Yazar: admin

  • Budapeşte Yüksek Uçucuları

    Budapeşte Yüksek Uçucularının kısa tarihinden ya da Dünya çapında hızla yayılan şöhretinden bahsetmeyeceğim zira bundan çok daha önemli olan bir durum var ki Budapeşte Yüksek Uçucusunu Ülkemiz henüz yeteri kadar tanımıyor.
    Amacım ırk standartını doğru olarak sizlere transfer etmek veya en kısa tabirle Budapeşte Yüksek Uçucusunu net olarak betimlemek istiyorum. Böylece yüksek uçucu tutkunlarının geçmişte benim yaptıgım hataları yapmayacaklarını umut ediyorum…

    Acaba Bu Kuş Budapeşte Yüksek Uçucusu mu ? Yoksa Değil mi ?

    En temel etken adındanda anlaşılacağı gibi uçuşudur. Biyolojik, fiziksel , çevresel veya yetiştiriciden kaynaklanan sorunler olmadıkça uçmayan Safkan bir budapeşte olamaz zira DNA’sında yazılı olan tüm karakterler bu yönde prosedür yapıyor. Özetle asli belirti netlikle adına yakışır bir şekilde uçmasıdır.

    İyi bir gözlemci değilseniz veya daha önce hiç budapeşte yüksek uçucusu beslemediyseniz fiziksel olarak diğer ırkları andırdıkları için hata yapmanız çok olası bir durum.
    Ülkemizde , resim olarak budapeşteyle hiç ilgisi olmayan Tippler’lar Kavram karagaşından ve uçma yetenekleri yüzünden karıştırılmakta… Daha zor olan kısmı ise viyana yüksek uçucuları. Bu ırk budapeşte yüksek uçucusuna en fazla benzeyen güvercin türüdür. Viyana yüksek uçucusu çok daha ince yapılı daha uzun gagalı daha uzun boyunlu daha çelimsiz daha narin görünür.

    Bir Budapeşte Yüksek Uçucusu Nasıl Görünür?

    En önemli nokta gaganın dış bükey bir yapıya sahip olup kısa olmasıdır. Burada ”kısa”dan kastım Bango, Azman türevi ırklardaki gagalardan söz etmiyorum. Bir dönekten daha kısa bir azmandan daha uzun bir gagayı anlatmaya çalıştım. Yukarıda kuşların görsellerine dikkatle bakarsanız bunu anlayabilirsiniz.

    Budapeştelerin gözleri hardal sarısı ile kızıl arasında olabilir şayet bir budapeştenin gözleri açık renk (Beyaz Gözlü ) veya tamamıyla kırmızı ise kesinlikle melezdir. Göz bebekleri Tippler’larda olduğu gibi öne doğru ve elips biçimindedir. Fakat bunu zaman zamanda hemen algılamak zor olabilir o yüzden kuşu elinize alıp hafifçe göz duvarlarına dokunmanızı tavsiye ederim refleks olarak gözünü çektiğinde çok daha iyi anlayacaksınız.

    Bir çeviride budapeştelerin kuyruk telek sayılarından yanlış bahsediliyor 14-16 da olabilir deniyor ancak galiba çeviride bir hata yaşanmış o yüzden bunu önemle okumanızı rica ediyorum…
    Budapeştelerin kuyruk telekleri 12den ne eksik ne fazladır. Yabani kuşların kuyrukları %90’nı 12 teleklidir. Bunun iyi bir nedeni var uçuşu direkt etkileyen bir etkendür telek sayısı uçuş esnasında Sürtünmeyi Azaltır. böylelikle daha az eforla daha fazla zaman ve mesafe kaydetmiş ollinkar. 12 telekten çoksı olan bir kuş alırsanız şayet, satıcısı ile ilgili çok iyi şeyler düşünmenizi tavsiye etmem 🙂

    Budapeşte yüksek uçucusunun gögsü geniş, atletik ve Disc şeklindedir. Basit bir teknikle Kanatlarını iki yana açıp biraz beklerseniz mukavemetinin ne kadar yüksek olduğunu hissedebilirsiniz.

    Paçalı Olmak Ya da Olmamak 🙂

    Budapeşteler Paçalıda olabilir paçasızda… Ama genelikle paçalı olanları Show amaçlı üretildikleri için performans olarak oldukça başarılı olmayabilirler. Dünyada yarım paçalı (Toz Paça) Bir çok budapeşte önemli kayıtlara imza atmayı başarıyor ancak bu çoğunlukla baskın olan paçasız kuşlardan kaynaklanıyor.
    Eğer Budapeştenizle Miss of Turkey 2010 Yarışmasına Girmeyecekseniz paçalılardan uzak durun 🙂

    Renk konusuna gelirsek şayet Budapeşteler çoğunlukla açık bir fon üzerine serpiştirilkmiş çiller noktalarla bezelidir ancak yinede bütün renk yelpazesinden faydalanabilen bir ırktır. Kırmızılar Açık Kahveler Siyahlar Beyazlar Hemen hemen her renk…

    Yükseklik Korkusu Olan Bir Budapeşte Yüksek Uçucusu Var mıdır?

    Elbette hayır 🙂 İnsanoğlunun amansız hırsı ve tüyler ürpertici zekası kendinden diğer birçok canlıyı değiştirmeye yetip arıtıyor…
    Sanırım poltli kardeşler egolarını tatmin etmişler ve Budapeşte Yüksek Uçucusu gibi olağanüstü yüksekliklere ulaşabilen çok kuvvetli bir ırk ortaya çıkarmışlar.
    (İyikide Yapmışlar)

    Budapeştelerin uçuşu ile ilgili bilmemiz gerekli olanlarin en başta Yükseklik gelir. Ne kadar uçtuklarından daha önce gelen gökyüzüne tırmanışlarıdır. Elbette uzun süreler uçabilirler…
    Benim yavrularda rekorum henüz 7 saat 14 dakika. Avrupada 10 saati, Avusturalyada 12 saati geçen kuşlar mevcut… Tabii ki 4-5 saat uçmasıda yadsınamayacak kadar iyi bir performans.
    İlk uçuş aşamalarında 3-4 saat uçan yavru bir kuş antrenmanlara bağlı olarak 15-20 gün içersinde bu sürenin iki katına çıkabilir. Burada önemli olan kuşlarınızı iyi gözlemlemeniz…
    Bazen biyolojik kuslinkarı gözden kaçırırız o yüzdende hep hayal kırıklıgına ugrarız… Örneğin 10 budapeşteniz vardır 1 tanesinin performansı diğerlerinden daha düşüktür bu durumda kesinlikle kuşunuzu inceleyin davranışlarını gözlemleyin kalıtsal bir problemu olma olasılığını unutmayın ve ırk iyileştirme çabalarına girin böylelikle doğada ki gibi sizde problem olan kuşlarınızı elimine etmiş olursunuz.

    Canım Ailem…

    Budapeşteler’in en kuvvetli sosyolojik yapısı muazzam bir şekilde ailesine olan bağlılığıdır. Memelilerde gördüğümüz bu sosyaleşme bazı kuş türlerinde olduğu gibi budapeştelerdede mevcut (Örnek: Kanada Kazları)

    En çok yaşadığım durum birbirilerini havada ve yerde takip etmeleri diğer okuduğum yazılarda tanıştıgım yetiştiricilerinde yaşadıkları hep aynı şey. Bir arkadaşımla beraber aynı binada besliyoruz kuşlarımızı ve teras ortak kullanım alanımız oldugu için bu durumu gözlemlemek son derece basit oluyor. Arkadaşımın kuşları yemlenirken Budapeşteler terasa iniyorlar eger biri yuvaya giderse 2 saniye gibi kısa bir süre içinde diğerleri panik olup hemen yuvaya gidiyorlar Terastaki yemin cazibesine rağmen…
    Yerde oldukları zaman bu dezüstünlüka dönüşüyor bazen ancak Havadayken çok büyük bir üstünlük. Budapeşteler uçarken Filo demek istemiyorum zira o farklı bir kelime … Grup durumunda birbirilerine neredeyse değecek kadar yakın duruyorlar. Bu kadar yakın olmak onlara müthiş bir savunma kabiliyeti kazandırıyor…

    Budapeşteler çok hızlı uçtukları gibi ani dalgalanmalarla gözden kaybolup sonra bir anda başınızın üstünden geçip gidebilirler. Bu nedenten kaynaklı diğer ırkların onların grubuna katılımı çok mümkün olan bir durum değildir. Eger budapeşteleriniz varsa diğer kuşlarla aynı anda uçurmayın… Bunun ne zararı oldugunu biraz sonra anlatacagım 🙂

    Atmacaya Açık büfe Kahvaltı hemde SelfService…

    Yırtıcı kuşlar için evcil güvercinler FastFood Niteliğindedir. Düşünsenize bir Kurşuni Atmacanın Ormanın içersinde görkemli bir kamuflajla gizlenmiş Üveyiği Yakalayıp mideye indirmesi için haracaması gereken enerjiyi ve zamanı. Doğal olarak yırtıcılar hemen her zaman basit olan avı seçeceklerdir zira bu bir hayat meselesi.
    Güneşli bir sabah güvercinlerinizi evinizin üstünde keyifle uçururken aslında biraz uzakta daireler çizen Atmacaya Açık büfe Bir kahvaltı sunmuş oluyorsunuz…

    Budapeştelerin en önemli özeliklerinden biriside yırtıcıya olan duyarlılıkları ve kusursuze yakın savunma taktikleridir. Yaklaşık 6 yıldır budapeşte yetiştiriyorum sürekli daha iyisine ulaşmayı amaçlayarak birçok değişim oldu kuşlarımda şimdi sayıları azaldı ancak en azından hepsi safkan. Bu zaman içersinde haftada en az 4 gün boyunca budapeşteleri uçurdum ve aşağı yukarı her iki uçuştan birtanesinde kesinlikle yırtıcı saldırılarına maruz kalıyor kuşlarım. Burası Ege bölgesi ve yırtıcı popülasyonu çok fazla Mavi doğanlar Özellikle diğer yörelerde yetiştiricilerin pek rastlamadıkları bir yırtıcı olmakla beraber gördüğüm en tehlikeli Doğan türü… Bu açıklamaların hemen sonrasında Bugüne kadar hiç bir budapeştemi hiç bir yırtıcının yakalayamadığını belirtmek isterim.. ” Hadi canım bu kadarda olmaz” dediğinizi duyar gibiyim 🙂 Ama bunu tüm samimiyetimle söylüyorum ve ciddi bir araştırma yaptıgınızda bunun gerçek oldugunu veya safkan budapeşteleriniz oldugunda nasıl yırtıcılardan kaçtıklarını ve gönül rahatlığıyla nasıl uçurdugunuzu kendiniz göreceksiniz…

    ilk budapeştelerimi aldığımda o yıl boyunca Yırtıcılardan hep tesadüfen kurtulduklarını sanıyordum. Bir süre sonra internetten bir araştırma yaptım bazı yetiştiricilerin anılarını dikkatle çevirdim ve hepside yırtıcılara yakalanmadıklarından bahsediyordu. Hatta bunun ile ilgili bahse giren yetiştiricilerin çevrimiçi sohbetlerine tanık olmuştum bir macar sitesinde…

    Budapeşteler grup durumunda, birbirilerine çok yakın ve hızlı uçtukları için yırtıcılardan korunabiliyorlar. Bu tam anlamıyla şöyle oluyor. 10 kuştan oluşan bir grupta toplam 20 göz mevcut ve bu 10 kuştan herhangi birisi panik olursa hepsi aniden farklı yönlere dağılıyorlar ancak bu çok kısa sürüyor 1/2 saniye sonra yeniden yumak halini alıyor ve tekrar dağılıyorlar tabi bu arada ani alçalışlar ve yükselişler devam ediyor. Hedefi sabit bir noktada Tutmamak tüm mesele… Bir çok belgeselde görmüşsünüzdür yabani kuşların grup durumunda nasıl yırtıcıya karşı kendilerini savunduklarını yırtıcının grup içersindeki ritmik harekete odaklanamaması burada en önemli savunma etkeni. Eğer budapeşteler panik olduklarında biri sürüden ayrılsaydı kendiliğinden Açık hedef haline gelecekti.Böyle yapmadıkları için toplu bir hareket içersinde ritmik olarak bir yumak biçiminde uçuşlarını sürdürdükleri için yırtıcıya karşı şansları çok yüksek. Diğer birçok ırk panik olduğunda ayrı yönlere kaçtığı için Yırtıcının açık hedefi haline geliyor…

    Özet olarak Budapeşteniz varsa yırtıcıdan korkunuz olmasın bunu netlikle Safkan budapeşteler aldığınızda Çok iyi anlayacaksınız… Ama budapeştelerle beraber diğer bir yüksek uçucu Sırp veya tippler uçurmaya kalkarsanız kendi ellerinizle yırtıcılara hoş bir ziyafet hazırlamış olursunuz…

    Bu arada unutmadan Ülkemizde yırtıcı kuşlardan nefret eden çok fazla yetiştirici var ve bazıları silah kullanarak onları vurmayı tercih ediyor hatta bazı avcılar yırtıcı kuş gördüklerinde ve kendileride güvercin besliyorlarsa nedensiz yere onları öldürüyorlar… Lutfen daha dikkatli davranalım Yırtıcı kuşların en en doğal hakkı avlanmak evcil güvercinleri yakalamalarıda doğanın bir parçası bunu unutmayalım ve tabiata müdahele etmeden kuşlarımızı besleyelim…

    İlk yazımın son bölümü ;
    Bu makalenin ikincisini hazırlıyorum ancak tamamıyla budapeştelerin biyolojisiyle alakalı olacak yakında onuda paylaşacağım sizlerle. Öncelikle bu yazıyı okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Israrla yeniden etmek istiyorum Gördüğünüz her güvercin Budapeşte Yüksek Uçucusu Değildir. Lutfen kavramlara dikkat ederek bilinçli bir şekilde olaya yaklaşalım… Budapeştelere ” Tip” Demeyelim veya Viyana Yüksek uçucuların melezlerine Budapeşte Demeyelim. Dünyadaki birçok güvercin türünün en kötü kaderi insanların bilinçsiz melezlemeleri… Bunun önüne geçmek için IRK İYİLEŞTİRMESİNE gidelim böylelikle daha iyi performanslar daha hoş kuşlar ve daha eğlenceli bir uçuş izleme şansına erişelim…

    [IMG-Gal id=80199]

  • Türkiye’nin ‘tescilli’ en yüksekten uçan güvercinleri bu ilde yetiştiriliyor

    Türkiye’nin yerli ırk olarak en yüksek mesafede uçan performans güvercinleri Uşak’ta yetiştiriliyor.Şehirde yaklaşık 35 senedir “Banaz Güvercini” olarak bilinen güvercin ırkı yetiştiren Kürşat Ceylan, bu yerli ırkın korunması ve meraklılarının çoğalması için gönüllü olarak çalışmalarını sürdürüyor. Ceylan, yüksek uçucu ve doğduğu yuvasına sadakati ile ön plana çıkan Banaz Güvercinleri hakkında şu bilgileri verdi:

    “Banaz Güvercini ülkemiz genelinde sadece Uşak ili ve Banaz ilçemizde yetiştirilmekte. Fiziksel ve karakter olarak aynı özelliklere sahip olan bu ırk kendi içinde; ak kuyruk, mor ak kuyruk, sarı ak kuyruk, arap ak kuyruk ve beyaz olarak türlere ayrılır. Birde tesadüfen bu ırkın farklı türlerinin çiftleşmesi sonucu “çil” dediğimiz Banaz Çil’i olarak bilinen özel bir tür daha oluşmuştur. Yüksek uçucu özelliğe sahip olan bu yerli ırkı yeterince tanıtamadığımız için güvercin meraklısı olan kişiler yurt dışı menşeli olan İran, Pakistan, İngiltere gibi ülkelerden 5 bin Euro gibi paralar ödeyerek Türkiye’ye getirmekteler. Bizim bu konudaki amacımız ticaretinden önce yerli ırk olan Banaz Güvercini’ni korumak, üretmek ve meraklılarına ulaştırarak onlarında aynı ırkı korumasını sağlamak. Banaz Güvercini’nin ırkını korumak için yakında ilk adımımı atıyoruz. Gerekli bürokratik desteklerle bu ırkı dünya çapında tescilleteceğiz.Bu izole ırkın sadece Uşak ve Banaz‘da yetiştiğini göstererek yüksek uçucu güvercin meraklılarının ilgisini buraya çekmek istiyoruz.”

    Banaz ilçesindeki kümeslerinde yaklaşık 300’e yakın Banaz Güvercini yetiştiren Kürşat Ceylan, yüksek uçucu güvercin merakı olan kişilere bu ırkın beslenmesi, üretilmesi, yavru temini ve uçuş özellikleriyle ilgi her türlü yardıma açık olduğunu belirtirken bir nevi sporcu olan bu özel ırk güvercinle ilgili şunları da söyledi:

    “Bu tür özel ırk güvercinler bizim milli değerlerimiz. Ayrıca Osmanlı döneminden bize miras kalan ayrıcalıklı bir hobi. Camia olarak genişlememiz lazım. Bu özellikteki güvercinler için yurtdışına bu kadar para ödenmesini doğru bulmuyoruz. Banaz Güvercinlerini yurtdışındaki yüksek uçuculardan ayıran bir diğer özellik ise sadakatleri ve sporcu performans güvercini olmaları. Bir Banaz Güvercini asla doğduğu yuvayı terk etmez. Örneğin geçende ilk defa uçurduğumuz yavruluktan çıkan bir güvercin 3 gün sonra yeniden geriye döndü. Anne ve baba güvercinler başka yavruları da sahiplenir ve beslerler. Yüksek uçucu güvercinlerin gökyüzündeki en büyük düşmanı yırtıcı diğer kuşlardır. Bu diğer ırk güvercinler içinde geçerlidir. Fakat Banaz Güvercini performans ve sporcu özellikleriyle bu yırtıcı kuşlarla adeta dalga geçerler, tehlikeyi sezdikleri anda çeşitli manevralarla hemen yuvasına geri dönerler. Kısacası güvercin meraklılarının bu ırkı tanımalarını ve görmelerini istiyoruz.”

  • Alman kobra güvercini Stargard Shaker

    Bu irkin ismi Stargard Shaker, Almanca ismi Zitterhals orijinali Almanya ile Polonya sınırları icinde bulunan Pomerania diye bilinen bir bolge var oraya ait , daha dogrusu Polonyanin Stargard sehrine ait fakat almanlar bu kuslari daha cok gelistirip , degisik renklerini urettikleri icin Almanlara ait oldugu dusunuluyor. Aslinda cok eski bir cins. Bu kuslar 1700’lerin baslarinda uretilmeye baslamis. ilk baslarda boyun bu kadar uzun ve titrek olmadigi icin o bolgede ucuruluyormus. Daha sonra gelistirildikce bu gunku fiziki ozelliklerini almis. Tum renkleri olmasina ragmen, en kaliteli olanlarin sari ve kirmizi renkli kuslar oldugu belirtilmis bu bilgileri aktardigim kitapta. 1900’lu yillardan sonra ucus ozellikleri , birakilarak sergilemeye baslamislar. Guvercin showlarinda epeyce ilgi ceken bir irk . Dusunulenin aksine cok iyi yavru bakiyorlar. Birkac yil urettim ben bu kuslari fakat yarismalara , festivallere goturmedim. Boyun sallamayi devamli olarak yapmiyorlar, heyecanlandiklarinda veya tik geldiginde salliyorlar boyunlarin  Yazar: Ersoy Koldas

  • Yakın Akraba eşleşmesi (in Breeding)

    Anne oğul, baba kız, dede torun gibi Yakın eşleştirme sistemi (in Breeding) Avrupada sıklıkla kullanılan bir sistem olmasına rağmen bu sistem hakkında ülkemizdeki yaygın inanış ise sakat doğumlar kuşlarda zeka kaybı ve ahlaki kaygı gibi düşünceler Benim bu konudaki fikrim ise şöyle Bilinçsiz uygulanan (in Breeding) sistemi kuşların genetik yapısını zayıflata bilir hastaklılara karşı dirençsizlik, üremede sorunlar, zeka ve güvercinin anatomik yapısında bozukluk ve güç kaybına sebebiyet verebilir. buda kötü uçan kuşlar demektir Lakin doğru eşleşmelerde bu sistem sizi bir çiftten 3-4 yıl öteye taşıya bilir Ahlaki kaygıya gelince saçma bir kaygı hayvanlarda ahlak kavramı yoktur baba kız anne oğul eşleşmelerinde sakınca olmaz (in Breeding) sistemini doğru uygularsanız

  • Tippler nedir ne değildir

    Dünyada “Tippler” adi ile tanilan bu güvercinlere, ülkemizde Ingilizce’den kisaltilarak kisaca “Tip” adi verilmektedir. Ülkemizde yerli bir irk olmayip tamamen ithaldir. Son yillarda yurdumuzda da yetistirilmeye hatta kus pazarlarinda bile rastlanmaya baslanmistir. Tippler kelimesi Ingilizce’de “Aksamci” anlamina gelmektedir. Bu kelime Ingiltere’de oldugu gibi bizde de aksamdan aksama içkisini yudumlamayi adet haline getirmis kisiler için kullanilan bir degimdir. Bu güvercinlere aksamci denmesinin nedeni, bu kuslarin gece de uçuslarini sürdürebilmelerinden kaynaklanmaktadir. Tip irkinin orijininin Asya kökenli ve Hindistan–Pakistan merkezli oldugu bilinmektedir. Asya kökenli güvercin irklarinin bir çogu gibi bu irkin da sonradan Avrupa’ya gönderilmis oldugu bir gerçektir. Ünlü gezgin Marco Polo, 13. yüz yilda bu olaya taniklik edenler arasindadir. Daha sonradan ipek yolu rotasi boyunca özellikle 16. yüz yilda çesitli güvercin irklarinin Avrupa’ya tasindigini bilinmektedir. Güvercinlere olan meraklari ile bilinen Mogol hükümdarlarinin bu konuda önemli rol oynadiklari bilinen bir gerçektir. Tip irkinin da bu hükümdarlar araciligi ile ilk kez Ingiltere’ye gönderilmis oldugu düsünülmektedir.INGILIZ TIPPLERLERIIngiltere’de Manchester kentinin güneyinde yer alan ve küçük bir kasaba olan Macclesfield’de bu güvercinlerin eski dönemlerden beri var olduklari bilinmektedir. 1875 yilinda “Cumulet” ve bazi taklaci türlerin melezlenmesi sonucu elde edilmis bir irktir. Tip irki güvercinler, eski dönemlerde ipek üretimi ile tanilan bu kasabadan diger komsu illere de yayilmistir. Özellikle Sheffield’da yayginlasmislardir. Bu nedenle Sheffield ve Macclesfield Tipplerleri bilinen iki ünlü Tippler türüdür. 1930 yillarda var oldugu bilinen Sheffield hayvan pazarinda Tippler yetistiricileri toplanmaktaydilar. Bu hayvan pazari 1939 yilindan sonra II. Dünya savasinin baslamasi ile birlikte ortadan kalkmistir. Sheffield’da “Macs” adi ile anilan Macclesfield Tipplerleri, daha iyi gece uçus özellikleri kazanabilmeleri için farkli güvercin irklari ile kirilarak gelistirilmislerdir. Bu kirilmalar sonucu gösteri ve yaris kuslari olarak farkli uçus özellikleri bulunan tippler çesitleri gelistirilmislerdir. Bugün bilinen tipplerler bu kirilmalar sonucu elde edilmislerdir.UÇUS ÖZELLIKLERITip irki güvercinler birer performans kusudurlar. Uzun süreli ve yüksek uçmalarinin yani sira gece de uçuslarina devam etmeleri en karakteristik özellikleridir. Bu güvercinler nokta yükseklikte 10–15 saat arasinda çok rahat uçuslarini sürdürebilmektedirler. Hava karardiktan sonra da en az 2 saat kadar uçuslarina devam ettikleri bilinmektedir. Her zaman yuvalarina geri dönme özellikleri, akilli davranislari, yuvasina çabuk alismasi ve enerjik görünümleri ile sempatik ve cana yakindirlar. Uzun uçucu olmalari nedeni ile uçus için sabahin erken saatlerinde saliverilirler. Sabah 0.6 saatleri uçus için uygundur. Daha geç saatlerde uçurulduklarinda geri gelebilmeleri zorlasmaktadir. Uçus sirasinda hava kosullarinin iyi olmasina dikkat edilmelidir. Her zaman aç olarak uçurulurlar. Ancak uçustan 2 saat öncesinde sabah 0.4 saatlerinde su içmeleri saglanir. Çünkü bu kuslar uçtuktan sonra yere sadece susadiklari için inerler. Yuvalarina geri geldikten sonra aksamüzeri günde bir kez olmak üzere yemlenirler. Verilen yem karisimlari içersinde suyu emen taneler olmamasina dikkat edilir. Ideal uçus grubu 5–7 kustan olusmaktadir. Ülkemizde tip yetistiricileri daha çok kelebek ve dönek gibi dalici dönücü irklari daha yükseltebilmek amaciyla tipler ile birlikte uçurma amaciyla bu irka egilim göstermektedirler. Uçus sezonu öncesinde en az 3 ay dinlenmeye alinirlar ve uçurulmazlar. Hatta bu süre içinde kanat telekleri çekilerek yeni tüy gelmesi saglanir. Bu süre içinde mineral ile vitamin takviyeleri ile çok iyi beslenirler. Bakimlari ve yetistirilmeleri ayni posta güvercinlerinde oldugu gibi özen ve sabir gerektirir.FIZIKI YAPILARIFiziki yapi olarak orta büyüklükte kuslardir. Bastan kuyruga dogru gidildiginde incelen bir yapi gösterirler. Baslari yuvarlak ve düzgündür. Boyunlari orta uzunlukta ve kalinliktadir. Gaga hafif ince ve orta uzunluktadir. Uzun gaga istenmeyen bir durumdur. Gaga rengi genellikle siyahtir. Ancak bazi renklerde kemik rengi gaga da kabul edilmektedir. Kanatlar kuyruk üzerinde tasinir. Kuyruk 12 telekten olusur. Dar ve düz bir yapida olan kuyruk biraz uzun görünümlüdür. Gözler inci göz tabir edilen sekilde açik renkli ve parlak olmalidir. Çok belirgin olmayan göz çevresi halkasi gri renklidir. Kisa ve kuvvetli olan bacaklar koyu kirmizi renkte olmalidirlar. Ayaklarda paça bulunmaz. Ülkemizde bazi Tip irki güvercinlerin paçali olduklari bilinmektedir. Bunlar paçali bazi irklarla kirilma sonucu gelistirilmislerdir. Ayak tirnaklari genellikle siyah renk olur ancak bazi renklerinde kemik renk tirnak bulunabilir. Tip irkinda bir çok renk çesidi vardir. Seritli ve seritsiz olanlari bulunur. Beyaz renk üzerinde genellikle farkli renkli tonlarda benekli bir yapiya sahiptirler. Ülkemizde son yillarda yurt disindan getirilerek yetistirilmeye baslanmis olan bu irkin fazla yaygin oldugunu söyleyemeyiz. Ara sira Istanbul ve Bursa gibi büyük kus pazarlarinda rastlanmaktadir.

  • Davey Warrener Hatıratı

    Not;Sevgili arkadaşım Davey Warrener’a buradan bir kez daha teşekkür ederim.İsteğimi kırmadı Ken Brown’un hatıratına benzer bir yazı istemiştim kendisinden EFTU dergisinde bu yazıyı yayınladı bende dün gece dergiden bu bölümü çevirip sizlere sunuyorum umarım zevkle okursunuz.Tekrar kendisine teşekkür ediyoruz.

     

     

     

     

    Sunderland in doğusunun sınırlarında büyüdüm gençliğim burada geçti.Biz onları kuşçu olarak adlandırırdıkki onların eksikliğini hiç çekmediğimizi söyleyebilirim.Tamamına yakını posta güvercini beslerdi bu yüzden diyebilirimki çocuk ve gençlerin güvercinlere genç yaşlarda  ilgi duymaması sürpriz olurdu.İki amcamında postaları vardı büyük babamın  Hylton Castle Estate deki evinin arka  bahçesinde onları beslerlerdi kuşları paylaşmışlardı.Bu nedenle çevremdeki güvercin varlığından bahsedebilirim Bana gelince yaklaşık sekiz yaşlarında ilk kuşlarıma sahip oldum.Birkaç arkadaşımla birlikte her çeşit kuşu toplamaya başlamıştık künyeleri renkleri bizler için birşeyler ifade etmezdi kuşları parkta caddelerde yakalardık veya parklarda yatan evsiz adamlara yalvarırdık.Bazen kümes temizlerdik hiç önemsemeden nerden geldikleri önemli değildi ödül olarak kuşları alırdık onlar destekçilerimizdi.Bu kuşlar çoğunlukla posta olurdu çok az miktardada fantail, tumbler kırması çok azda yabani güvercin fakat benim favorim Tippler idi bizde adı farmers olarak bilinirdi bahçe yoktu hep birlikte çeşitli kömür kulübelerinde bakardık onlara alıştırma kit set etme gibi bir düşüncemiz yoktu sadece üretirdik gelişme göstermeleri bizim elimize kalmıştı başlıca  yemleri buğday ve fıstıktı veya  Prides fırınının ki bu fırın Coronation caddesindeydi çöp kutularından ekmek toplardık bunları toplamak çok eğlenceliydi geriye dönüp baktığımızda her cumartesi sabahı hiç aksatmadan kuşları değiş tokuş yapardık.Diğer arkadaşlarımdan tek farlılığım benim çok az miktarda Tippler leri toplamamdı büyük babam araka bahçesindeki posta kümesinde onları tutmama izin vermişti her Pazar kümesini temizlerdim bunu yapmaya aldırış etmezdim çünkü bana yumurtaları nasıl kontrol edeceğimi, yavruları ,kuşların nasıl eşleştirileceğini ve nasıl besleneceğini ve hemen hemen herşeyi öğreniyordum gerçekten bir kuşçu olmanın ve bu kelimenin ne demek olduğunu anlamıştım.11-12 yaşlarıma geldiğimde belediye vasıtasıyla şehir merkezinin birkaç mil dışına taşındık.Çok güzel ve büyük bir bahçemiz verdı gördüğümde kendimden geçtim sonradan öğerndimki babam planlı olarak burayı tercih etmiş sebze ve tavşan yetiştirmek için.Biz geniş bir aileydik fakat para açısından aynı şeyi söyleyemeyeceğim.Bu yüzden bu babam için yardımcı bir olanak olacaktı ancak çok vahim bir durumda olduğumuzu söyleyemem.Sonraki haftalarda bizim evin yakınlarında Tipplerlerin tur attığını ve bizden çok az uzaktaki bir eve sürekli her gün indiğinin farkına vardım.Hayatımda ilk defa böyle bir şey görüyordum kuşlar 10 saatin üzerinde uçuyorlardı bu benim için çok şaşırtıycıydı.Sonraki haftalarda bu adamın iki oğluyla arkadaş oldum öncesinde davet edildim kuşlara bakmak için vay anasına adamın 30 black print hiç bozulmamış gözüken Tippleri vardı.Hepsi birbirine benziyordu birbirlerinden ayırt edilebileceğini söylemek bayağı zordu.Onları evin dışında büyük tuğladan yapılmış duvarları beyaza boyanmış ve çok temiz bir yerde muhafaza ediyordu.Sonradan belli olduki oğullarının kuşlara karşı ilgileri yoktu geldiğim için oldukça memnun olduğunu söyleyebilirim evde olduğu zamanlarda ona yardım ederdim.Burada ilk defa kit box larda damızlıkların ve uçuş takımının ayrı tutulduğunu görmüş oldum.Aynı zamanda dropper kulandığınıda gördüm buda benim için şaşırtıcı bir durumdu diğer bir ayrı nokta ise onları besiye çekmemesiydi.Uçucular ve damızlıklar aynı karışımla beslenirdi.İki takımı vardı iki günde  bir işe gitmeden az önce onları salar işten döndükten az sonra onları indirirdi.Daha sonraları kendim bakmam için ondan birkaç kuş aldım.Büyük babamın kümesine diğerlerinin yanına bunlarıda koydum.Bir yıl sonra babam abim ve bana arka bahçede kümes yapmamıza izin verdi.Fakat kuşları dışarı çıkarmak benim için biraz felaket oluyordu.Çünki abim postaları elinde tutmaya karar vermişti.İkimizin otaklaşa paylaştığı bir kümese sahiptik.Yeterince büyük olmadığından bölemiyorduk ta.Abim hergün postaları dışarı salardı onlar etraftayken benim Tipplerleri uçurma imkanım  orada yoktu.Bazılarını bir arkadaşımın büyükbabasının yerine götürdüm.Burada birkaç idare ettim ve uçurdum tek vaka büyükbabası tavuk beslerdi posta değil ama.Nihayet 14 yaşıma geldiğimde abim ilgi alanını değiştirdi ve postalarından vazgeçti ve kümesi tek başıma kullanmaya başladım sonrasında kesintisiz kuşları uçurmaya devam ettim.Kuşları baba evinden ayrılıncaya kadar bu ufak kümeste besledim ve uçurdum.Daha sonra evden ayrılıp küçük bir daireye taşındım Sunderland de Millfield bölgesindeydi yeni taşındığım daire büyük bir bahçesi vardı ev sahibinden aldığım izinle bahçeyi kullanmaya başlamıştım ve yine onun izni ile  arka bahçeye yeni bir kümes yapmaya başladım.Dropperlar a ihtiyacım olduğunu biliyordum ve en kısa sürede onları alıştırmam lazımdı şehirden birkaç çift fantail aldım ve mümkün olduğu kadar kısa süre içinde onları arka bahçede terkedilmiş bir gaz sobası içinde alıştırdım.Gaz sobası içinde ben bir iki hafta süren yeni kümesimi yaparken yaşadılar oldukça mutluydular.Yeni kümes bitince onları yeni kümese aldım taki onları başımdan savana kadar hep eski gaz sobasından geri getirmeye çalışmışımdır.İki yıl sonra dairemden taşınmaya mecbur kaldım dairenin tabanının bir bölümü çöktü daha sonradan görüldü ki  tüm taban çürümüş daire boşaltıldı.Bu yüzden belediye bana şehrin öbür tarafında bahçesiz bir daire ayarladı bu yüzden kuşları birkaç yıl süresince paylaştırdım.O zaman kendi başımın çaresine bakmaya karar verdim bu yüzden küçük münasip ölçülerde bahçesi olan Millfield de  yan yana sıralı evlerden oluşan kır evi satın aldım.Beş metrelik bir kümes inşa ettim o zamanlar küçük yapmamın daha iyi olacağını biliyordum 3 birbirinden ayrı bölüm yaptım uçuş box ları yavru bölümü ve damızlık bölümü olmak üzere orada 6 yıl içinde kuşları kart kuşlarda 18 saat genç kuşlarda 17 saat uçurdum iyi zamndı bunlar mükemmel değildi ancak bu kuşlara gece eğitimi verilmemişti.Bu süre zarfında Tyneside Tippler Kulubünün icra daire başkanı olan George Lazzari ile tanıştım.Onun iyi bir arkadaş olduğu uzun yıllar geçince ortaya çıktı bana birçok bilgi ve öğüt verdi onun sayesinde benim aileyi Gorden Hughes den oluşturdum beni kulüp üyesi Grieveson a yönlendirmişti Grieveson  Gorden dan 1960 da direk olarak 3 çift satın almıştı.Grieveson bana  3 çift kuş sattı 1 çifti orijinal herbiri Gorden dan alınmış olan keza bana bir erkek mavi 1966 da verdi keza 1976 dişi George dan almış olduğum kuşlardan elde etmiş olduğum dişi şimdilerde  benim şimdiki damızlıklarımın nüvesi oldu.Bu kuşlarla George sayesinde ciddi Tippler yarışmalarına start vermiş oldum.Kulup ile tanışmamdan bir yıl sonra kulübün secreterliğini yapmaya başladım ilerleyen yılarda kulübün üyesi olarak kaldım 5 kişiden oluşan kulüp üye sayımız 20 ye çıktı.Birkaç yıl sonra şimdiki evim olan ve 30 yıla yakın bir zamandır Tippler uçurduğum  Silksworth a taşındım.Yarışmadan dolayı vardiya değiştirdiğm olmuştur çalıştığım yerde o günlerde uçuşları ve eğitimi bu şekilde yönettim.Şimdilerde part time çalışıyorum bu nedenle gece uçuşu eğitimi için zamanım oluyor  rmiş oldu karanlık eğitimine başladığımdan beri yarışmalarda kuşlarımı  18.37, 19.02, 19.04, 19.20 ve 19.40 uçurdum .Umut ediyorumki ben karanlık eğitimini biraz daha öğrendikçe daha iyiye gidecek.Yaklaşık sekiz yıl once iyi dostlarımdan biri olan Ken Chils ten az miktarda Jack Heaton un siyah Tippler lerinden aldım ve  ikinci aileyi Hughes lardan ayrı olarak üretmek için start verdim.Bu kuşlar çok küçük boyutlarda ve uçuş sitilleri Hughes kuşları gibi birlikte takım oluşturmada hiç bir problem olmuyor  .Bir şeyden eminimki bu spor sayesinde mükemmel arkadaşlıklarım oldu ve çok üst seviye Tippler uçurucusu ile tanışmış oldum.Umuyorum genç oğlum bu sporla ilgilenir fakat bir çok gencin  ilgisi başka yerlerde.Fakat anlayışlı bir karım olduğu için yeterince şanslı olduğumu düşünüyorum Helen bu kuşların benim için ne anlam ifade ettiğini gerçekten bilir ve beni destekler ayrıca  yardımda eder.

  • Acemiler için Harry Shannon tarafından yazıldı

    Shannon Kuzey İrlandalı ünlü bir yetiştiricidir.10 dan fazla 20 saatin üstünde kayıtlı yarış çıkarmış.21.05.1995 yılında kart kuşlarda 22.05 lik uçuş çıkartarak dünya rekorunu hala elinde bulundurmaktadır.Aşağıda acemiler için yazmış olduğu makaleyi bulacaksınız.

    Bu günlerde tipler ler ile ilgili birçok neşriyatı bulmak mümkün ancak çok önemli bir konu varki bunu gözden geçirmemiz gerekiyor. Bana göre gözlem en önemlilerinden fiziksel gözlemden bahsediyorum. Ben her zaman genç acemilerin resmine tümüyle bakarım beslenmede bunun bir parçası arpa ile besliyorsunuz ancak bu balanslanmayı yapmak eğiticinin işi siz karar veriyorsunuz bu da iyi gözlemle olabilecek bir durum. Bazı haftalar kuşlar mükemmel uçabilirler birdenbire işler değişir uçmazlar.Bunun olması için bir çok neden olabilir yaygın inanış sadece pencereden bakmışındır.İşte bu adımda beceriksiz yetiştirici bu spordan uzaklaşmıştır.Yani kaybetmiştir.Yarışmalarda 18 saatin üzerinde uçan kuşları görünce hayal kırıklığına uğramıştır.Birileri ona şöyle söyleyebilir onun  çok gizli bir tonik verdiğini biliyorum veya çok sihirli bir formülü var. Ben bunu biliyorum. Hâlbuki böyle bir şey yok bu bir dağcının dağa tırmanması gibi basit formda kalma kuralları geçerli. Mümkün olabilecek eğitim zamanı ki her zaman havanın iyi olmadığını düşünüyoruz. Bana göre en iyi diyet sadece arpa fakat daha önemlisi sürekli gözlem çünkü bazı acemiler maalesef geceye giremiyorlar. Bana göre en sürükleyici şey tiplerlerin asla öğrenmesinin bitmemesi. Tipplerleri dropperler vasıtasıyla kontrol altında tutup ve yeterince uçtuklarına karar veriyorsan ve indirebiliyorsan kontrolü elinde bulunduruyorsun demektir. Ben gün aşırı gece kuşları uçuruyorum kondisyonçok önemli ancak uzun uçuş antrenmanlarına inanmıyorum 5 saatin üzerinde bana göre uzun bir zaman eğer hava müsaade ederse bunun yarısı yani 2-2,5 saat uygun. Diğer önemli kelimeler yemin iyi ayarlanması kondisyon hava ve tabii ki iyi bakım. İyi bir başlangıç acemilerin bu süreçte iyi izlenebilmesi ile çok ilişkili. Bu da kendi kendine karar vereceğin bir işhangisi daha sağlıklı iyi ve gayretli. Nihayetinde 4-5 hafta sonra biz kuşlarımızı disipline ettik ve ağırlıklarını arttırmadık. Fakat sağlıkları ve tüy durumları da mükemmel. Onlara şimdi arpanın yanı sıra buğday ve karışık yemde verebiliriz kaliteye bağlı olmak koşuluyla miktar hava durumuna ve diğer şartlara bağlı kalmak kaydıyla. Fakat unutulmamalı çok fazla değil ihtiyaçları kadar. Nasıl uçuyorlar ve nasıl geri geliyorlar bunlara bakarak karar vermemiz gerekiyor. Keten tohumu taneleri ve yeterince kanarya yemi de verilmeli yarıştan önceki son hafta daki bunları yemeyi öğrenmeleri için. Grit ve bir dose epsom salt yaklaşık iki çay kaşığı çok az suyun içine karıştırılarak yaklaşık bir hafta. Diğer bir çok önemli faktörde stres durumlarının gözlenmesi tüm eğitim sürecinde. Tüm bu sürecin not edilmesinde de yarar gördüğümü eklemek isterim. Diğer bir gözlemde içilerinden en iyilerini seçip bunların gelişimi için çaba sarf etmek. Bazı yetiştiriciler çok ağır tonikler ile yapılanmayı sağlamaya çalışıyorlar bazıları bu yöntemi benimsemiyorlar. Ben demir içeren tonik tercih ediyorum. Fakat tekrar hatırlatmak istiyorum eğer her şey normalse ben istirahat süresinde herhangi bir şeyi vermeyi tercih etmiyorum. Umarım acemiler için kafa karıştırmadan ve onların iyi bir sonuç alabilmeleri için bir ışık tutabilmişimdir. Çok az tutarlıyetiştirici geriye gitmeden birçok kereler amaçlarına ulaşmışlardır. Şimdi kuşlara bir bakalım.Pekala ben sadece kendi kişisel genel kabul görmüş bilgilerimi verebilirim.Ben kuşlarımı cross üretim yöntemi ile üretiyorum.Hepsinin mükemmel olması ile ilgili endişelerim yok her üretimde uygun kuşun geleceğinin bu yöntemle geleceğini de düşünmüyorum  hepsinde iyi ve kötü karakterler kesinlikle bir arada.Rengi bir kenara bırakırsak en göze çarpan kalite en iyi uçuş özelliği olan ailelerin kuşlarından gelmiş olmaları Boden karanlıkta uçma kalitesi Hughes en iyi genç kuş yeteneği ve Davies Badges sağlık ve tüy kalitesi.Tartışmalara girmemeye gayret ediyorum çünkü hayat mükemmel değil.Bu yüzden İnbreed yöntemi ile mükemmel aileyi yakalama uğraşım olmadı.Buna rağmen 30 yıldır tipler üretiyorum.Kendi kanımı yaratacağım diye bir uğraşa girmedim her zaman sağlıklı kuş elde etmeyi ön plana koydum ancak bu günlerde gece uçuşlarında daha iyi görülebilmesi açısından tercih edilen açık renk için denemeler yapacağım.Kısaca hala öğreniyor ve araştırıyorum mükemmeliyet için bu sporun bir parçası olarak.Bu yüzden pek umurumda olmayacak ömrümün geri kalanında onu bulmak.

  • YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN 36 ADIMDA TİPPLER EĞİTİMİ

    Acemiler için 36 adımda Tippler Uçurmak.

    E.W.Mattews tarafından yazıldı.

    1.Gençler 5 haftalık olduklarında anababalarının yanından alınıp kümeste  ayrı bir yere konulur.

    2.İlk iki gün ya da daha fazla önlerine yem ve su konur.Bundaki amaç kendi kendilerine beslenmelerini temin etmektir.

    3.Daha sonra kuşlar elle beslenir ve suluklar yanlarından alınır sadece yemlemeden sonra su içmeleri için önlerine konur.

    4.Bu aşamada dropper ile gençlerin tanıştırılması avantajlı olacaktır.Bu beyaz dropperlar dişi yada yavru olmalıdırlar.Dropperlar genç Tippler ler ile kümeste aynı bölmede kalarak birbirlerine alıştırılmalıdırlar.

    5.Dropperların kümesin bir parçası olduğunu Genç Tippler ler anlamalıdırlar.Gençlerin yaklaşık altı haftalık olduklarında günde sadece bir kez beslenmelidirler.(Beslenme konusuna ilerde değineceğiz) ve Dropperlar yem peşinde koşarlarken onlara öncülük etmelidirler.Artık gençler droppler ın yanından alınmalı ve sadece yemlenme esnasında birlikte olmalıdırlar.

    6. Burda yapmak istediğimiz şey Tippler lerin zihin yapısına Beyaz Dropperları beslenme ile ilgili bir öge olarak oturtabilmekti.Herhangi bir beyaz kuş bu iş için kullanılabilir tabi yeme düşkün ve fazla uçucu olmayan beyaz kuşlardan bahsediyoruz.

    7. Birinci aşama tamamlandı.

    8.Artık tercihen kümesin üstünde veya yakın bir yere çevreyi görebileceği etrafı tel ile çevrili bir kafesin içine gençleri yerleştirmenin ve öğleden sonra zaman geçirebilecekleri bir alan yaratmanın zamanı geldi.Akşam hava kararmaya yüz tutarken dropper lar ile yemlenmeli ve sularını içmelidirler.

    9. Şimdi merak ediyoruz kuşlara ne zaman dışarı salmalıyız.Pekala her zaman şu hatırlanmalı iyi bir genç Tippler in kanatları aklından daha güçlüdür.Bunu göz önünde bulundurarak ben gençlerin göz renkleri değiştiğinde dışarı salmanın en iyi zaman olduğunu ve göz rengi değişiminin onların muhakeme yetilerinin geliştiğinin bir göstergesi olduğunu düşünüyorum.Onlar şimdi muhtemelen 8 haftalık oldular.Kümesin üstünde veya yakınında oluşturduğunuz dışarıyı görmelerini sağlayan tel kafesin kapısını açın dropper lar da aç olmalı biraz yemleyin genç Tippler ler dropperları takip edeceklerdir bir içeri bir dışarı derken gençler kümesin yolunu birkaç tekrarlamadan sonra öğreneceklerdir.Gençler uçmaya başlamadan evvel birkaç akşam bu dersi onlara verin yem ve su onları eğitmenizde size yardımcı olacaktır.Gençler havada iken fazla dropper kullanmak size avantaj sağlayacaktır ve bu aşamada dropperlerin sürekli hareket halinde olmasını sağlayın hareket halinde olması için dropperlerin aç olması gereklidir.

    10. Tipplerler  birkaç akşam aşağı yukarı kalkarak ilk derslerini almışlardır.Sonraki aşamada dropperler olmadan kiti salıyoruz 10-15 dakika uçmalarına izin veriyoruz sonra dropper leri dışarı çıkarıyoruz Geç Tippler ler dropperleri gördüklerinde  yiyecek ve dropperler arasındaki bağı kurarak kümeslerineineceklerdir.Daha sonra besliyor ve sularını veriyoruz.

    11.Bu işlemi her seferinde zaman açısından biraz daha uzatarak her gün uyguluyoruz sadece şunu belirtmeliyimki bu uçuşlar 2 veya 3 saatten fazla olmamalı.

    12. Şimdiye kadar onlara ne yapmaları gerektiği ile ilgili bilgileri ve dersleri verdik tabiri caizse kafalarına bu bilgileri bir matkapla delik açarak doldurduk. Bir sonraki aşama ise fiziksel dayanıklılık ile onları donatabilmektir. Şimdi başarılı olsun olmasın karar vermek adına en önemli parçayı bulmuş olduk.

    13. Şimdi bir benzetme yapabilmek adına. Tankı 300 mil  kapasiteli ve bizi durmaksızın bu mesafeye götürecek  bir otomobilimizin olduğunu varsayalım. Yolculuğun başlangıcında otomobilimizin ağırlığı max düzeyde olacaktır çünkü tank tam doludur. Diğer bir nokta ise aracın yolculuk boyunca sorunsuz bir şekilde olması gerekir çünkü hiç durulmayacak yolculuk esnasında. Yani biz mecburuz onun tankını doldurmaya uzun süreli uçmasını test etmek itediğimiz gün aynı zamanda fit te olmalı bugün. Biz bu benzetmeye devam edersek. İlk saldığımızda onun ağırlığı muhtemelen 300ml ve günün sonunda bütün yakıtı kullanmış olacağından 60 70 ml ağırlıklarından kaybederler. Şimdi ben sadece kısa bir yolculuk yapmak istersem kesinlikle bu tankı tam doldurmak istemem 10 millik bir yolculuk yapmak istersem 10 millik yolculuk için gerekli miktarda yakıt ile tankı doldururum bu kısa yolculuk için.

    14.Ben yakıtın sadece küçük bir miktar ile bunu yapmak istiyorum ve, tabii ki, daha az ağırlık taşımış olacağım.Biz Tippler lerimizi 3-4 saat uçurmak istiyorsak onların tanklarının dolu olmadığından emin olmalıyız. Şimdi bu benzetmeyi daha fazla yapmayalım.Bunun çok daha ötesinde, bir atlet gibi fiziksel açıdan eğitilmiş olması gerekir uçacağı gün yağlı olmamalı ve fit olmalıdır.eğitilmiş olması gerekir.Şimdi Tipplerlerimizi sabah 4 te saldığımızı düşünelim ve 14 saat uçtuklarını düşünelim yakıtını tüketmiş ve ağırlığı çok hafiflemiş olacaktır sabah tankı doluyken kanat çırpışları yerini havada süzülmelere günün sonunda bırakacaktır bu gözünüze çarpacaktır.

    15. Biz antrenmanları öğleden sonra akşama yakın zamanları ayarlıyoruz sadece yeterince beslenmiş olmalı tank yeterince doldurulmalıdır eğer kondisyonunu karşılaştırmak istersek örneğin sabah salsaydık tank dolu olacaktık akşama doğru salıyoruz buna göre olmalı.

    16. Şimdiye kadar biz kiti dropper sinyali vermeden önce hata yapmamaları konusunda beyinlerine birşeyler kazıdık.Onlara bunları öğrenmeleri için yardım ettik.

    17. Biz 3 hafta sonra hedef gününe karar verdiğimizi varsayalım.Biz bu tarihte amacımıza ulaşabilmek için  en az 3 lü iyi kondisyonlu hatalarını elimine etmiş bir kite sahip olmalıyız içlerinden birisi hatalı ise diğerlerinin ne yaptığını görebilmek için fazla şansımız yok bu yüzden kit sayısını 5 tutarak başlamak uygun olacaktır.Bu aşamada birbirine yakın 5 li seçilebilir bunun içinde yakın kan bağına sahip olanlardan seçmek avantaj olacaktır.Dış görünüşe görede karar verilebilir.Keza benzer uçuş özellikleridenenmelidir.Bildiğiniz gibi, gelişi güzel  uzun bir mesafe yürümek için seçilen 3 erkekten biri 1 adım geride kalacak muhtemelen biri daha önce yorulacaktır.Tipplerler kümes içinde bağımsız boxlara birbirlerini görmeyecek şekilde yerleştirilirler bu yetişkinlerdeki özellikle dişilerdeki kadar önemli değildir.Gençler bu bağımsız bölmelerde beslenmelidir sadece akşamları bağımsız box ların ölçüleri 14’’x14’’ olabilir.Tippler ler beslendikten 2 saat sonra sularını içmeli ve içecek purgatif içermelidir.Benİngiliz tuzu kullanıyorum bir su bardağına 1 kubik inç.
    Bu yol bana ilk başta hepsini aynı seviyede tutabilmek için  uygun geliyor.Tek yol dengeyi sağlayabilmek adına alt seviyede başlamaktır.Ertesi sabah kuşların bakımları ile ilgileneceğiz beslemek yok taki akşama kadar; sadece kümesleri temiz tutuyoruz.Biz arpa kullanıyoruz çok enerji sağlamıyor ve tankı doldurmak yok.

    18. Tam arpa kuşların bağırsakları üzerinde güzel bir etki yaratır sindirim sistemlerinin olumlu etkilendiğinden emin olabilirsiniz bu kuşlarıda mennun edecektir.

    19. Eğer arpa bulamıyorsanız arpaya benzer kaba yemler kullanabilirsiniz Enerjisi düşük sindirim sistemine zarar vermeyecek kaba yemlerden bahsediyoruz.

    20. İkinci akşam kitin dışarı çıkmasına izin verin.Şayet onlar uçmak için hiçbir arzu göstermez iseler muhtemelen kondisyonları çok düşük demektir ve yeme çok arzuludurlar onları uçmaya zorlamayın.Diğer taraftan hava çok sert görünebilir bu da uçma arzularını köreltebilir.Bu ilk etapta bir gözlem noktası olabilir isteksizce 1 saat uçabilirler dropperları dışarı çıkarın ve yemleyin.Eğer biraz hareketliyseler kondisyonları çok düşük değil eğer uçmaya hiç istekli değilseler kondisyonları çok düşük demektir bu yem miktarını ayarlayabilmeniz için tam bir kılavuz olacaktır sizin için. Yem miktarını ayarlamak için cebinizden bir mendil çıkarın bunu yem ile doldurun mendili bükerek şişkin hale getirin bu şişkinliği kontrol edin daha sonra bununla mukayese ederek  yem miktarını azaltıp arttırabilirsiniz.’’Not:Artık günümüzde hassas teraziler mevcut olup istediğimiz gr da tahıl verme ve bunu rahatlıkla kontrol etme olanağımız olduğunu hatırlatmak isterim.Türker Deniz’’

    21. Şimdi burda önemli olan takdir edersinizki kaliteli yem ve uçuş için yeterli miktarda yemi vermek burda uçuş zamanını kontrol altında yem ile tutabilmekti.Burda önemli olan kuşları iyi eğitebilmek ve iyi gözlemleyebilmek ne zaman indirileceğine karar verebilmek ne kadar yem veriyorsun ne kadar uçmasını istiyorsun bu hassas dengeyi sağlayabilmek ve kuşları buna alıştırmak gerekli eğer bu dengeyi tutturamazsan kuşların beleşçi olma olasılığı var bu kötü alışkanlığı yerleştirmemek lazım.

    22.Şimdi 3,5 saat uçmaları gerektiğini varsayarak kit i aynı miktarda ve aynı kalitede yem ilebesledik.Bu bizim için bir deneme olacak.Kuşlar aynı kalite ve miktarda yem ile beslendiler ancak 2,5 saat sonra içlerinden biri  inme isteği  belirtisi gösterdi dropperları derhal dışarı çıkartın birincisi indi 2. Si onu takip etti 3. Sü 10-15 dakika sonra indi ve biz kitte bir dengesizlik olduğunu görmüş olduk.Şimdi ne yapabiliriz? Biz üç buçuk saat yerine 3 saat uçurabiliriz veya 3.kuş yem eğitimini iyi alamadı dropperlar dışarı çıkartıldığında sinyali algılamadı bu kuşu aç bırakabiliriz.

    23.Biz her kuşun durumunu görmüş olduk muhtemelen 2. Kuş doğru kondisyonda birinci ve üçüncü değil.İlk ve 3. kuş için biraz çaba sarfetmemiz gerekecek.Burda daha fazla kuş uçurulduğunu varsayarsak içlerinden birden fazla dengeyi bozan kuşlar olduğunda bu dengeyi sağlayabilmek adına dengesizlik gösteren kuşlar için aynı yöntemi izlemeliyiz.

    24.Üçüncü için yem miktarını azaltmaya ve 1.nin yükseltmeye karar verdik ve hepsinin ertesi gün aynı dengede olduklarını ve doğru karar verdiğimi görebilmem için 3 saat uçmaları gerekir.

    25.Üç kuşun aynı kondisyonda olduğunu ve onların ihtiyaçlarını öğrendiğimizi varsayarsak.Biz şimdi yem miktarını arttırmaya başlayabiliriz.1/2 buğday ve ¼ arpa ekliyoruz mevcut yemlerinin içine kuşlar şimdi 4-5 saat uçabilir daha sonra indiriyoruz son 10 gün ve daha fazlası için bu şekilde devam edeceğiz.

    26. Biz şimdi kiti eğittik uçuş kondisyonunu max düzeye çıkardık bütün gün uçacağı pozisyona getirdik.Eğitimin bu sürecinde kuşlar çeşitli tahıl taneleri ile tanışacaklar bu süreç eğitimin 2 yarısında gündeme gelecektir.Bu taneler kafes kuşlarına verilen küçük taneli tahıllardan oluşmaktadır.Kanarya yemi darı kolza küçük taneli mısır akçaağaç bezelye gibi.Tüm bunlar genç kuş eğitiminin bir parçasıdır.
    27. Hedef güne varmamıza 6 gün kaldı .Kuşları 3-4 saat uçurduktan sonra ¼ karışık tahıl ¼ arpa ¼ bezelye ¼ buğday ile besliyoruz.Diyetlerinde aniden bir değişiklik yaptığımız için gençlerin iyi sindirip sindiremediklerinden emin olmalıyız.Sağlıklı bir kuşun sindirimi  13-14 saati bulabilir tam bir boşaltımdan bahsediyoruz.Burada bir gecikme olması durumunda bunu tolere edemeyiz bu nedenle kuşlara epsom salt küçük miktarda sularına karıştırılarak verilebilir.

    Ertesi gün istirahat günü fakat yem aynı olacak sindirim normal ise İngiliz tuzu gerekli değil.

    29.Ertesi gün günün kararmasına sekiz saat kala 4,5 -5 saat uçmaları için salınacak.Sebebi gece karanlığında başlarına herhangi bir kaza gelmemesi için geceye bırakmak istemiyoruz 4-5 saat uçurarak da enerjilerini boşaltıyoruz böylece daha kaliteli bir sonuç almayı hedefliyoruz.

    30. İndirdiğimizde 1 / 2 akçaağaç 1/2 tohum ve su verilecek.

    31. Ertesi gün, 1/ 2, akçaağaç,1 / 2 buğday, ve demir içeren tonik sularına katılırsa iyi olur kendi bağımsız boxlarında olacaklar.

    32. Ertesi gün, 1/4, akçaağaç, 1/4 mısır, ‘/ 2 tohum. ilk akçaağaç daha sonra mısır ver küçük tohumlaı ise en son ver ve yüyebildikleri kadar yesinler.Kuşları yarışa salacağın vakitten 12 saat evvel yem vermeye başlıyorsun 1 saat sonrada su vereceksin.Bu susamalarını sağlar ve bol su içerler bu sayede.İyi uyuyabilmeleri için boxlarını karartın.

    33.Ertesi sabah erken saatlerde kuşları yarışa salmadan önce onlara 16 saatlik uçuşlarına ek katkıda bulunmak için su verin çoğu kuş su içmeyebilir ancak bundan dolayı endişelenmeyin..Bu eğitimden sonra ve iyi kuşlar ise 12-16 saat uçacaklardır.

    34.Umarım bu yazım bazı fikirler vermiştir eğitim hakkında.Beslenmenin tek yolunun bu olduğuna asla inanmıyorum ben her zaman aynı şekilde beslemem fakat prensip aynıdır.

    35. Hiç şüphesiz bu sizin için iyi bir deneme olacak.

    36. Bu arada, her zaman eğitim esnasında kuşlara grit verilmeli.