönmüş sayılmaz. Yuvaya dönüşü tescilleyecek şey alet tarafından tarama işleminin yapılmasıdır. Bu yüzden kuşun, vakit kaybetmeden bir an evvel yuvaya girmesi gerekir.
    Bu aşamadan sonra güvercin sahipleri dijital saatlerini yarışı düzenleyen derneğe götürürler. Saatin hafızasındaki bilgiler dernekteki bilgisayar sistemine aktarılır ve yarışın sonucunu ilan edecek liste oluşturulur. Yarışmada ilk üçe giren kuş kupa ve para ödülü alır, ilk yirmi kuş ise başarı belgesini alır.
    Nelerle karşılaşacağınızı bilmediğiniz için kendinize güveniniz yok ve bu yüzden yarışmacı olmaktan bugüne kadar geri durmuşsanız yukarıda anlattıklarımızla bu kısmı hallettik sanıyoruz. Diğer maddemiz ise güvercinlere güvenmediğiniz için yarışlardan uzak durmaktı. Şimdi de biraz bunu irdeleyelim.
    Güvercini şampiyon yapabilmek
    posta guvercinleri 025
    Bir güvercini şampiyon yapabilmek çoğunuzun zannettiği kadar imkansız değil. Hatta şunu belirtelim ki; güvercinlerin hepsi potansiyel birer şampiyon aslında. Bu hayvanlar müthiş yeteneklerle donatılmış haldeler. Uzun mesafeleri kısa zamanda tamamlama becerilerine ve yön bulma yeteneklerine hayranlık duymamak mümkün değil.
    Kimileri şampiyonluğun, sadece yerli ya da yabancı ünlü yetiştiricilerden, çok pahalı olan kuşları satın almayla gerçekleşeceğini düşünür. İnanın bu gerçekten çok yanlış bir inanış. Bu bilgi kısmen doğru ama tamamen doğru değil. Şampiyonluğa giden tek yol sadece bu değil. Bu yüzden, ‘Yarışlara katılmak istiyorum ama güvercinlerimden emin değilim’ diyenlerdenseniz bu inançtan sıyrılın.
    Öncelikle; yeteneklerle donatılmış bu canlıların kıymetini bilmek gerekiyor. Kıymet bilmekten kasıt; güvercinleri sevmekten öte onlara hak ettikleri önemi vermek gerektiğidir. Bunu anlatmak bir sürü örneklemeyle olur ama özetle şöyle anlatmaya çalışalım. Her baba çocuğunu sever ama çevrenizi bir getirin aklınıza. Yaşam biçimlerini gözünüzün önünden geçirdiğinizde o babaların hepsinin çocuklarına gereken önemi verdiklerini görüyor musunuz? Şahsen ben görmüyorum. Güvercinlerde ki durum da aynen buna benziyor.
    Yaptığımız paylaşımların hemen hepsinde, sizin de bildiğiniz gibi Ramazan Hoca’dan bahsedip duruyoruz. Posta güvercini yetiştiriciliğinde büyük bir kesim için ekoldür kendisi ve bu yüzden bu spordan bahsederken onun adını anmadan geçmek olmaz. Kendisinin kilit sözlerinden biri şu;
    Anne ve babası ne kadar yetenekli olursa olsun, güvercinlere hak ettiği gibi bakmıyor ve de doğru metotları uygulamıyorsanız onlardan başarı beklemek yapacağınız en son şey olmalı.
    Güvercini şampiyon yapabilmek, bu lafın altındaki detaylarda yatıyor. Yarışçı güvercin alırken dikkat edilecekler, posta güvercini yarış bakımı, posta güvercini yarış yemi, ilaçları, idmanlar, doğru metotlar, yarış öncesi ve sonrasında yapılacaklar, motivasyon sistemleri, hangi kuşun hangi mesafede yarıştırılacağı, daha yarışa girmeden yarıştaki başarı ihtimalinizi değerlendirmek gibi bir sürü konu var. ‘Çok iş var ve bunları en doğru şekilde nereden öğreneceğiz?’ diyenler için şunu söyleyebiliriz; Ramazan Hoca gibi çok doğru bir adres var. Posta güvercini yetiştiriciliğinde 26 yılda edindiği tüm tecrübe ve özel metotlarından faydalanabilirsiniz. Bu metotlar basit olduğu kadar da zekice ve inanın belli bir rutine bağladıktan sonra uğraşacağınız çok iş yok aslında. Gayet yalın bir dille yazılmış, içinde muhteşem tüyoların bulunduğu posta güvercini yetiştiriciliği e-kitabına muhakkak göz atın.
    Posta güvercin yarışlarında bir ya da birkaç güvercini şampiyon yapabilmek sizin elinizde

  • Kod Adı Şampiyon Yarışçı Posta Güvercinleri

    Hayvan yarışları birçok kültür arasında ortak bir eğlencedir. Örneğin, At yarışlarını bilmeyen yoktur.

    Ama pek az sayıda insan posta güvercini yarışlarından haberdar. Ne bir televizyon kanalında bu yarışları izleyebilirsiniz ne de milyonlarca liralık sponsorlara sahip olduklarını görürsünüz. Ama yine de dereceye girerek sahiplerine övünme hakkı vermiş olmaları bile yetiştiricileri mutlu etmeye yeter.

    Posta güvercinleri gökyüzündeki yarış atları olarak nitelendirilir. Hız dayanıklılık ve gelişmiş eve dönme yeteneklerine sahiptirler.

  • Posta Güvercinleri

    1- )Posta güvercini yarış amaçlı yetiştirildiği için form özelliklerinden ziyade zeka ve bunun parelelinde yarışlarda başarılı olması her zaman için daha fazla önemsenmiştir.Bu demek değildirki posta güvercininde gözle görünen bazı vasıflar aranmaz.Tam tersine kuşun yarışlardaki başarılarının yanı sıra fiziki olarakta elde istenilen vasıflara sahip olması her yetiştiricini ortak amacıdır.

    2-)Her ne kadar yarışlarda kısa göğüs kemiğine sahip kuşlarında kazandığı görülsede uzun ve hafif eğimli bir göğüs kemiği tercih sebebidir.Zira göğüs adeleleri uçma esnasında göğüs kemiğine baskı uygular.Göğüs kemiği ne kadar uzun olursa bu uygulanan baskının şiddeti daha geniş bir alana yayılacağı için kuş daha az yorulur.Ayrıca kuşun ön tarafında yer alan göğüs kısmının hafif yuvarlanması ve genişlik arzetmesi gelişmiş bir ciğer yapısının göstergesidir.Göğüs kemiği vucudun ön kısmından çıkıntılı olarak başlar ve arkaya kadar uzanarak çatal tabir ettiğimiz kısma yakın biter.Kuşu elimize aldığımızda elimizle okşamak suretiyle göğüs kemiğini kontrol ederken aynı zamanda göğüs kemiğinin her iki yanında yer alan göğüs adelelerini kontrol etmiş oluruz.

    3-)posta güvercininde kuyruk adeta bir dümen vazifesi gördüğü için ve havadaki denge açısından çok önemlidir.Vucut tüyleri kuyruğun başlangıç noktasında üstünü örter ancak çok fazla uzun olmamalıdır.İyi bir posta güvercininde kuyruğun çok fazla uzun ve açık olması havadaki dengesi açısından olumsuzluklar yaratabilir.Kuyruğa genel anlamda bakıldığında sona doğru daralmalı ve adeta tek bir tüy görüntüsü vermelidir. Kuyruk boyu kanat uzunluğundan en fazla 1 cm fazla olabilir.Posta güvercinini elinize aldığınızda birkaç dakika sakinleşmesi için bekledikten sonra her iki elimizin pamaklarını gevşetmek suretiyle kuşun ayaklarını serbest bırakırız.İyi bir posta güvercini bu işlem yapıldıktan sonra kuyruğunu yavaşça yere doğru sarkıtır.Bu yöntem posta güvercini seçmelerinde sıkça kullanılır.

    4-)posta güvercinin vucudunun dengeli olması çok önemlidir.Kuşu elinize aldığınızda ağırlığını öne doğru vermeli gelişmiş bir adele yapısına sahip olmalı ancak çok ağır olmamalıdır.Zira ağır kuşlar uzun süre havada kalamaz ve çabuk yorulur.Ayrıca önden geniş olarak başlayıp arkaya doğru daralan adeta üçgen şeklindeki sportif vucutlu kuşlar tercih edilir.Dengeli bir güvercinde ayaklarından kafasına kadar olan mesafe ile göğüsünden kuyruk sonuna kadar olan mesafe eşit olmalıdır

    Kod Adı Şampiyon

     

    Barcelona Posta Güvercin Salışı

  • Tippler Güvercin Yarış Kuralları

    Yarış Kuralları

    1:Zaman uçuş yarışmasına sadece NTUTR üyeleri ve diğer Tippler şehir kulüp üyeleri uçuş ücretlerini ödeyerek katılabilirler.

    2:Yarışmaya katılan tippler güvercinlerinin ayaklarında kulüp künyeleri,yabancı ülkelerden alınmış ise ülke künyeleri olması zorunludur.

    3:Yarışmada en az üç en fazla yirmi tippler yarışabilir.Büyük(anaç),karma(anaç-genç)ve genç kuş yarışları Mart’tan Aralık ayına kadar olan yarış sezonunda yarışabilirler.Bir yarışma sezonunda en az üç yarışmacı ile yarışma düzenlenebilir.Yarışmacı Tipplerleri 5 defa uçurarak 5 uçuşun en iyi 3 uçuş zamanı toplanılacak ve toplam zaman belirlenecektir.Genç ve büyük(anaç)takımlar için Büyük Gün(long day) yarışı toplantıda belirlenecek tarihte yapılacaktır.Büyük Gün yarışı sadece Genç ve Büyük(anaç)takımlardan oluşur.Karma takımlar Büyük Gün yarışmasına katılamazlar.

    4:Takım belirlenen saatte uçurulmalıdır.Uçuş sadece Güneşin geç doğmasıyla geciktirilebilir.Geciktirilen uçuş saatti 08:00’ı geçmemek zorundadır. Hakem uçuş saatinde orada olmak zorundadır.

    5:Yarışmanın birincisi takım en uzun süre uçmuş olan ve belirtilen kurallar içinde yarışıp diskalifiye olmayan takımdır.

    6:Sezonluk uçuş programı yıllık toplantıda belirlenir.

    7:Yarışmaya katılmak için uçuşun belirlenen tarihten bir hafta önce yöneticiye haber verilmelidir.Yarışmalar sadece cumartesi ve pazar günleri yapılır.

    8:Yarışmaya katılmak için yönetim tarafından belirlenen uçuş ücreti ödenmelidir.Yarışmadan diskalifiye veya vazgeçilmez halinde hiçbir şartla ödenilen miktar geri verilmez.Şampiyon Büyük(anaç)Kuşlar: Üç en iyi uçuş burada değerlendirilir. Şampiyon genç kuşlar İnternational (uluslar arası) Şampiyon genç kuşlar. Üç en iyi uçuş burada değerlendirilir. Karma takım. 1’den 6 ‘ya kadar en iyi uçuşlar değerlendirilir.

    9:Burada belirtilen kurallar dışında başka bir durum veya olayla karşılaşılırsa kulüp toplantısıyla bir karara bağlanır.

    10:Hakem kulüp üyesi olmak zorundadır.Dünyadaki başka Tippler kulübüne üye olan hakem kulüp üyesi kabul edilir.Hakem yarışmacıyla akraba olamaz.Bu kural evlilikten akrabalığı da kapsar.Hakem 16 yaşından küçük olamaz.Hakemsiz yapılan yarışmalar kulüp tarafından tanınmaz.

    11:Kulüp uçuşun yapıldığı kişinin yanına habersiz olarak denetleme amaçlı başka hakem göndermeye yetkisi vardır.Gelecek olan hakemin herhangi bir belgesi olmasına gerek yoktur.Herhangi bir üye belirlenen tarihte yapılacak olan yarışmaya kendisini hakem olarak kaydettirmesi gerekir.Orada bulunan hakeme rağmen eğer yarışmacı gönüllü hakemi reddederse onun uçuşu diskalifiye sayılır.

    12:Uçuştan önce hakem uçurulacak olan tiplerlerin cinsiyetini,rengini,künye numarasını,künye işaretini uçuş zaman protokolüne yazmak zorundadır.

    13:Hakem tiplerlerin uçuş süresi boyunca onları gözetlemeye mecburdur.Eğer hakemin kısa süreli bir işi çıkarsa o yerini yedek hakeme devredebilir.Hakem yarışmacının belirlediği yerde olmalıdır.Hakem tiplerlerin konacakları yere en az beş metre uzakta olmalıdır.

    14:Uçuş sonunda tiplerlerin belgeleri kontrol edilmeli ve uçuş zaman protokolüne uyup uymadığına bakılmalıdır.Diskalifiye durumunda zaman uçuş protokolüne kısa bilgi yazılmalı ve diskalifiye durumu yarışmacıya evden çıkmadan önce bildirilmelidir.

    15:Hakem zaman uçuş protokolünü eksiksiz doldurmalıdır.Doldurduğu zaman uçuş protokolü aynı gün yada en geç bir sonraki gün yöneticiye teslim etmek zorundadır

    16:Start anından itibaren Güvercin takımları ilk 2 saat gözükmeyebilir, 2 saatin sonunda hakem tarafından tanınabilecek seviyede takımın gözükmesi gerekir. 2 saatten itibaren takım her saat hakem tarafından görülmesi gerekir. Starttan itibaren 15.nci madde uygulanacaktır. Takımdan ayrı tek kuş en fazla 1 saat uçabilir. 17:Uçuşun geçerli sayılması için uçurulan tippler sayısı kadar tippler yere konmak zorundadır.Eğer herhangi bir tippler yırtıcı bir kuş tarafından kovalanır ve 65 metrelik bir daire içine konar ise ya da yakalanır ise bu olay hakem tarafından zaman,kuşun künye numarası hangi kuş olduğu protokole yazılmalıdır.Bu durumda güvercin uçmamış olarak kabul edilir kalan güvercinlerin durumu 15. maddeye göre değerlendirilir.

    18:Üç güvercin uçurulur ve 17.nci maddeden olay gerçekleştiyse bu yarışma durdurulur ve diskalifiye sayılır.Nedeni takımın üç güvercinden az sayıya düşmesidir.

    19-.İşaret verildikten sonra gelecek saate(1 saat) kadar takımı indirmeyi başaramaz ise uçuş diskalifiye sayılır.Son kuş indikten sonra 1 saat içinde yarışmacı kuşları kafeslerinde hakeme göstermeye mecburdur.

    20-Eğer takımdan ayrılan güvercin izin verilen mesafe içinde bir yere konar ise bu zaman bütün takımın uçuş zamanı olarak kabul edilir.Kalan bütün takımda 1 saat içinde konmak zorundadır.İşaretli veya işaretsiz bu şartlar gerçekleşir ise yarışma kabul edilir.Eğer bu gerçekleşmez ise ve kuşlar uçmaya devam ederse diskalifiye sayılır.

    21-Takım start iniş veya uçuş süresinde kümesten 65 metreden daha uzağa konarsa bu diskalifiye nedeni sayılır.

    A-Standard-for-the-Flying-Tippler-2-03

    tipplers

  • Çakal Güvercin ırkı “Nalbant”

    Makaracı ırklarımızdan biri de Çakaldır. Ülkemizde “Çakal” adı ile bilinen bu güvercinler, dünya üzerinde “Çakal Roller”, “Cakal Roler”, “Rouleur de Cakal” gibi adlarla tanınmaktadır. Eski kuşçuların “Nalbant” da dedikleri bu kuşları, eski dönemlerde Bursa’da çoğunlukla atlara nal çakılması işinde çalışan esnaflar yetiştirirmiş.

    Nalbant adı buradan geliyor. Ancak günümüzde kullanılan ve bilinen bir isim değildir. Çakal adı, bu kuşların renk olarak çakal (Canis aureus ) benzemeleri nedeni ile bu kuşlara verilmiştir. Bu güvercinler gerçekten de kızılkahve ve pas rengi olurlar. Çakal adlandırması ülkemizde bu renge sahip diğer kuşlarda da örneğin kelebek ırkında da kullanılmaktadır. Bu durum kısmen bir karışıklığa neden olmaktadır. Bunun yanı sıra genel olarak kuşçularımız arasında Çakal ırkını, Bursa ırkının bir renk tipi gibi algılama eğilimi yaygındır. Gerçekten de bu iki ırk birbirinin renk tipi olabilecek kadar benzerdirler.

    Çakal ırkı günümüzde hızla azalmıştır. Ülkemizde yetiştirildiği bölgeler olan Marmara ve Trakya’da eskisi gibi fazla ilgi görmemesi sonucu giderek kaybolmaya yüz tutmuştur. Yurdumuzda bu bölgeler dışında zaten rastlanmadıklarını söyleyebiliriz. Bugün ne yazık ki korunması gereken ırklarımız arasına girmişlerdir.

    Tekirdağ / Çorlu’dan Tayyar Başaran adlı yetiştiricimizin bu ırkı eskiden beri geliştirmeye çalıştığı bilinmektedir. Gene Edirne’den Metin Ayaz adlı yetiştiricimizin Çakal ırkı üzerine çalıştığı bilinmektedir. Performans ırlarımızdan biri olmasına karşın son dönemlerde daha çok renk ve şekline bakılarak alınıp satılmaya başlaması sonucu uçuş özellikleri gerilemiştir. Hatta Doç. Dr Türker Savaş, bugün bu kuşların neredeyse hiç uçmadıklarını belirtmektedir. Bu durum kuşkusuz yetiştiricilerin tutumu ile yakından ilgilidir.

    Bu kuşların Ankara’daki tek yetiştiricisi olan Zeki Güleröz 1974 yılından beri aynı damarı koruyarak gelmektedir. Kendisinin kuşlarını uçarken seyrettim. Oldukça uzun uçtuklarına şahit oldum. Hatta geçenlerde ilginç bir olay yaşadık. Bursa ırkı ile birlikte akşamüzeri 17.00 de uçurduğumuz Çakallar, bir süre uçtuktan sonra nokta yüksekliğine çıktılar ve saat 20.00 gibi gözden kayboldular. Ancak dürbün ile izleyebiliyorduk. Saat 21.00 de hava karardı ve yaklaşık 20 kuşluk filo geri gelmedi. Kuşlar ertesi gün sabah havanın aydınlanması ile birlikte teker teker geri dönmüşler. Geceyi nerede nasıl geçirdiklerini bilmiyoruz.

    Çakal ırkının tarihi geçmişi ve özellikle de ne zamandır yetiştirildiği hakkında bir belgeye sahip değiliz. Bu konudaki bilgilerimiz eski kuşçuların söylediklerine dayanmaktadır. Söylenenlere göre bu güvercinler, Şehremini ve Kocamustafapaşa kuşları olarak da bilinmektedirler. Bu iki semt İstanbul Fatih’te birbirine komşudur. Bu kuşlar eskiden bu semtlerde yoğun olarak beslenirmiş. Eski adı Samatya olan Kocamustafapaşa semti İstanbul’da eskiden azınlıkların ve özellikle de Rumların yaygın olarak oturdukları bir semtti. Samatya adı Rumca olduğu için değiştirilerek sonradan Kocamustafapaşa adı koyulmuştur. Irkın kökeni ve ülkemize nereden geldiği konusunda kesin bir bilgi sahibi olmamakla birlikte, büyük bir olasılıkla Rumlar kanalı ile Balkan ülkelerinden ya da diğer Avrupa ülkelerinden yurdumuza gelmiş olabilirler. Bu bilgiler ışığında Çakal ırkının yurdumuzda İstanbul kökenli olarak geliştiğini ve yayıldığını söyleyebiliriz.

    Türk güvercin ırklarını tanıtan Almanca bir kaynakta da bu güvercinlerin 100 yıldır ülkemizde tanındığı belirtilmektedir. Çakal güvercinleri dış görünüş olarak Bursa ırkına çok benzerler. Gagaları Bursa güvercinlerine göre biraz daha kısa ve incedir. Ayaklarda paça bulunmaz. Ayakların dirsekten aşağısı tüysüz olur. Tepelilik özellikleri yoktur. Kanatlar kuyruk üzerinde taşınır. Gözler açık çakırdır. Göz çevresi halkası biraz belirgin ve açık renklidir. Vücut olarak büyüklükleri Bursa kuşları ile hemen hemen aynıdır.

    Çakal ve Bursa arasındaki en belirgin fark, kuyruk telek sayısı ve kuyruk üstü yağ bezesi konusundadır. Çakallarda kuyruk telek sayısı 14 ve bazen de 16 olabilmektedir. Kuyruk üstü yağ bezeleri bulunmaz. Bursalar da ise telek sayısı 12 dir ve kuyruk üstü yağ bezesi bulunur. Kanatlarda ki beyaz teleklerde 7 ye 7 formu aranılan bir özelliktir. Kuyruk teleklerinde renkli tüy bulunmamalıdır. Kuyruğun alt ve üst kapakları düzgün biçimli ve renkli tüylerden oluşmalıdır. Kuşun renkli olan bölümlerinde ve özellikle karın altında ve kafa üzerinde beyaz tüyler olmamalıdır.

    Bu güvercinlerin renk olarak sarı ve kırmızı olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Her tipin ise, akkuyruk ve akkanat akkuyruk olarak iki ayrı çeşidi vardır.

    Sarı : Pas rengi olarak tanımlayabileceğimiz renkteki kuşlardır. Akkuyruk olanlarda kuyruk teleklerinin tamamı beyaz olur. Arada farklı renk tüy olmamalıdır. Akkuyruk akkanat olanlarında ise kuyrukla birlikte kanat telekleri de beyazdır. 7 ye 7 formu ideal kabul edilir, arada renkli telek bulunmamalıdır.

    Kırmızı : Sarılara göre daha koyu tonlu olurlar. Kızıla yakın bir kırmızı renge sahiptirler. Akkuyruk olanlarda kuyruk teleklerinin tamamı beyaz olur. Arada farklı renk tüy olmamalıdır. Akkuyruk akkanat olanlarında ise kuyrukla birlikte kanat telekleri de beyazdır. 7 ye 7 formu ideal kabul edilir, arada renkli telek bulunmamalıdır.

    Çakal ırkı uçuş özellikleri bakımından makaracı ırların bütün özelliklerine sahiptir. Son yıllardaki uçuş performansındaki gerilemeye karşın, aynı Bursa ırkı gibi uçar. Makara yapma ve uzun uçma özellikleri vardır. İyi bir Çakal 3 – 4 saatten aşağı uçmaz.

     

    cakal cakal guvercincakal-guvercinler-03